“Biz o meydanda mezar düşü büyütüyoruz”

Cumartesi Anneleri’nin 615. hafta eyleminde gmzaltına alınıp bırakılan Maside Ocak: “Aynı uygulamalardan 1990’lı yıllarda da geçtik.”

BURCU KARAKAŞ

12.01.2017

 
“Buz tutan karanfillerimizle Galatasaraydayız!”

Cumartesi Anneleri’nin Twitter hesabından 7 Ocak sabahı bu mesaj paylaşılmıştı. Birkaç saat sonra basın açıklamasını okuyan Maside Ocak’ın gözaltına alındığı haberi yayıldı. 

Cumartesi Anneleri/İnsanları, 27 Mayıs 1995’ten beri Galatasaray Meydanı’nda kırmızı karanfilleriyle oturma eylemi yapıyor. İki temel talepleri var:

Yakınlarının kemiklerinin bulunması ve faillerin yargılanması.

Yazması bu kadar basit ama mücadelesi yıllardır sürüyor. 

Galatasaray Meydanı civarından bir cumartesi geçmiş bulunan herkes bilir: O meydanda basın açıklaması sırasında yahut öncesi ve sonrasında hiçbir slogana ya da alkışa yer yoktur. Orada sessizce oturulur ve klişe tabirle eyleme katılanlar açıklamanın ardından “olaysız dağılır”.

Ve fakat geçen cumartesi günü, 615. hafta oturmasında gözaltında kaybedilen ve bedeni Kimsesizler Mezarlığı’nda bulunan Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak gözaltına alındı ve devlet aleyhine propaganda yaptığı öne sürüldü. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Ocak, 615. hafta oturmasında meydana seslenmişti. Bu şekilde gözaltına alınmayı beklemediğini söyleyen Ocak, açıklamayı okuduğu sırada Güçlükonak katliamının güvenlik güçleri tarafından yapıldığı iddiasını dile getirdiği sırada müdahale için hareketlenme olduğunu anlatıyor ve ardından da ekliyor:

“Açıklamamız Güçlükonak katliamı ile ilgiliydi. Daha önceki haftalarda da aynı açıklamayı okumuştuk. Basın açıklamalarımızda yer alan bilgiler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile yerel mahkeme tutanaklarında yer alan açıklamalar.”

Maside Ocak, Güçlükonak katliamı için eski bakan Adnan Ekmen’e işaret ediyor. İddianın Ekmen’e ait olduğunu hatırlatıyor. 2009 yılında Diyarbakır Başsavcılığı’nın talimatı üzerine Ankara Başsavcılığı’nda tanık olarak dinlenen Adnan Ekmen’in ifadesi basına şöyle yansımıştı:

“Bu olayın (Güçlükonak) güvenlik güçleri içinde yasa dışına çıkmış bazı unsurlar tarafından gerçekleştirildiğini, bu eylemi yapanın, yöre halkının ‘JİTEM’ diye tarif ettiği oluşum olduğunu bana değişik kişiler aktardılar. Bunu anlatan kişiler olayın meydana geldiği ilçenin insanı değil, o bölgenin diğer ilçelerinde yaşayan kişilerdi.”

Ekmen ifadesinde ayrıca, bakanlık görevini yürüttüğü sırada olaya ilişkin tutanakların kendisine gönderilmesi için İçişleri Bakanlığı’na yazı yazdığını ancak bir cevap alamadığını da belirtiyor.

Maside Ocak basın açıklamasının altında İnsan Hakları Derneği’nin imzasının olduğunu ve bundan sonra sürecin nasıl işleyeceğini bilmediğini tekrar ediyor. Cumartesi Anneleri’nde ise herhangi bir tedirginlik olmadığını savunuyor:
“Sonuçta aynı uygulamalardan 1990’lı yıllarda da geçtik. O zaman Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarının hukuksuzluğunu anlatmaya çalışırken gözaltına alınıyorduk. Şimdi yine OHAL yaşıyoruz.”

Gözaltında kaybedillen Nurettin Yedigöl’ün ağabeyi Muzaffer Yedigöl, “Biz kayıplarımızı bulamazsak, siz vicdanınızı kaybedersiniz” diye seslendiği oturma eylemi geliyor aklıma. Maside Ocak, kayıplarının akıbetini öğrenene kadar meydanı terk etmeyeceklerini bir kez daha yineliyor. Talepleri gibi, bunun sebebi de çok açık:

“Biz o meydanda mezar düşü büyütüyoruz. Orası düş büyüttüğümüz bir yer… Kayıpları aramaktan, barışı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz.”