“İfade özgürlüğü olmadan inanma(ma) özgürlüğü olmaz”
Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği’nin son erişim engelleme kararları ifade özgürlüğü gibi inanç özgürlüğünü de tehdit ediyor
04.03.2015
Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği, Ateizm Derneği'nin internet sitesi ile 48 diğer adres hakkında erişim engeli kararı verdi. Kararı hukukçu Yaman Akdeniz Twitter’da duyurdu:
27 Şubat 2015 tarihli karara dair tüm ayrıntıları henüz bilmiyoruz, ancak aynı kararda Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'nun internet sitesi ve Wikipedia sayfası ile Charlie Hebdo’nun Türkçe kapağına yer veren internet sitelerinin ve sosyal medya hesaplarının listelendiği görülüyor.
Charlie Hebdo'nun terör saldırısı sonrası 14 Ocak'ta çıkardığı "Her şey affedildi" başlıklı sayı Türkçe'ye de çevrilmişti. Bu sayıdan bir seçkiyi yayımlayan Cumhuriyet Gazetesi’nin önce dağıtım araçları polis tarafından durdurulmuş, sonra Erdoğan gazeteyi hedef göstermiş ve köşe yazarı Ceyda Karan ölüm tehditleri almıştı.
Bu baskılara rağmen Charlie Hebdo’nun Türkçe çevirisinin tümünü yayımlayan T24, Sendika.org, Kolektifler ve ToplumSol internet sitelerinin sayfaları 27 Şubat tarihli bu kararla erişime engellenmiş oldu. (T24’teki aynı yayın hakkında Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesi de 14 Ocak tarihinde bir engelleme kararı vermişti; bu aynı URL adresi hakkındaki ikinci erişim engeli oluyor.)
Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği’nin kararında çeşitli sosyal medya adresleri de sıralanıyor. Bunlar arasında yer alan bir Facebook hesabına artık ulaşılamıyor, Facebook tarafından kaldırılmış veya kullanıcı kendisi silmiş olabilir; şirket bu konuda yeterince şeffaf değil, ancak 2014 yılının sadece ilk 6 ayında 1893 adet içeriğin bu şekilde kaldırıldığını biliyoruz. İki Twitter hesabı ise bizzat Twitter tarafından askıya alınmış (“suspended”). Twitter daha şeffaf olmasına rağmen askıya aldığı hesapların sayısını ve süresini bilmiyoruz; ancak 2014 yılı boyunca 2082 içeriğin Türkiye’nin talebiyle engellendiğini biliyoruz.
“Chilling Effect”
Sansürlenen içerik hakkında araştırma yaparken en çok karşılaştığım durum içeriğin tamamen silinmiş olması oluyor. Çünkü ne yasak kararı veren mahkemeler ne de yasağı uygulayan sosyal medya şirketleri şikayete konu edilen içeriğin ifade özgürlüğü sınırları içinde olup olmadığını yeterince denetlemiyorlar, en çabuk şekilde içeriği kaldırmayı çözüm olarak görüyorlar. Mahkemeler ve şirketler karşısında güçsüz konumda olan kullanıcılar da buna itiraz edemiyor. Böylece kullanıcıları ifade özgürlüğünden soğutan bir etki yaratılıyor.
Sulh Ceza hakimleri kendilerine yapılan şikayet başvurularındaki onlarca tweet’i çoğu zaman tek tek değerlendirmiyorlar; hatta bazı kararlarda “hakimliğimizce www.twitter.com ve www.facebook.com gibi internet sitelerine erişim mümkün değildir” deniliyor; şikayeti yapanın ekran görüntüsünü paylaştığı veya listelediği URL adresleri şikayetten en fazla bir gün sonra sansürleniyor. 2015’in başından beri binden fazla karar yazmış olan Sulh Ceza Mahkemeleri var; yaklaşık günde 25 karar ediyor.
Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla bir tweet’i sansürlenen Tayfun Yıldırım, 27 Şubat gecesi hesabı askıya alınınca Twitter’a e-posta gönderdiğini, şirketin 3 saat içinde tweet’ini silip hesabını geri açtığını söyledi. 2014 yılında Türkiye’den gelen mahkeme kararlarının yüzde 70’ine itiraz ettiğini iddia eden Twitter’ın da şikayet edilen içeriği en çabuk şekilde yayından kaldırmaya öncelik verdiği açık.
Türkiye’nin özgün sosyal medya platformları olan sözlükler de sansürden payını almış, İTÜ Sözlük’ün bir, Ekşi Sözlük ve İnci Sözlük’ün ikişer adet başlığına sansür kararı verilmiş. Karara tepki gösteren İnci Sözlük kurucusu Serkan İnci, kendilerine hiçbir içerik kaldırma talebi gelmeden sayfalarının sansürlendiğini duyurdu.
Ekşi Sözlük 2007 yılında Eyüp Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından erişime engellenmiş, İnci Sözlük ise 2011’de Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) 3120 site hakkında tek bir kararla verdiği erişim engeli listesinde yer almıştı. Engelli Web verilerine göre, Türkiye’de erişim engeli kararı verilen 66127 site hakkındaki kararların %93’ü TİB’in bu tür kararlarından kaynaklanıyor.
