Çin’in kutlama ayı Ekim

1 Ekim kutlamasında, Tiananmen Meydanı’nda fazla insan olmadığını sanıyorsanız yanılıyorsunuz: bu yılki merasime yaklaşık 90 bin kişi katıldı

HAZAR GÖKÇEN ÖNEY

04.10.2020

Ekim ayı, Çin için çok önemli kutlamanın olduğu ay. Biri en önemli ulusal bayram ve daha modern tarzda bir kutlama: Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluş yıldönümü. Diğeri ise, geleneksel bir kutlama olan “Ay Festivali”. Bu iki bayram, ülkenin “modernlik” ve “geleneğin” en uç nokalarındaki tezatlarını da yansıtan kutlamalar. 

Üstüne üstlük, Çin’in en önemli tatil dönemlerinden “Altın Hafta” da, bu iki bayramı birleştiren bir zaman dilimi. Dünyanın büyük bir çoğunluğu için Koronavirüs endişesi ve kısıtlamalar nedeniyle seyahat etmenin hayal olduğu şu dönemde, Çin’de 1-7 Ekim arası olan “Altın Hafta”da, nüfusun % 40’ı-yani yaklaşık 600 milyon kişi yollara düştü.

Çin’de resmî kaynaklara göre, şimdiye değin 85 bin kişi Koronavirüs’e yakalandı ve yaklaşık 4,600 kişi bu hastalıktan öldü. Son dönemde ise, Çin’deki vakalar hemen hemen sadece dışarıdan gelenler ve şu an için ülkede sadece 11 vaka var. Koronavirüs’ün artık kendileri için bir kabus olmaktan çıkmasıyla Çinliler, Altın Hafta’yı ıskalamadan bol bol seyahat ediyor. Yoğun çalışan Çin nüfusu için 8 günlük tatil, hakikaten de “altın değerinde”. Çin’de artık Koronavirüs korkusu yaşanmasa da, tedbir olarak ülkedeki turizm alanlarında doluluk oranının % 75’te bırakılmasına karar verildi. Ülkenin diğer “Altın Hafta”ları, Ocak sonu Şubat başındaki “Yeni Yıl” dönemi ve İşçi Bayramı’nın olduğu 1 Mayıs’ın haftasında. Yine de, iki büyük bayramı birleştiren Ekim ayı, ülke için gerçekten de bir kutlama zamanı.

Çin’in Ekim ayındaki kutlamalardan ilkinin tarihi şöyle: 1949'da Mao Zedong liderliğinde Çin Komünist Partisi (ÇKP), Chiang Kai-shek ve onun Kuomintang (KMT) veya “Çin Milliyetçi Partisi” hükümetini devirdi. Eski Çin Cumhuriyeti'nin yerine ise 1 Ekim 1949'da Çin Halk Cumhuriyeti'ni ilan etti. Bu tarihten önce Çini birbiriyle itilaf içindeki “derebeyler” tarzı güç odaklarının arasında bölünmüş durumdaydı.

Her yıl 1 Ekim'de kutlanılan bu ulusal bayram, Türkiye'nin 29 Ekim Cumhuriyet Günü gibi. O gün, Çin saatiyle sabah 6'ta Çin Halk Kurtuluş Ordusu Onur Muhafızları, “bayrak çekme” törenine katılıyor. Bu törende, başkent Beijing'deki Tiananmen Meydanı’nda millî marş, "Gönüllüler Marşı" eşliğinde Çin bayrağı göklere çekiliyor. Sabahın o erken saatlerindeki bu kutlamada, Tiananmen Meydanı’nda fazla insan olmadığını sanıyorsanız yanılıyorsunuz: bu yılki merasime yaklaşık 90 bin kişi katıldı. Geçtiğimiz sene, Çin’in kuruluşunun 70. yıldönümü olduğundan ülke tarihinin büyük askerî töreni de düzenlenmişti.

