Türkiye’nin küçük Beyrut’ları

MHP, Antakya’da son dönemde yaşanan gelişmelerden en kazançlı çıkacak parti görünümünde…

P24

07.03.2014

ANTAKYA / T24
Bu ülkenin sınır illeri sıkıntılı, özellikle bu dönemde Suriye’ye komşu olan illeri ciddi sıkıntılı. Türkiye’nin Osmanlı'dan aldığı mirasa eklediği 90 yıllık Cumhuriyet tarihi, bu sıkıntıların daha az sancılı geçiyor olmasında önemli bir faktör. Ancak gerek mezhepsel, gerekse etnik faktörler burada öne çıkıyor.
Yerel seçimleri konuşmak için geldiğimiz bölgede, konu hemen Alevi-Sünni veya Türk-Kürt meselesine gelip dayanıyor. Çok şükür açık düşmanlık noktasına gelip dayanmayan ama kaşınmaya çok müsait iki konu, bu coğrafyada etkisini her yerde hissettiriyor.
Sadece bu değil elbette. Hatay-Mersin-Adana hattında son dönemde ortaya çıkan yolsuzluk iddiaları da varlığını hissettiriyor. Türkiye’nin kalan kısmnın bilemem ama bu bölgede bu kasetlerin AKP’nin oy kaybına yol açacağı görünüyor.
MHP, son dönemde yaşanan gelişmelerden en karlı çıkacak parti görünümünde bölgede. Muhafazakar yapısı itibariyle AKP tabanına, milliyetçi duruş itibariyle de CHP tabanına yakın duruyor. Her iki parti tabanından geçişlere açık. Seçtiği adaylar itibariyle de geçen seçimlerin ciddi oranda üzerinde oy alması kimseye sürpriz olarak gelmemeli.
Bu seçimdeki oy oranı ne olursa olsun, durduğu konum itibariyle CHP, uzun vadede siyasetin kaybedeni olmaya mahkum. Çünkü CHP’ye ne Kürtler’den, ne muhafazakarlardan ve bugün itibariyle ne de MHP tabanından bir oy kayması mümkün görünmüyor. CHP bu yapısı itibariyle, Milliyet gazetesi gibi, büyük kentlerin sayıları giderek azalan endişeli laiklerinin partisi olmayı sürdürecek gibi görünüyor.
Hatay, bu açıdan ilginç bir laboratuvar. Aslında muhafazakar tabanı çok güçlü değil. Referandum sonucu Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılan bu il, derin devletin özel ilgi alanında olmuş. Siyasi kadrolarının önde gelen isimlerinin MHP tabanından geliyor olması bu açıdan bir tesadüf değil.
Baktığınızda, MHP’nin adayı Mete Aslan da, geçen seçim AKP’den seçilmiş olan CHP adayıLütfü Savaş da bu siyasi çizgiden geliyor.
MHP’nin adaylarının tavrı net… İlk kez büyükşehir statüsünde seçime katılacak Hatay’da da, coğrafi alanı büyüyen Mersin’de da adayların söylemi aynı: Büyükşehir projesi, Türkiye’yi eyalet sistemine götürmenin bir altyapı hazırlığıdır.
MHP’li Mete Aslan da, AKP’li Lütfü Savaş da altyapıya yaptıkları yatırım ve hizmetlerle övünüyor. Batılı ülkelerin 30-40 yıl önce çözdükleri kanalizasyon, arıtma tesisi gibi sorunlarını son 5 ile 10 yıl arasında çözmüşler. Şimdi, kente kimlik kazandıracak, yatırım ve turist çekecek, çehresini değiştirecek projeler sunuyorlar seçmene.
Ama asıl mesajları daha çok birlikte yaşama kültürüne yönelik. Bize İskenderun’un Kaya Balığı’nın en mükemmel pişirilmiş halini yediren Mete Aslan, Hac farizesini yerine getirmiş, inançlı bir siyasetçi. Ancak, Alevilere düşman olduğu yolundaki söyleme şiddetle karşı çıkıyor.
Suriye’den gelen göçmenlerin ucuz emek sağlayarak Hataylı gençlerin emeğine mani olduğu, suça karıştığı, fuhuşu artırdığı yolunda eleştirileri var ve bunları kentin huzuruna yönelik ciddi tehdit olarak görüyor.
Hatay’da 400 bin Suriyeli göçmen olduğunu belirtiyor ve ‘‘Yarın savaş bitince bu insanlar evine dönecek mi acaba?’’ diye soruyor. AKP politikalarının çevreye aşırı zarar verdiğini, termik santral yapmak amacıyla binlerce ağacın kesildiğini anlatıyor.
Şimdi CHP adayı olan eski AKP’li Lütfü Savaş da milliyetçi çizgiden gelen bir siyasetçi. Söyleminden bunu anlıyorsunuz. Antakya’ya yaptığı 410 kilometrelik altyapı çalışmasını gururla anlatıyor. Asi Nehri’ni kentin pisliğinin aktığı bir yer olmaktan kurtardıklarını vurguluyor. Amatör spora yaptıkları yatırımları heyecanla anlatıyor ve Hatay Belediyesi’nin  bugün 1600 amatör sporcusunun olduğunu belirtiyor. Ama onun da seslendirdiği asıl sorun Suriye’den gelen göçmenler ve onun deyimiyle kaşınmak istenen Alevi-Sunni gerilimi.
Eski Adalet Bakanı ve AKP Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sadullah Ergin de göçün yarattığı sıkıntıların seçimin sonucunu belirleyeceğini kabul ediyor ama ‘‘Kadın, çoluk-çocuk gelip kapımıza dayandı. Bunlara gidin, ölün diyecek halimiz yoktu’’değerlendirmesi yapıyor.
Hatay’ı kaşıyıp kanatmak isteyen marjinal grupların olduğunu savunan Ergin, kente yönelik saldırıların arkasında Suriye’nin olduğunu söylüyor. ‘‘Gezi olayları Türkiye’de duruldu ama Hatay’da durulmadı’’ diyen AKP adayı, CHP milletvekillerini bu olaylar sırasında panzerler üzerine çıkıp halkı tahrik etme girişiminde bulunmakla suçluyor.
Ama verdiği esas mesaj şu: Suriye, şehrin siyasetini belirliyor…
Turizmin, sanayinin, tarımın önünü açacak projelerini bir çırpıda sıralıyor. Barajlar, tüneller, organize sanayi bölgeleri vaad ediyor ama seçimin sonucunu Suriye ve giderek artan bir biçimde yolsuzluk iddialarının belirleyeceğini görüyor.
Bu bölge, hiçbir zaman bir Kayseri, Konya veya Denizli gibi AKP’nin kalesi olmamışama kurulduğu günden itibaren Hatay’da her seçim kazanmayı başarmış. Bu seçim AKP’nin kazanamayacağı ilk seçim olarak tarihe geçecek gibi görünüyor. Türkiye açısından önemli olan, burada alacağı oyun AKP’nin genel ortalamasını ne kadar etkileyeceği olacak gibi görünüyor.