İnternette haber almak ve görüşlerimizi paylaşmak için girdiğimiz siteler Türkiye’de işte böyle bir özensizlik ve sorumsuzlukla engelleniyor, uluslararası sosyal medya platformları ise buna en iyi şekilde uyum sağlıyor.
“Derneğimizin bir bahaneyle kapatılmaması için…”
Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği’nin kararındaki en vahim yasak ise Ateizm Derneği ve ateizmle ilgili içerik hakkındaki, çünkü sadece ifade özgürlüğünü değil, inanç özgürlüğünü de tehdit ediyor.
Ateizm Derneği 16 Nisan 2014’te kurulan ve yasal olarak Türkiye’de faaliyet gösteren bir dernek. Avrupa Birliği tarafından da resmen tanınıyor ve Türkiye’de yaygın olan diğer dinlerin temsilcileri ile (Diyanet İşleri Başkanı, Hahambaşı ve Ekümenik Patrik) eş tutuluyor.
Derneğin 2014 İnanç Özgürlüğü raporunda sıralanan ihlaller yukarıda detaylarını verdiğim mahkeme kararının uzun süreli ve sistemli bir uygulamanın parçası olduğunu gösterir nitelikte: Fazıl Say, Sevan Nişanyan ve Bahadır Baruter’in dine hakaret (TCK 216) suçlamasıyla hapis cezası alması; Ateizm.org sitesinin 2008 yılından beri sebep gösterilmeden Türkiye’de yasak olması ve kurucularının baskı altına alınması; Richard Dawkins’in “Tanrı Yanılgısı” kitabının Türkçe yayımcısı hakkında soruşturma açılması; ve devam eden zorunlu din dersi Türkiye’de inanç özgürlüğünü tehdit ediyor.
Ateist olduğu için öldürülen yazar Turan Dursun için açılan ve çeşitli kereler erişime engellenen TuranDursun.com sitesi hakkında da bu kararla birlikte bir kez daha yasak kararı verilmiş oldu.
Ateizm Derneği tüm bu insan hakları ihlallelerini “derlemek” dışında, dini inançları reddettiği için baskılara maruz kalan kişilere psikolojik ve hukuki yardım da sağlıyor. Dernek yöneticilerine e-posta yoluyla ulaşıp kendilerine doğrudan uygulanan baskı hakkında ne düşündüklerini sordum. Verdikleri cevaplar umarım sansür uygulayıcıları tarafından okunur ve erişim engeli en yakın zamanda kaldırılır.
Mahkemenin erişim yasağı kararı size iletildi mi yoksa başka bir yolla mı öğrendiniz?
Kararı biz de Twitter'dan ve Facebook'tan takipçilerimizin bize iletmesi ile öğrendik. Bu kararlar site sahibine ya da host edene tebliğ edilmiyor. Kendi imkanları ile Twitter hesabına ya da sayfaya erişimi engelliyorlar. Sayfanıza girilemediğinde fark ediyorsunuz.
Yasak kararını nasıl yorumluyorsunuz? Takip ettiğim kadarıyla derneğinizin çalışmaları hakkında şimdiye dek yasal bir sıkıntı çekmemiştiniz.
İnternet yasakları derneğimizin fikir aşamasında olduğu dönemlerden beri bizi rahatsız eden bir konu. İnanma ya da inanmama özgürlüğü ancak ifade özgürlüğü ile birlikte mümkün kılınabilir. "İnanmıyorsan da kendine sakla, ifade etme" ya da "Birileri bir dine inanıyor diye o dine yöneltilecek eleştiriler hakaret kabul edilir" şeklindeki düşünce tarzı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine ve demokrasiye açıkça aykırıdır. Hukukun evrensel normlara yükseltilmesi gerektiğini ve keyfi olarak engelleme yapılmasının önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Mahkeme kararında listelenen diğer içeriklerde İslam, peygamber Muhammed ve Müslümanlar hakkında çeşitli yazılar ve Charlie Hebdo karikatürleri vb. öğeler var. Sizin sitenizde ve forumlarınızda ise bu konulara pek fazla yer verilmediğini fark ediyorum. Böyle bir yasağın gelebileceğini düşünerek mi belli konuları kendi internet alanınızda oto-sansürlüyorsunuz?
Derneğimiz belli bir dinle savaşmıyor ya da dinleri yanlışlayıp yok etmek gibi bir amacımız bulunmuyor. Biz sadece ateizm ve dinsizlik türlerinin doğru bilinmesi için uğraş veriyoruz. Toplumdaki önyargıları ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Derneğimizin faaliyetlerini tamamen yasal şartlara uygun yürütmemiz gerekiyor. Derneğimizin bir bahaneyle kapatılmaması için çok dikkatli olmak zorundayız. Bize göre bu konular tamamen kişisel görüşlerin ifade edilmesinden ibaret olsalar da mevcut kanunlara uygun olarak bazı konulardan uzak duruyoruz. Eğer sitemize girip bakmış olsalardı bunu kendileri de görebilirdi.
Peki, yasağa itiraz edecek misiniz?
Hukuk komisyonumuz karara nasıl itiraz edeceğimizi araştırıyor.
Not: Mahkemenin engelleme kararı “www.ateizmdernegi.org” adresine verildiği için, derneğin “www.ateizmdernegi.org.tr” adresine erişim halen mümkün. Derneğin konu hakkındaki basın açıklamasına ise şuradan ulaşabilirsiniz.