Ölümsüz bir aşkın kutlaması Ay Festivali

Çin’in diğer kutlaması ise Ay Festivali. Yaklaşık 3 bin yıldır kutlanan bu festival, “Çin Yeni Yılı”nın ardından ülkenin en önemli geleneksel bayramı olarak kabul ediliyor. Ay Festivali, Çin dışında ayrıca Vietnam'da, Kore ve Japonya'da da kutlanıyor. Bu festival, geleneksel kökenleri olan birçok bayramda (örneğin Türkiye’deki Şeker Bayramı) olduğu gibi her yıl aynı günlerde kutlanmıyor: bayramın zamanı Çin takvimine göre, 8'inci ayının 15'inci günü. Yani, her sene Eylül ve Ekim ayları arasında bir zaman.

Ay Festivali'nin kökenleri, eskiden Çinlilerin Ay’a tapmalarına dayanıyor. Festivalin hikayesinin dayandığı efsane şöyle: 10 güneşin ısıttığı dünya aşırı derecede ısınmıştı. Kavrulan dünyayı kurtarmak isteyen Çinli okçu Hou Yi, gökteki 10 güneşin dokuzunu vurdu ve geriye sadece bir tane bıraktı. Böylece dünyayı tamamen yanmaktan korumuş oldu ve nâmı yedi düvelde duyuldu. Okçu, Chang E adlı bir kadına, peri masallarından çıkmışçasına bir aşka bağlandı ve onunla evlendi. Hou Yi için hayat muhteşem gidiyormuş gibiydi Çok uzak diyarlardan insanlar, dünyayı kurtaran kahraman olarak gördükleri Hou Yi’den okçuluk öğrenmek için geliyorlardı. Bu kişilerden biri de, önce öğrencisi ve sonra da arkadaşı olan Feng Meng idi.

Bir gün Hou Yi’nin karşısına, Cenner’in Kraliçesi Wangmu çıktı. Bu iksiri içen, gökyüzüne yükselerek Tanrı ve Tanrıçaların arasındaki yerini alıyordu. Aşkının yanında çok mutlu olan Hou Yi’nin, tanrılar katına çıkmak gibi bir niyeti yoktu; iksiri eşi Chang E’ye emanet etti. Bir gün Hou Yi evde yokken, Feng Meng iksiri çalmak istedi. Ancak Chang E, ona engel olmaya çalıştı-başarılı olamayınca da, iksirin yanlış ellere düşmesini engellemek için içiverdi. 

Gökyüzüne yükselen Chang E, sevgili Hou Yi’sinden uzağa gitmek istemediği için Ay’a yerleşti. Hou Yi, eşini kaybetmenin acısıyla onun adıyla ağıtlar yakarken, gece Ay’da Chang E’nin yansıması gördü. Ay Tanrıçası’na dönüşen Chang E’ye, onun en sevdiği yiyecekleri götürdüğü bir sunak yaptı. Bu sunak zamanla, çevreden insanların da dilekler dileyip adaklarını sunduğu bir tapınağa dönüştü. Hou Yi de, her sene Ay’ın ışığının en parlak olduğu zamanlar eşinin anısına şölenler gerçekleştirdi

Çinliler, Ay Festivali zamanındaki dolunayın, gerçekten o yılın de en büyük ve en parlak olanı olduğuna inanıyor. 

Bu festival, geleneksel olarak da aile ilişkilerine çok düşkün olan Çinlilerin, aileleriyle bir araya geldiği başlıca kutlamalardan. Bu bayramın en önemli özelliklerinden birisi de, “Ay Kekleri” yenilmesi. Tatlının fazla yer almadığı Çin mutfağının en sevilen tatlı lezzetlerinden biri, “Ay Kekleri”. Ayrıca, Ay Festivali’nde, geceleri şimdi Türkiye’de de çok moda olan Kongming fenerleri yakılıyor ve içinde mumların yandığı, dileklerin yazılıp konduğu bu fenerler gökyüzüne bırakılıyor. ve türlü geleneksel ritüeller gerçekleştiriliyor. En önemli ritüel ise, bu dönemde Ay’ın güzelliğini takdir eden, Ay’ın ışıltısının keyfine varan biçimde gece, açık havada yemek yemek, aile ve dostlarla buluşup sohbet etmek, dolaşmak; hattâ Dolunay’ın ışığında yüzmek.