“Test vurgunu hani yalandı?”

Gündemin dikkat çeken haberleri Birgün, Karar ve Cumhuriyet gazetelerindeydi.

P24

23.11.2020

Birgün gazetesinin manşetinde, “Test vurgunu hani yalandı?” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“COVID-19 testinden özel kuruluşların yüksek test ücretine yönelik tartışmalarda son nokta. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bu yöndeki açıklamalara ‘Yalan söylüyorsunuz’ yanıtı verirken, bakanlıktan tüm kamu kurum ve kuruluşları ile valiliklere gönderilen yazı durumu tersine çevirdi. Yazıda, Covid-19 testi yapmaya yetkisi olan tüm sağlık kuruluşları için Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği test ücretinin geçerli olduğu ve bu bedel dışında herhangi bir ücret talep edilemeyeceği bildirildi. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Sağlık Bakanlığı’nın valiliklere ve kamu kurumlarına gönderdiği yazıyı değerlendirdi. Bakan Koca’nın TBMM’deki bütçe tartışmalarında özel hastanelerin fazla ücret aldığı yönündeki iddiaları kabul etmediğini de hatırlatan CHP’li Emir şunları söyledi: ‘Fazla ücret alan özel hastanelere Sağlık Bakanı Koca’nın kurucusu olduğu Medipol de dahil ve bunu herkes biliyor. Fazla test ücreti alındığını önce yalanlama yoluna gittiler şimdi de valiliklere yazı göndererek ‘Dikkat edin’ diyorlar.’ Sağlığa ilişkin her işlemde genelgenin aşıldığını hatırlatan Emir, şöyle dedi: ‘Zaten daha önce de genelge vardı ama önemli olan bunun uygulanıp uygulanmadığıdır. Ayrıca, özel hastanelerin fiyat politikalarının üst sınırı yok. Bunu Türkiye’de yaşayan herkesin bildiği gibi Sağlık Bakanı Koca da biliyor.’”

“Üç yılın faturası kişi başı 28 bin TL”

Karar gazetesi manşetinde, “Üç yılın faturası kişi başı 28 bin TL” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Taha Akyol’a konuşan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Turhan, beş yılda kişi başı 5 bin 875 dolar daha fazla gelirin kötü yönetim nedeniyle engellendiğini belirtti. Ekonominin çarklarını kilitleyen politikaların Cumhurbaşkanlığı Sistemi’yle ivme kazandığını belirten Prof. Dr. İbrahim Turhan ‘Akla ve bilime sırt çevirerek buraya geldik’ dedi. Rasyonaliteden uzak yaklaşımın vatandaşın cebine yansımasını, çarpıcı rakamlarla işaret etti: Akıl almaz adımlarla TL itibarsızlaştırılmasaydı üç yılda kişi başı 3643 dolar (yaklaşık 28 bin TL) fazla gelirimiz olacaktı. Turhan şunları söyledi: ‘Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçmeden önceki son yıl 2017’de GSYİH 852.7 milyar dolardı. Bu yıl 702 milyar bekleniyor. Düzgün gitseydi üç yılda 306 milyar dolar daha fazla gelirimiz olacaktı. Komploya itibar ederek, akla ve bilime sırt çevirerek, kurala değil duruma göre politikayla geldik buraya. Gücü tek merkezde toplayan sistem yanlışından gecikmeden dönülürse reform yapılabilir. (Faiz kararı) Beklentiye uygunluğu, iktisatla buluşması ve sadeleştirme olumlu. Ancak tek seferlik hamle algısı ve bunun siyasal otorite izniyle yapıldığı izlenimi oluşturulması olumsuz. Türkiye’yi düze çıkaracak bir reform paketinde rasyonelleşme ön şart. Güven sağlanmadan da uygulanamaz. Diğer unsur hukuk. Girişimci dostu yatırım ortamı öngörülebilirlikle kurulabilir.’”

“Bir garip dava”

Cumhuriyet gazetesi ön sayfasının altındaki, “Bir garip dava” başlıklı haberinde, “FETÖ imamıyla 33 kez görüşen, örgüt üyeliğinden 6 yıl 3 ay ceza alan eski kaymakam Kadir Güntepe, kendisine FETÖ’cü diyen Veli Saçılık’tan şikâyetçi oldu. Savcılık, ‘Güntepe’nin cezası kesinleşmedi’ diyerek Saçılık’a ‘hakaret’ davası açtı. Güntepe’nin yargılandığı davada itirafçı olarak etkin pişmanlıktan yararlandığını belirten Saçılık, ‘Bana dava açan savcıyı HSK’ye şikâyet edeceğim. Savcının, Güntepe ve FETÖ’yle ilişkisi olup olmadığı araştırılsın’ dedi. Saçılık, AKP’ye biat etmediği için hakkında davalar açıldığını belirterek ‘Geçen günlerde hesabıma el konuldu. Bunun nedeni işimi istediğim için, başka bir şey için değil. İşimi istediğim için hem dava açıyorlar hem haciz koyuyorlar. Zaten aracımı almışlardı. Engelli maaşım dahil bütün paraya el koydular. Ben geri adım atmayacağım’ dedi” ifadelerine yer verdi.