Çin’in Türkiye’de yatırımlarının kritik dönemeci
Türkiye’de “iktidar içindeki siyaset”; Çin açısından soru işareti yaratıyor.
01.08.2023
Çin Komünist Partisi (ÇKP) Dışişleri Bakanı Wang Yi, 26 Temmuz’da Ankara’ya hızlı bir ziyaret gerçekleştirmişti. Wang’in Dışişleri Bakanlığı’na yeniden atandığının Türkiye yolundayken açıklanmasından ötürü Ankara turu, kendisinin ilk ülke ziyareti sayılıyor. Türkiye’nin daveti üzerine bu ziyarette Wang, hem Dışişleri Bakanı Hakan Fidan hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü.
Ankara ve Beijing arasında ilişkiler şimdiye değin, daha çok Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi (Belt and Road Initiative) ve Türkiye’nin Orta Koridor Girişimi (Middle Coridor Initiative) odaklıydı. Kuşak ve Yol, Beijing’den Londra’ya kadar, ulaşım-enerji-dijital ağlar-ticaret bağlantıları sağlamayı amaçlayan bir proje. Orta Koridor ise, Türkiye’den Çin’e kadar demiryolu ve karayolu bağlantıları kurulmasını hedefliyor.
Türkiye’nin Kuşak ve Yol’un ilk ortaklarından biri olmasının yanısıra, iki projenin uyumlanması için 2015’te de mutabakat gerçekleştirilmişti. Ancak, şu noktaya kadar iki projenin ortaklaşmasına yönelik somut adımlar atılmadı.
Aslında, 2006-2014’te Ankara-İstanbul hızlı tren demiryollarının inşaatında işbirliği yapmıştı. Üstelik bu, Çin Demiryolları’nın kendi ifadesiyle, “ilk uluslararası demiryolları inşaatı” projesiydi. 2011’deyse Ankara, Beijing’e Edirne’yi Kars’a kesintisiz bağlayan hızlı tren yolu projesi için ortaklaşma teklifinde bulundu. Fakat, Çin-Türkiye ortaklığının bu proje ve diğer ulaşım projelerinde çok da ileri gittiğini söyleyemeyiz. Hele de, Edirne-Kars hızlı tren hattının ilk gündeme geldiğinde, “Demir İpek Yolu” gibi iddialı isimlerle anıldığını düşünürsek, Çin ve Türkiye’nin ulaşım alanındaki ortaklığının bugüne değin çok daha ileri noktalara taşınması beklenirdi. Dahası, Türkiye ve Çin, projelerinin uyumlanma mutabakatı imzalandıktan sonra bu gibi işbirlikleri beklenebileceği kadar gündeme gelmedi diyebiliriz. Türkiye’ye gerçekleşen Kuşak ve Yol projesi yatırımları da, toplam proje finansmanının yüzde 1,5’ine ulaşmıyor.
Buna karşılık, 2022’de faaliyete geçen, dünyanın en uzun asma köprüsü olan 1915 Çanakkale’nin inşaatı, Çin’in Sichuan Yol ve Köprü Grubu tarafından gerçekleştirildi; Çin bankaları da finansmanda önemli rol oynadı. 1915 Çanakkale Köprüsü, Çin’in kendisinin Runyang Yangtze Nehri Köprüsü’nde de uzun. Runyang, dünyanın en uzun üçüncü asma köprüsü.
Öte yandan, İstanbul'daki Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu’nun, yüzde 51’i altı Çinli şirketten oluşan bir konsorsiyuma satılması planlanıyordu: fakat bu müzakereler, 2021’de anlaşmaya varılmadan sonlandı. O dönem, COVID-19 Pandemisi ve diğer anlaşmazlıklar ile kaygılar, bu yatırıma Çin tarafından engel getirmişti. Ne var ki, Türkiye’nin yaşadığı ekonomik kriz ile beraber dış yatırım arayışı sürerken, bu gibi anlaşmalar yeniden gündeme gelebilir.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’na (DEİK) göre, İstanbul'daki Ambarlı liman tesisleri bünyesindeki Kumport Konteyner Limanı, “Türkiye’deki en büyük ölçekli Çin yatırımı”. Özellikle, limanlar konusunda Çin’in dünya genelinde önemli yatırım olduğundan; bu konuda da yeni yatırım müzakereleri de olası. Örneğin, Körfez ülkelerine satılabileceği öne sürülen İzmir Alsancak Limanı için, Çin ile de müzakere edilmesi söz konusu olabilir.
Varolan diğer Çin yatırımları: Enerji
Çin’in Türkiye’deki diğer yatırımları, enerji, ticaret ve dijital ağlar odaklı. 2022 sonunda faaliyete geçen Adana Yumurtalık'taki Hunutlu Termik Santrali’nin finansmanı Çin kaynaklıydı. Şangay Elektrik Enerjisi şirketinin, yaklaşık 1,7 milyar Dolarlık yatırım için finansman sağlayarak inşaatını gerçekleştirdiği bu santral, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 5-6’sını karşılıyor.
Buna karşılık, çevre ve iklim krizi ilintili sebeplerle eleştirilen bu santral, Çin’in başka ülkelerde gerçekleştirdiği son termik santral inşaatlarından biri oldu. Zira, uluslararası iklim hedefleri için verdiği taahhütler çerçevesinde Çin, artık bu gibi yatırımlara girişmiyor. Bu nedenle, Çin’in Amasra Bartın’da yaptırım yapacağı iddia edilen Hattat Termik Santrali yatırımına yönelik soru işaretleri de sürüyor.
