Çin Halk Cumhuriyeti 70 yaşında

1921, Çin’in tarihini değiştiren dönemin başlangıcıydı. O yıl, Çin Komünist Partisi ilk kongresini düzenledi

HAZAR GÖKÇEN ÖNEY

27.09.2019

Çin — resmî olarak Çin Halk Cumhuriyeti — bu Ekim başı büyük bir yıldönümü kutlayacak: Kuruluşunun 70. yıldönümünü. Çin, bu 70 yılda büyük değişim ve dönüşümler geçirerek geçmişiyle karşılaştırıldığında bambaşka bir çehreye büründü. Çin Halk Cumhuriyeti, 1 Ekim 1949’da kurulduğu zaman hem Japonya’yla bir savaştan, hem de kendi içinde bir iç savaştan çıkmış bir ülkeydi. Bugün, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve dünyanın sadece ekonomi değil, diplomasi, bilim ve kültür açısından başlıca güçlerinden birisi. Peki, ya Çin nasıl bir dönüşüm geçirdi? Bu sorunun yanıtını aramaya, 70 yıl önce Çin Halk Cumhuriyeti’nin nasıl kurulduğuna bakarak başlayabiliriz.

1921, Çin’in tarihini değiştiren dönemin başlangıcıydı. O yıl, Çin Komünist Partisi ilk kongresini düzenledi. 23-31 Temmuz arasında yapılan ilk Komünist Parti Kongresi’nin ilk yedi günü, Şangay Fransız İmtiyaz Bölgesi’nde yapıldı. 30 Temmuz’da Fransız polisi toplantıyı yasakladığı için Kongre’nin son iki günü, Jiaxing şehrinin Güney Gölü’nde bir turist teknesinde yapıldı. Bu dönemde, ilk başta 50 üyesi olan parti hızla büyüyordu.

ÇKP, 1924’te Çin’deki derebeylerine karşı, o zaman Çin’in yönetici partisi olan Milliyetçi Kuomintang ile bir ittifak kurdu. İkisi birlikte “Kuzey Seferi” adlı bir askerî operasyonda, o dönem Çin’in uluslararası olarak tanınan Beiyang hükümeti ile savaştı. Ama ittifak çok dengesiz temellere dayanıyordu ve 12 Nisan 1927’de o zamanki Çin lideri Çan Kay Şek, Şangay’ın ÇKP gruplarının temizlenmesini emredip ittifakın sona ermesine neden oldu. ÇKP, KMT ile savaşmak için “Çin İşçi ve Köylüler Kızıl Ordusu” veya kısaca “Kızıl Ordu’yu” kurdu. Kendi başına hareket etmeye başlayan KMT ise, 1928’de Beiyang hükümetini tek başına yendi.

KMT ve ÇKP arasında ilk büyük çatışma Komünistlerin, 1 Ağustos 1927’de Güneydoğu’da Nançang şehrinde ayaklanma başlattığı zaman olmuştur. Komünist güçler şehri ele geçirdiler ama, 5 Ağustos’ta KMT’nın kuşatmasından kaçarken Batı Jiangxi’deki Jianggang dağlarına çekilmek zorunda kaldılar. Bugün, Jianggang dağları, Çin’de “Komünist Devrimin Beşiği” olarak bilinir. 1 Ağustos da, Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun kuruluş günü olarak kutlanır. Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun bayrağı ve ambleminde ki “八一“yani “8 1” de buradan gelir.

Mao Zedong Kızıl Ordu’nun başkomutanı olarak atandı ve dört alayı Hunan’da ayaklanma başlatma umuduyla Changsha’ya götürdü. Mao’nun planı 9 Eylül’de şehri üç taraftan da saldırarak ele geçirmekti ama Dördüncü Alay KMT’ye geçip Üçüncü Alay’a saldırdı. Mao’nun ordusu şehre girdi ama şehri alamadı. 15 Eylül’de, çatışmalardan sağ kalabilen bin kadar Komünist, Jianggang dağlarına çekildi.

