“Yangın vurguncuları”

​Cumhuriyet, orman yangınlarından AKP iktidarının nasıl “vurgun” yaptığını okuyucularıyla paylaştı.

P24

06.04.2022

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Yangın vurguncuları” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“AKP iktidarı, tomruk, telefon-maden direkleri, kabuklu-kabuksuz kâğıtlık, sanayi ve yakacak odun gibi milyarlarca lira tutan ‘orman ürününü’ değerinin çok altında satarak büyük bir vurguna imza attı.

Sadece geçen yıl -resmi verilerle- 178 bin hektar, son üç yılda 210 bin hektar orman alanı yandı. Bir yılda yanan orman, son 20 yılda yanan ormanlarımıza denk… AKP iktidarı THK uçaklarını devre dışı bırakarak ormanların yanmasına adeta göz yummuş, yangınları büyüten ihmaller zincirini Türkiye, Cumhuriyet’ten öğrenmişti.   

Türkiye geçtiğimiz yıl orman yangını cehenneminin şokunu yaşarken  yanmış alanlar hızla ihaleye çıkıldı. Adına, ‘orman emvali’ denilen odun, direk, kereste gibi ürünlere dönüşen orman değerlerinin satışında büyük vurgun yapıldı. Metreküpü 2.500 TL olan tomruk, 1600 TL olan telefon direği, 1500 TL olan kâğıtlık oduna rağmen milyonlarca metreküp emval, ortalama 100 TL’den satıldı.  

Yanan orman alanlarının temizliğini sağlamak için yapılan ihalelerde Kamu İhale Kanunu ve Rekabet Kanunu hiçe sayıldı. Orman Genel Müdürlüğü, alışılmışın dışında, orman köylüsünü koruyan anayasaya aykırı olarak büyük partiler halinde ihaleye çıktı. Partilerin büyüklüğü nedeniyle piyasadaki en büyük firmaların girdiği ihalelerde, küçük işletmelerin, orman köylülerinin ve kooperatiflerin önü kesilmiş oldu. İhalede satılan değerlerin metreküp miktarı yani emval oranı da düşük gösterildi. Uzmanlara göre yanan orman alanlarındaki 20 milyon metreküp emval, 13 milyon olarak hesaplanıp yandaşlara pay edildi.”

Gazete manşetin altındaki, “Hedef üç ayda çöktü” başlıklı haberinde ise, “Hükümetin 2021 yılı eylül ayında üç yıllık yol haritası olarak açıkladığı orta vadeli programdaki (OVP) hedeflerinin neredeyse tamamı daha yılın ilk çeyreğinde çökerek ‘hayal’ oldu. Tek haneye inmesi hedeflenen enflasyonda çift hane ile 20 yılın rekoru yaşanırken ortalama dolar kurunda 2024’ün hedefi bile çoktan aşıldı. ‘Cari denge’ üzerine kurulan yeni ekonomi modeliyle işler tersine döndü. 2024’te yüzde 11 olarak hedeflenen işsizlik TÜİK’e göre yüzde 24.4 seviyelerine çıktı” ifadelerine yer verdi.

“Pazarda enflasyon yüzde 200”

Karar gazetesi manşetinde, “Pazarda enflasyon yüzde 200” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Hükümet her ay ‘Fiyatlar rayına oturacak’ mesajları verse de pazar endeksi hızla yükseliyor. TÜİK enflasyonu yüzde 61 olarak açıkladı ancak tezgâhta artış yüzde 200’e ulaştı. Hem esnaf hem vatandaş çaresiz kalırken taneyle domates, salatalık satışı başladı. Lirayı eriten, fiyatları patlatan gidişat sofrasından kısarak ay sonu hesabı yapan milyonları geçim sınavıyla karşı karşıya bırakıyor.

Hatalı politikaların ekonomiyi taşıdığı nokta çiftçiyi tarlayı süremez hale getirdi. Gübreden, işçiliğe, mazottan elektrik faturasına kadar her kalemde gelen zamlar ise fiyatlara yansıdı. KDV indirimleri bir ay bile dayanmazken TÜİK yıllık enflasyonu yüzde 61 olarak duyurdu. Sokağın gerçeklerini ıskalayan veriye en yüksek sesli itiraz ise pazardan geldi. Esnaf satışın durma noktasına geldiğini, vatandaşın alım yapamadığını belirtti.

Pazarcılar geçen yıl 3 bin lira ödedikleri nakliyenin bu yıl 10 bin liraya fırladığını anlattı. Domatesin kilosunun 20-25, biberin ise 20 TL’den tezgaha konduğunu söyleyen pazarcı Zarif Kesiciler, geçen Ramazan’da en pahalı domatesin 10 lira olduğunu hatırlattı. Kesiciler ‘Vatandaş ‘yazın her şey ucuzlar’ diye düşünmesin. Bu koşullarda artık o ucuzluğu göremeyeceğiz. Bize yansıyan fiyatlara göre enflasyon yüzde 200’ dedi.”

“Borç gırtlakta, icralar kapıda”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Borç gırtlakta, icralar kapıda” başlıklı haberinde, “Türkiye’de daha önce deneyimlenmeyen bir ekonomik kriz yaşanırken krizin yarattığı toplumsal bunalım giderek büyüyor. Ortaya çıkan uzun soluklu bunalım ise sosyal krize neden oluyor. Kronikleşen işsizliğin yanında kronikleşen enflasyon geçim şartlarını giderek zorlaştırıyor.

Temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta güçlük çeken geniş halk kesimleri bu ihtiyaçlarını bankalardan yüksek faizle çekilen kredi ve kredi kartlarıyla karşılamaya çalışıyor. Bankalar arası Kart Merkezi’nin verilerine göre ocak ayında kredi kartı sayısı bir önceki yıla göre yüzde 13 oranında arttı. Kullanımda olan kredi kartı sayısı ocak itibarıyla 86 milyon 209 bine ulaştı. Son bir yılda bireysel kredi kullanan kişi sayısı 1,3 milyon kişi artarak 35,6 milyon kişi olurken, ortalama kredi borcu 30 bin TL düzeyinde gerçekleşti.

Kredi kartlarına ve kredilere sığınan yurttaşlar ise borç yükünün altında eziliyor. Bireylerin bankalara ve finansman şirketlerine olan konut, taşıt, ihtiyaç ve kredi kartı borcu martın son haftası itibarıyla takibe düşen kredilerle birlikte 1 trilyon 62 milyar liraya ulaştı. Bireysel kredilerin yaklaşık yüzde 45’ini ise ihtiyaç kredileri oluşturdu.

Son 10 yılda yurttaşın bankalara olan borcu yüzde 361 oranında artmış durumda. Bankalara olan borcunun 832 milyar lirası bireysel kredilerinden, 231 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanıyor. Mart ayının son haftasında tüketici kredilerinde 5,7 milyar liralık, kredi kartı borçlarında ise 6 milyar liralık artış yaşandı.

Vadesi geldiği halde ödenemediği için bankalar tarafından icraya verilen takipteki borçları ise 148 milyon lira daha artarak toplam 28 milyar lira düzeyine çıktı” ifadelerini kullandı.