Çin’in Türkiye’deki enerji alanında yatırımları, kömür dışı kaynaklara da yöneliyor. Çin'in öncülüğünde kurulan Asya Altyapı Yatırım Bankası (AIIB) da, İç Anadolu’da Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Projesi’ne 600 milyon Dolar finansman sağladı. Bu proje, AIIB'nin bugüne kadar tek bir proje için sağladığı en büyük finansmandı.
Enerji alanında, Çin ve Türkiye’nin asıl ortaklık fırsatı, yenilenebilir enerji alanında. Bugüne kadar da, bu potansiyel değerlendirilemedi. Çin’in Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİK), ülkenin yenilenebilir enerji alanındaki ulusal ve uluslararası çaptaki yatırımlarının lokomotifi. Çin’in KİK’leri, risk almayı ve ülke siyasetinin çetrefil konularına girmeyi sevmediklerinden, Türkiye’deki büyük yatırımlara da bugüne değin giremediler.
Türkiye’de hükümet içindeki ve iktidarla yakın işbirliği içindeki şirketlerin rekabeti, “iktidar içindeki siyaset”; Çin’in KİK’leri için Türkiye’den bekledikleri istikrar ve adil rekabet ortamı açılarından soru işareti yaratıyor. Oysa, ekonomilerini ergeç fosil yakıt bağımlılığından kurtarmak zorunda olan Körfez ülkelerinin de aralarında bulunduğu yerlerde Çin’in KİK’leri yenilenebilir enerji konusunda öncü konumda.
Bugüne değin, Çin’in Türkiye’deki “yeşil enerji” yatırımları daha küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik daha çok tedarik zincirinde talebi karşılamak yoluyla oldu. Ancak, önümüzdeki dönemde Türkiye’de hükümette, liyakatli atamalar ve görevlendirmeler ile adil rekabetin sağlanması yoluyla, yenilenebilir enerji alanında da uluslararası işbirlikleri Çin’i de içerecek biçimde geliştirilebilir. Böylece, fosil yakıtlara öncelik veren yatırımlar da Türkiye açısından da tarih olur.
Özel sektör işbirliği daha kolay ilerledi
Bilindiği gibi, Çin’in internet üzerinden alışveriş devi Alibaba, Trendyol sitesinin yüzde 75’ini 2018’de 728 milyon Dolara satın almıştı. 2023 başında Alibaba’ya Türkiye 1 milyar Dolar yatırım yapacağını da açıklamıştı. Alibaba, İstanbul Havalimanı üzerinden tüm dünyaya ulaşım ağları oluşturmak ve Türkiye’de Ankara ile İstanbul’u merkez alan lojistik üssü kurmak niyetini beyan etmişti.
Çin merkezli Huawei, ZTE ve Xiaomi gibi elektronik ve iletişim şirketlerinin de Türkiye'de yatırımları bulunuyor. Xiaomi, Redmi9C modelini, İstanbul Avcılar’daki fabrikasında üretiyor. Geçtiğimiz sene Netaş’ın ana hissedarı olan telekom üreticisi ZTE, Türkiye’yi AR-GE merkezi haline getirmeyi hedefliyor. Türkiye’deki en önemli ve kritik dijital Çin yatırımı ise, önümüzdeki yıllarda 5G ağını kuracak Huawei’den gelecek.
Öte yandan, piyasa değeri ve aktiflerinin toplamı açısından dünyanın en büyük bankası olan Çinli ICBC, 2015’te Tekstilbank'ı satın alarak Türkiye pazarına girmişti. Dünyanın dördüncü büyük bankası Bank of China da, 2017'den beri Türkiye'de faaliyet gösteriyor.
Otomotivde Çin etkisi artacak
Çin’in araba markaları SAIC’in markası MG, Great Wall, Cherry ve Skywell de Türkiye pazarında üretim ve satış açısından açılım yapmaya çalışan şirketler. Build Your Dreams (BYD), Türkiye pazarına giriş hazırlığında. SAIC’in de aralarında bulunduğu, Çin’de devletin sahip olduğu dört büyük şirketten biri olan Dongfeng’in ürettiği Voyah markası da, Türkiye pazarına yeni giriş yapanlardan.
Türkiye’ye doğrudan yatırımla köklenebilecekler arasında Skywell başı çekiyor: bu otomotiv üreticisine, Alman otomotiv devi Volkswagen’in yatırımı için vazgeçtiği Manisa’daki arazinin de önerildiği söyleniyor. Leapmotor da, T03 modeliyle “Türkiye’nin en ucuz arabasını” satışa sunarak, ekonomik krizin gözde araba markalarından biri olacağa benziyor. Üstelik, Mart’ta Çin’den ithal elektrikli arabalar üzerindeki gümrük vergisi de 30 puan artışla yüzde 40’a çıkarılmıştı.
Yine de, Türkiye’de en büyük gelecek vadeden Çin yatırımlarının, yenilenebilir enerji alanında olabileceğini vurgulayalım. Türkiye’nin uzun zamandır “gelecek hedefi” olarak gösterilen “yerli araba TOGG” için elektrikli batarya üretimini, bu alanda dünyanın bir numarası olan Çin gerçekleştirecek. Bursa Gemlik’te kurulan batarya fabrikasında, Türkiye-Çin ortaklığında Ortadoğu’ya da satış yapacak biçimde üretim yapılacak. Skywell de, Türkiye pazarındaki yatırımlarında batarya üretim ile sivrilmeyi planlıyor.
Ancak; Türkiye ile Çin ilişkilerini tamamen bambaşka bir boyuta taşıyabilecek alan ise, savunma endüstrisi. Çin’in Türkiye ile savunma alanında olası ticaret ortaklığı ve bu işbirliğinin olası siyasi sonuçlarını ise başka bir yazıda inceleyeceğiz.
—–
Kapak Görseli: Anadolu Ajansı