Kuomintag’ın baştaki zaferine karşılık, Çin’de giderek yayılan küçük ayaklanmalarla beraber, Komünistler ülke genelinde, ufak “kurtarılmış bölgeler”; o dönem anıldığı ismiyle “Sovyet Alanları” yarattı. Bunlardan en büyüğü Mao ve Zhu De tarafından kurulan ve “Jiangxi-Fujian Sovyet” idi. Bu “Sovyet Alanları” toplu olarak, Mao tarafından Kasım 1931’de kurulan “Çin Sovyet Cumhuriyeti”ni oluşturuyordu.

KMT de, komünist güçleri yenmek için kuşatma odaklı askerî operasyonlar başlattı. Jiangxi Sovyet’e karşı beşinci kuşatma operasyonunda, Ulusal Devrimci Ordu (Çin’in o zamanki ordusu) Çin Sovyet Cumhuriyeti’ni yendi ve komünistleri, “Uzun yürüyüş” adlı uzatmalı bir geri çekilmeye zorladı. Komünist güçler, 1934 Ekim’den başlayarak 370 günün üzerinde 9 bin kilometre yürüyerek 1935 Ekim’de Kuzeybatı’daki Şaanxi eyaletine ulaştı. “Uzun Yürüyüşe” 69 bin kişi olarak başlayan Komünistlerin gücü, Şaanxi Eyaleti’ne gelindiğinde 7 bine düşmüştü.

7 Temmuz 1937’de, Japon ve Çinli güçlerin, (henüz başkent olmayan) Pekin’deki Marco Polo Köprüsü’nde çatışması, Komünistlerin de kaderini değiştirecekti. Bu çatışma, İkinci Çin-Japon Savaşı’nın başlamasına neden oldu. Çin’deki bazı kaynaklar, İkinci Japon-Çin Savaşı’nın, 18 Eylül 1931’de yani Japonya’nın Mançurya’yı işgal edip Mançukuo’yu kurmasıyla başladığını öne sürmektedir. Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümü açısından baktığımızda ise, çıkan savaşın az önce bahsettiğim gibi, neredeyse yok oluşun eşiğine gelen Komünist Parti’nin talihini döndürmesi oldu. ÇKP ve KMT, savaşmayı bırakıp, Japonlara karşı “İkinci Birleşik İttifak”ı kurmalarına neden oldu. İlk başta Beijing, Şangay ve Nanjing gibi şehirleri ele geçiren Japon İmparatorluğu, İkinci Dünya Savaşı Müttefikleri’yle savaşa girdikten sonra 1945’te yenilgiye uğradı.

Savaştan sonra Mao ve Çan Kay Şek barış anlaşmaları yapmaya çalıştı. Ama bu başarısız oldu ve iki tarafta 1946’da iç savaşa devam etti. Ancak, bu dönemde, 1937’de 100 bin kişiden oluşan ÇKP, 1945’te 1,2 milyonluk bir güce dönüşmüştü. Komünistlerin tabanlarını geliştirmek için gösterdikleri çabaların etkisi büyüktü. Bir kere güçlendikten sonra, hareketin başındaki Mao, hızlıca Kuzeybatı’daki Şaanxi Eyaleti’nin başkenti Yan’an’dan Çin’in en Kuzeydoğusu Mançurya’ya doğru ilerleyerek, ülkenin büyük kısmını kontrol etmeye başladı. 1 Ekim 1949’da da Mao, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etti.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşundan iki ay sonra, Aralık’ta, Kuomintang güçleri Tayvan adasına kaçtı. Kuomintag, bugüne kadar da varlığını sürdürüyor; şu an Tayvan’ın en büyük muhalefet partisi. Milliyetçilerle komünistler arasındaki son büyük çatışma, Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun Hainan adasını 1950’de ele geçirdiği zaman oldu.

1 Ekim 1949, Çin’in, Asya-Pasifik bölgesinin ve Çin’in bugünkü konumuna baktığımızda, gerçekten de dünyanın kaderini 70 yıldır etkileyen bir tarih oldu diyebiliriz. Gelecek yazılarda, 70 yıllık bu tarihin günümüze kadar nasıl şekillendiğini incelemeye devam edeceğim.