“Sözde aynı gemideyiz, ama batan hep biziz!”
Birgün gazetesi ekonomik krizin bir sonucu olan işten çıkarmaları, Cumhuriyet ise İdlib’deki durumu “Kapıdaki tehlike” başlığıyla manşetinde gördü.
13.08.2018
Birgün gazetesinin manşetinde, “Sözde aynı gemideyiz, ama batan hep biziz!” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Her krizde olduğu gibi ülkenin içine sürüklendiği bu ekonomik krizde de fatura işçilere çıkarılıyor. Antep’teki tekstil fabrikalarında işçiler ya toplu şekilde ya da gruplar halinde işten atılıyor veya ücretsiz izne gönderiliyor. Kimi fabrikalarda bazı bölümler kapatılıyor. Dev Tekstil Sendikası Çukurova Temsilciliği’nden yapılan açıklamaya göre, Antep’te şu ana kadar yüzlerce işçi işten atıldı. Daha kitlesel işten çıkarmaların ise bayram sonrası olacağı iddia ediliyor. Şimdiye kadar işçi çıkaran firma ve işten atılan işçi sayısına dair sendikanın çıkardığı bilanço ise durumun vahametini gözler önüne seriyor. Buna göre onlarca tekstil fabrikasında işçi kıyımı yaşanırken hak gaspları da artmış durumda. Dev Tekstil’den yapılan açıklamada şu ifadeler de yer alıyor: ‘Elimize ulaşan bilgilerden yola çıkarak hazırladığımız tabloda işçi çıkaran firmalara dikkat edilirse, bunların bazıları Türkiye’nin birinci ve ikinci büyük 500 firması arasında bulunuyor. Bu firmaların işçilerin sırtından elde ettikleri devasa kazanç, on binlerce işçinin ücretini onlarca yıl karşılamaya fazlasıyla yetecek miktarda. Kriz patronlar tarafından fırsata çevrilmek isteniyor. Dün piyasa koşullarında hiçbir sıkıntı yokken işçilere ‘Hepimiz aynı gemideyiz’ demeyenler, işçileri kölece çalıştıranlar, onları yok sayanlar, bugün işçilere ‘Aynı gemideyiz’ diyor. Gemi azıcık su almaya başladığında, biraz sallandığında gemiyi hafifletmek için işçileri işten atıyorlar. Krizin faturasını patronlar ödesin!’” ifadeleri kullanıldı.
“Kapıdaki tehlike”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Kapıdaki tehlike” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Ülkenin çoğunda hakimiyeti sağlayan Suriye ordusu, şimdi gözünü Hatay sınırındaki İdlib’e çevirdi. Binlerce cihatçı ve ÖSO bağlantılı silahlı muhalifin yerleştiği kenti Suriye ordusu kuşattı ve operasyon hazırlığı başladı. Çatışma halinde kentte bulunan yüz binlerce kişinin Türkiye sınırına yüklenmesi bekleniyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, Astana anlaşması gereği bölgede çok sayıda gözlem noktası oluşturdu. Bir çatışma halinde Türkiye ve Suriye’nin silahlı güçlerinin karşı karşıya gelme olasılığı bile bulunuyor. İdlib’e müdahale sırasında Türkiye’nin desteklediği muhalif grupların alacağı tutum ve bölgede kimin hakim olacağı da merak konusu” ifadeleri yer aldı.
Gazete manşetin üstündeki, “Kur fırtınası” başlıklı haberde ise, “ABD ile yaşanan rahip Brunson krizinin ardından başlayan TL’deki erime dün gece yeni bir rekor kırdı. Asya piyasalarının açılmasıyla dolar 7.2362 seviyesini gördü, daha sonra ise 7.0742’ye geriledi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ‘Kurdaki dalgalanmalara karşı aksiyon planı hazırladık. Paramız doğrudan bir ABD Başkanı tarafından hedef alındı. Döviz hesaplarını TL’ye çevirmek veya el koymak olmaz. Gerekirse mali kural uygularız’ dedi” ifadelerine yer verdi
“Bakan yeni, sistem eski”
Evrensel gazetesi manşetindeki, “Bakan yeni, sistem eski” başlıklı haberde, “Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un ‘LGS’yle bir yıl daha devam edeceğiz’ açıklamasını Evrensel'e değerlendiren Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan, öğrencileri mağdur ettiği açık olan Liseye Geçiş Sınavı (LGS) sisteminin bir yıl daha devam edecek olmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğle özel okullar ve özel meslek liselerine verilecek büyük teşviği de değerlendiren Bozdoğan, bunun kamu kaynaklarının sermayeye fonlanması olduğuna vurgu yaptı. Yeni Bakan Ziya Selçuk’un açık bir şekilde yanlışlığını bildiği LGS’yle devam edileceğini açıklamasının kabul edilir bir durum olmadığını belirten Bozdoğan ‘Milli Eğitim Bakanı, liseye geçiş sistemiyle ilgili kapsamlı bir tartışma yürütüleceğini, konunun taraflarıyla bunun ayrıntılı bir biçimde değerlendirileceğini, akademiyle ayrıntılı bir şekilde tartışılacağını ifade etmiş olsaydı çok daha makul bir açıklama olurdu’ diye düşündüklerini ifade ederek ‘Okullar nitelikli, niteliksiz olarak ayrılıyor daha önemlisi de sadece yüzde 10’luk bir bölüm sınavla öğrenci alıyor. Bunun da sadece yüzde 62’lik kısmının akademik eğitim veren kurumlar olduğu ortada. Bakanın, bütün bu veriler ortadayken bir yıl daha devam edeceğiz demesi kabul edilir olmadı’ diye konuştu” ifadeleri yer aldı.