Biri bizi takside de mi gözetleyecek?

Taksilerde kamera uygulaması dünyanın pek çok kentinde var ve benzer tartışmalar yaşandı, yaşanıyor. Ancak hiçbirinde ses kaydı yok…

ASLI TUNÇ

23.07.2017

Dünyadaki dev metropollerin vazgeçilmez taşıma araçlarından biridir taksiler. Toplu taşıma sisteminin yaygın ve güvenilir olduğu kentlerde bile taksilerin yeri ayrıdır. Bir kente ilk adım attığınızda o toplumsal dokusunu, refah düzeyini, kültürel çeşitliliğini ve insana saygı düzeyini o şehrin taksilerinden anlayabilirsiniz. Örneğin gelişmiş Avrupa kentlerinde pırıl pırıl arabalar karşılar sizi, ya da Londra’da olduğu gibi geleneksel İngiliz kimliğinin parçası eski görünümlüdür araçlar, New York’un geniş sarı taksileri çok semboliktir. Taksilerde yaşananlar ya da sürücüleri üzerine sayısız film, öykü ve roman vardır. Aklıma ilk gelenler Jim Jarmusch’un Dünyada Bir Gece filmi ve Belmin Söylemez’in belgeseli 34 Taksi.
 
İstanbul’un taksi şoförleri ise kentin trafiğinde çile dolduran, belki de dünyadaki meslektaşları içinde en bahtsız olanı. İstanbullu taksiciler kendilerinin ve müşterilerinin güvenliklerini korumak için son iki yıldır teknolojiden yardım talep ediyorlardı. 2015’ten beri “güvenli taksi” projesi kapsamında araçlara güvenlik kamerası ve panik butonu takılması gündemdeydi. Hele de taksilerle eylem yapmaya giden ve sonra olay yerinden yine taksilerle kaçan teröristler korku filmi gibi hayatımıza girdiğinden beri bu projeler hız kazandı.
 
Buraya kadar talepler ve çabalar mantıklı görünüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Taksiciler Esnaf Odası (İTEO) ve Emniyet Genel Müdürlüğü bu projenin paydaşları. Ancak bu kamera sisteminin, görüntünün yanı sıra bir de sesleri kayda alacağı öğrenilince özel hayatın gizliliği ve mahremiyet konularındaki haklı tepkiler yükselmeye başladı. Üstelik bu ses ve görüntü kayıtlarının 30 gün tutulacağına ve hangi amaçlarla ve hangi durumlarda kullanılacağına ilişkin hiçbir hukuksal dayanak öne sürülmüyordu.
 
İstanbul Barosu bu zorunlu kamera sistemini yargıya taşıdı. İTEO Başkanı “özel hayatla taksi taşımacılığının alakası yok. Zaten taksiler kamusal alandır” gibi açıklamalar yapsa da durumun böyle olmadığı çok açık. Evet, sokaklarda, havaalanlarında, garlarda, alışveriş merkezlerinde her an kameraların bizi izlemesine alıştık. Yeter ki suçlular yakalansın diye mahremiyetimizi kendi ellerimizle her türlü kurum ve kuruluşa teslim edeli çok oldu.
 
Taksilerde kamera uygulaması yıllardır pek çok kentte var ve benzer tartışmalar yaşandı, yaşanıyor. Ancak hiçbirinde ses kaydı yok.
 
Örneğin Avustralya ta 2001 yılında taksilerine kamera yerleştirmiş. Amaç sürücülere karşı saldırıları ve şiddet eylemlerini tespit etmek. Bu görüntü kayıtları sadece ve sadece şiddet vakası olduğunda izlenebiliyor. Diğer sıradan yolcuların görüntüsü ne seyredilebiliyor ne de saklanabiliyor. 1983’te ulaşıma ait bir yasa taksilerde ses kaydının önünü kapamış vaziyette.
Geçen yıl Hong Kong sadece görüntü alan güvenlik kameraları için mahremiyet tartışmasını başlattı. Hong Kong’ta pek çok kişi kendine özel alan yaratmak için taksiye bindini söyleyip kamera kayıtlarına itiraz etti.
 
Dubai de 2018 yılı sonuna kadar tüm taksilerine kamera zorunluluğu getireceğini açıkladı. Ancak kameraların hiçbiri yolcuları çekmeyecek. Kamera sadece sürücünün yüzüne odaklı olacak, şoför eğer bitkinlik emareleri gösterirse ya da beklenmeyen yüz ifadeleriyle yardım isterse sistem harekete geçecek. Dünyadaki pek çok güvenlik kamera sistemi bir yandan da sürücüleri denetim altına almak, güzergâhlarını görmek, gün içindeki eylemlerini kontrol altına almak için kullanılıyor.
 
İstanbul’a geri dönersek, eğer bu uygulama başlarsa artık yolcuların şoförlerle gönül rahatlığıyla ve paranoyaklıktan uzak sohbet ettiği, sürücülerin yolculara içini döktüğü, siyasal analizlerin gırla gittiği yolculukların sonu geldi demektir.
 
Eğer zorunlu  kamera sistemi daha temiz giyimli, daha kibar sürücüler ve daha bakımlı araçlar getirecekse İstanbullular özel alanlarını feda ederler mi bilemiyorum. Ancak her şekilde gözetleneceğimiz alanlara bir yenisi daha ekleneceği kesin.