Dünya Mobil Kongresi 2015’ten aklımızda kalanlar

Yakın gelecekte hayatımızı şekillendirecek teknolojilere topluca bir bakış…

DENİZ ERGÜREL

02.05.2015

 
Geçtiğimiz Mart ayında Barselona Mobil Dünya Kongresi’ndeydim. Yüzlerce GSM ve teknoloji firmasının en yeni servis ve ürünlerini sergilediği etkinlikte Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg de bir konuşma yaptı. Dünyanın dört bir tarafından yüz bin kişinin ziyaret ettiği etkinlik, yakın gelecekte hangi teknolojilerin hayatımızı şekillendireceğini görmek için büyük bir fırsat oldu.
 
Nesnelerin interneti
 
Bilgisayar çipleri küçüldükçe ve akıllı sensörler ucuzladıkça internete bağlanan cihaz sayısı artmakta. Bildiğimiz internetin çok daha büyüğüne hazırlanın. Bu büyüklüğü bir benzetmeyle anlatacak olursam; dünün interneti bir pinpon topu, bugünün interneti bir futbol topu büyüklüğünde. Yarının interneti ise dev bir hava balonu büyüklüğüne ulaşacak.
 
Araştırma firması Gartner verilerine göre 2015’te internete bağlanan nesnelerin sayısı 4.9 milyar, 2020’de ise bu sayı 25 milyara çıkıyor. Nesnelerin interneti adı verilen bu yeni konseptte, artık sadece bilgisayarlar ve telefonlar değil, etrafımızdaki eşyalar da internete bağlanıp birbirleriyle doğrudan iletişim kuruyor. İletişim kuran cihazlar, hayatı kolaylaştırdığı gibi muazzam bir veri bankası oluşturuyor. Yarının dünyasına bu veriyi doğru değerlendirip değer üretenler hakim olacak.
 
Sürücüsüz Otomobil
 
İnsanoğlunun en büyük hayallerinden birisi sürücüsüz otomobiller. Nesnelerin interneti konseptinin gelişmesiyle birlikte bu hayal gerçeğe dönüşüyor. Fuar alanında ziyaret ettiğim firmalardan edindiğim izlenimlere göre 2025 yılından itibaren sürücüsüz otomobiller piyasaya çıkmaya başlayacak. Aslında bu konuda teknoloji ciddi şekilde ilerledi ama hukuki altyapı henüz hazır değil. Uluslararası trafik sistemini düzenleyen Viyana Sözleşmesi'ne göre sürücüsüz arabanın trafiğe çıkması mümkün değil. Sürücüsüz bir araba kaza yaptığında sorumlu kim olacak? Araba üreticisi mi? Yazılım mı? Karayollarındaki sensörler mi? Arabadakiler mi? Henüz bu konular belirsiz.
 
5G
 
Biz daha Türkiye’de 4G (4. nesil kablosuz bağlantı teknolojisi) ile tanışamadık, Cumhurbaşkanı'nın ilginç çıkışıyla birlikte belki de daha uzun bir süre tanışamayacağız ama dünya 5G için çoktan çalışmalara başladı bile.
 
Güney Koreli SK Telecom, fuar standında ilginç bir 5G gösterisi yaptı. Üzerinde sensörlerin olduğu özel kostüm giyen bir modelin yaptığı tüm hareketler, hemen yanıbaşındaki robot tarafından birebir taklit edildi. 5G’nin ne kadar hızlı bir bağlantı imkanı sağladığını göstermek isteyen şirket, izleyenlerin de hayal gücünü zorladı.
 
Saniyede 10 gigabit veri transferi imkânı sunan 5G öylesine hızlı ki, bir HD filmi saniyeler içinde indirmek mümkün. 5G bugün kullandığımız bağlantı hızının 1000 kat daha fazlasını sunuyor. Ama bu hıza henüz dünyanın hiç bir ülkesi hazır değil. Altyapı yeterli değil. Örneğin Türkiye'deki internet kullanıcılarına verilen 75 GB'lık aylık adil kullanım limiti bir kaç dakikada tükenir. Dünyada bir 5G standardı bulunmuyor. 2020 yılından önce bunun gerçekleşmesi de pek mümkün gözükmüyor.
 
Akıllı saat
 
Tabir yerindeyse, fitness bilekliği veya akıllı saat üretmeyen teknoloji şirketlerini artık “dövüyorlar”. İrili ufaklı bir çok marka kullanıcının adımlarını sayan, yaktığı kaloriyi hesaplayan ve nabzını ölçen yepyeni ürünler geliştirmiş. Akıllı telefondan sonra teknoloji dünyasındaki yeni trend akıllı saatler ve fitness bileklikleri. Şirket politikası gereği bu tip fuarlara hiç katılmayan Apple da, Mobil Dünya Kongresi’nden bir hafta sonra Apple Watch’ın tüm detaylarını tanıttıve şu anda da yok satıyor. Bu alanda özellikle sağlık ve spor sektörü için önemli fırsatlar var.
 
Dijital para yaygınlaşıyor

Dünyanın en büyük teknoloji şirketi Apple, dijital para ödeme uygulaması Apple Pay’i geçtiğimiz yıl tanıtmıştı. Barcelona’da özel bir etkinlik düzenleyen Samsung, kendi ödeme sistemi olan Samsung Pay’i yeni cihazlarında kullanacağını açıkladı. Kore’de satışa çıkacak LG Watch Urbane de dijital para uygulamasını destekliyor.

Daha çok depolama alanı

Akıllı telefonların multimedya özellikleri geliştikçe daha fazla depolama alanına duyduğumuz ihtiyaç da artıyor. Flaş bellek teknolojisi şirketi SanDisk, bu alanda önemli bir yenilik yaptı ve 200 GB depolama kapasitesi olan microSD kartı tanıttı. 2015’in ikinci çeyreğinde satışa çıkacak olan bu kart saniyede 90 MB dosya aktarımı yapabiliyor.
 
Güvenlik kaygısı artıyor

İnternete bağlanan cihazların sayısı arttıkça güvenlik endişeleri de artıyor. Artık hepimizin cebinde olan akıllı telefonlarda bilgisayarlarımızdan daha çok veri taşıyoruz. Bu da beraberinde büyük güvenlik sorunu getiriyor.Teknoloji firmaları da bu soruna çözüm bulmak için ciddi yatırımlar yapıyor. Fuarda konuşan Intel CEO’su Brian Krzanich, birçok teknoloji markasıyla daha kişisel verilerin güvenliği için işbirliği yaptıklarını açıkladı. Qualcomm, ultrason teknolojisine dayanan 3D parmak izi doğrulama çözümünü tanıttı. Snapdragon Sense ID 3D parmak izini tararken ultrason ses dalgalarını kullanıyor ve daha etkili güvenlik sağlıyor. Japon teknoloji firması Fujitsu ise göz bebeği (iris) tanıyan bir sensör geliştirmiş. Bu sensör sayesinde kullanıcının göz bebeği bir şifre olarak kullanılabiliyor. Fuar alanında konuştuğum Fujitsu mühendisleri kısa bir süre içerisinde retina okuma teknolojisinin akıllı telefonlarda yaygınlaşacağını belirtti.