“Soylu gitti geldi”

Gazeteler Süleyman Soylu’nun istifa girişimine hazırlıksız yakalanırken, iktidar gazeteleri yaşanan bu krizi daha da fazla büyütmemeyi tercih etti

P24

13.04.2020

Karar gazetesi sürmanşetindeki habere, “Soylu gitti geldi” başlığını attı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Koronavirüsle mücadele kapsamında cuma günü saat 21.45 sularında 31 şehire  2 günlük sokağa çıkma yasağı getirildi. Yasağın uygulama saatinden 2 saat önce ilan edilmesiyle paniğe kapılan binlerce kişi sokağa çıktı. Alışveriş yapmak için marketlere ve fırınlara koşan binlerce kişi sosyal mesafe kurallarının hiçe saydı. Bir aydır yürütülen izolasyon çabalarını yok eden örüntülerin ardından, kararda imzası bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’da eleştiriler yöneltilmişti. Soylu, Hürriyet’e yaptığı açıklamada ‘250-300 bin kişinin sokağa çıktığını, bunun çok sınırlı bir birikme olduğunu’ söylemiş ‘Problem oluşturacağını düşünmüyorum’ ifadesini kullanmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, eleştirilerin ardından istifa etti. Twitter hesabı üzerinden kararı açıklayan Soylu ‘Gayretle ve titizlikle yürütülen bir süreçte, tamamen salgının önlenmesine yönelik hafta sonu sokağa çıkma kararının uygulanmasının sorumluluğu, her yönüyle şahsıma aittir. Başlangıçta kısıtlı saatlerde de olsa ortaya çıkan görüntüler, mükemmel yönetilen bu süreçle uyuşmadı. Yaşadığım onca tecrübe, sorumluluk kısmı üzerimizde olan bu olayda, böyle görüntülere yol açmamalıydı. İyi niyetle, hafta sonunda salgını ve bulaşı bir nebze durdurabilmek adına atılan bir adımdı. Hiç bir zaman zarar vermek istemediğim Aziz Milletimiz, hayatımın sonuna kadar da sadık olacağım Sayın Cumhurbaşkanım beni bağışlasın… Onurla yürüttüğüm İçişleri Bakanlığı görevimden ayrılıyorum… Tüm dostlara, mesai arkadaşlarıma Allahaısmarladık… Allah milletimizi korusun…’ ifadelerini kullandı. Soylu’nun istifa kararının ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada  ‘İçişleri Bakanımızın istifası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmemiştir, kendisi görevine devam edecektir’ denildi.”

Sözcü gazetesi habere manşetinde, “Soylu istifasını verdi, Erdoğan kabul etmedi” başlığıyla yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Koronavirüsle mücadele kapsamında 31 ildeki sokağa çıkma yasağının uygulamaya 2 saat kala açıklanması halkı Cuma gecesi sokağa döktü. Alışveriş izdihamı yaşandı. Virüs varsa da bulaştı. Sağlıkçıların emeğinin boşa gitmesine yol açan görüntüler infial yarattı. Bu yüzden eleştirilen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dün gece, ‘Kararın uygulanmasının sorumluluğu her yönüyle şahsıma aittir’ deyip istifa etti. Cumhurbaşkanlığı ise ‘Bakanımızın istifası kabul edilmemiştir, kendisi göreve devam edecektir’ açıklaması yaptı.”

Sabah gazetesi ise ön sayfasının altında, “Soylu’nun istifası Başkan’dan döndü” başlığıyla yer ayırdığı haberde, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sokağa çıkma yasağı kararı sonrası ortaya çıkan görüntüler nedeniyle istifa ettiğini duyurdu. İletişim Başkanlığı ise konuya son noktayı koydu: Nihai karar Cumhurbaşkanımıza aittir. İstifa kabul edilmemiştir. Bakanımız görevine devam edecektir” ifadelerine yer verdi.

