“Global Media Forum 2015’’ten notlar
Deutsche Welle’nin bu yılki Global Medya Forumu ‘’Dijital Çağda Dış Politika ve Medya’’ konusuna odaklandı
04.07.2015
Deutsche Welle’in her yıl düzenlediği Global Medya Forumu’nun bu yılki teması Dijital Çağda Dış Politika ve Medya idi. 22-24 Haziran 2015’te Bonn, Almanya’da düzenlenen forumla ilgili gözlemlerimi kısaca sunacağım.
Foruma katılan Alman bakan ya da bürokratlar daha çok Ukrayna meselesi çerçevesinde dezenformasyon vurgusu yaptı. Forum’da açılışı yapılan uluslararası İngilizce kanal da dezenformasyona karşı çarelerden biri olarak sunuldu. Elbette buna dışarıdan, medya üzerinden dış politika rekabetinde yeni bir medya aktörü ortaya çıktı diye de bakılabilir. Ayrıca bu vesileyle, İngilizce yayın yapan uluslararası kanallar yarışına Almanya da katıldı.
Google’ın adı anılarak “Veri Tekelleri” vurgusu da açılışta yapıldı ama bu vurgu bu kez geçen yıla göre daha azdı. Dijitalleşmenin önemi kabul edilse de üst düzey pozisyonlardaki ana konuşmacıların enformasyon çöplüğü iddiaları ve sık sık veri doğrulaması ihtiyacı çağrısı yapmaları da dikkat çekiciydi. Burada sorun, böyle bir problemin olmaması değil, bu mesele üzerine sektörde zaten kafa yorulduğu, ancak Forum’daki konuşmacıların bazılarının bu sorunlarla henüz yeni muhatap oluşlarıydı. Geleneksel medyanın önde gelenleri biraz geriden gelmeyi sürdürüyor ama spesifik dijital kaygılar onların da gündeminde artık.
Transmedya ve hikâye anlatıcılığı gibi geçen yıldan beri devam eden konular dışında bu yıl atölye çalışmalarında vurgunun cihadizmle mücadeleye yöneldiği söylenebilir. Siyasiler sık sık Ukrayna’yı gündeme getirse de atölyelerin çoğunda işlenen konu buydu. Bu arada Forum tam da IŞİD’le online mücadele edileceği haberlerinin sonrasına denk geldi.
Örnek atölye çalışmalarından bahsedecek olursam, bir sunum IŞİD’e katılan kadınlarla ilgili bazı varsayımları yok etmek üzereydi. Sosyal medyayı kullanan IŞİD üyesi kadınlar pasif değil, aksine aktif olarak çağrı yapan öznelerdi. Öyle gözüküyor ki IŞİD’in kadınlara yönelik propagandası kompleks; farklı arkaplanları olan üye adaylarına yönelik daha kişiselleştirilmiş propaganda metodları uygulanıyor ve sosyal medyada önemli bir işlev görüyor.
Birkaç görsel:
Sunuma en büyük itiraz da, kullanılan görsellerin içeriğiyle ilgiliydi. Her ne kadar silah ve erkek egemen dil bu görsellere genel olarak hâkim olsa da bunlar dışında daha “barışçıl” içeriğin kullanıldığı belirtildi.
Son olarak The BOBS ödülleri töreni de yapıldı. Basın toplantısında çektiğim bu fotoğrafta en solda, geçen Şubat ayında radikal İslamcılar tarafından sokak ortasında öldürülen Bangladeşli blogger Avijit Roy’un karısı Rafida Bonya Ahmed gözüküyor. Sanırım verdiğimiz jüri ödülleri içinde içimin en rahat ettiği tercih bu olmuştu.
Etkinlik sırasında bir Deutsche Welle görüşmesi de oldu. Buyrun.
Açılış gününden bir derleme burada yaptım.