“Koronayı kuluçkaya yatırdılar”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Koronayı kuluçkaya yatırdılar” başlıklı haber yer aldı:

“Hükümetin halk sağlığını hiçe sayarak, aniden duyurduğu 31 il için açıklanan sokağa çıkma yasağı 'şimdilik' sonlandı. Uzmanlara göre sokağa çıkma yasağının ilan edildiği 10 Nisan gününde salgına zemin hazırlanırken, bunun sonuçları etkisini kısa süre içerisinde gösterecek. BirGün’e konuşan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, ‘İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sokağa dökülen insan sayısının 250 bin olduğunu söyledi. Bu kadar kişinin yakın temas durumuna gelmesi bile ciddi bir sorun kaynağıdır’ dedi. Salgının yayılım hızını gösteren, ‘Ro (R-naught)’ değerinin Türkiye için beş olduğu varsayıldığında, cuma gecesi sokağa çıkan 250 bin kişi içinde yüz binlerce yeni enfeksiyon olabileceğine dikkat çeken Saltık, ‘Kuluçka süresi de dikkate alındığında, 1-2 hafta içinde hasta sayılarında belirgin artış saptanırsa bunu sorumsuz genelgeye bağlamak dışında bir seçenek kalmayacak’ dedi. Saltık, Soylu’nun açıkladığı 250 bin rakamının da ülkenin dört bir yanından gelen videolara göre iyimser kaldığını ifade etti. Sokağa çıkma yasağına ilişkin sürecin Bilim Kurulu kararı ya da İçişleri Bakanlığı’nın inisiyatifiyle değil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yürütüldüğünü savunan Saltık, ‘Erdoğan’ın tek başına verdiği bu ciddi olumsuz sonuçları olabilecek kararın gerekçesini anlamak olanaksız’ diye konuştu. Sokağa çıkma yasağına ilişkin insanlara yeterli bir süre verilseydi cuma gecesi yaşananların meydana gelmeyeceğini belirten Saltık, ‘İğneyle kuyu kazarak insanları birbirinden uzaklaştırma çabamız çöpe atıldı’ dedi. Sokağa çıkma yasağı ile beraber yaygın test uygulamasının da hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Saltık, ‘İnsanlar habersiz ve ani biçimde adeta tuzak kurularak evlerine hapsedildi. Test yapılmadığı için tümüyle anlamsız ve çok sakıncalı bir uygulama oldu’ diye konuştu.”

“Doluya tutulduk”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Doluya tutulduk” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Krizin uzun sürmesinin yoksulluğun önemli ölçüde artmasına yol açabileceğine dikkat çeken TÜSİAD Başkanı Kaslowski, ‘Önceki yıl yaşadığımız durgunluk sonrası tam acaba bahar mı geliyor derken doluya tutulduk. İşsizlik ürkütüyor. Şimdi adeta bir süre kış uykusuna giriyoruz’ dedi. Salgının siyasi görüş ayırmadığını belirten Kaslowski, bu süreçte yaşananların, kutuplaşmanın onarılmasının ne denli güç bir arıza olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyledi. Kaslowski, ‘Sokak yasağı gerekiyorsa yapılmalı. Ancak kararlar istişarelerle alınmalı’ diye konuştu.”

Gazete, ön sayfasının altındaki, “İstihbaratçıya yetki” başlıklı haberinde ise, “İnfaz paketinin TBMM görüşmelerinde tartışmalı maddelere geçilirken AKP ve MHP tarafından terör suçlarıyla ilgili bilgilerin araştırılması için madde eklettirildi. Düzenleme yasalaşırsa, savcılıkların yanı sıra istihbarat birimleri, tutuklu ve hükümlüyü cezaevinden alabilecek. Mahkumlar, ilgili makamın ve savcılığın talebiyle sulh ceza hakimi kararı ile geçici sürelerle cezaevinden alınabilecek. Bu süre, tutuklu veya hükümlü dinlendikten sonra işin niteliğine göre 15 günü geçemeyecek. Sorgulanacak kişinin rızası alınacak, sağlık raporu tespit edilecek” ifadelerine yer verdi.