İki kuyruklu köpek” aynasında pür melalimiz

Konuşulan evrensel bir dil-sadece tavukların dili değil, “İki Kuyruklu Köpek Partisi”nin asıl dili olan, “mizahın dili”

SEZİN ÖNEY

06.04.2018

  
Bu yazı bir "istek parça": farklı farklı okurlar bana ulaşarak, aynı konuyu sordular. Açıkçası; ben de şaşırdım — yazı hayatımda ilk kez, bu kadar farklı kesimlerden aynı konuya yönelik olarak gelen ısrarlı bir "yazı isteği" talebi oluyor — üstelik de benim bu kadar ilgi çekeceğini hiç düşünmediğim bir konu üzerine…

Okurlarımız, Macaristan'ın "İki Kuyruklu Köpek Partisi"ni merak ediyor.

Bu merak nereden mi ortaya çıkıverdi birdenbire?

Magyar Kétfarkú Kutya Párt, yani "İki Kuyruklu Köpek Partisi", sevgili Tarık Demirkan'ın, BBC Türkçe için kaleme aldığı bir haberin konusuydu geçtiğimiz günlerde. Ve bu haber, tüm Türkiye basınında, en büyük gazeteler ve internet sitelerinden, yereldeki gazete ve sitelere; televizyon haberlerine kadar kendisine çok geniş bir alan buluverdi. Bu habere denk gelenlerin çoğunun da, asıl kaynağından haberi dahi yoktu; zira, çoğu medya kurumu, bu yazıyı yazarına atıf yapılmadan kullanılıvermişti. Bu "detay" da, kaynak göstermeden haberleri kullanıverme halimiz de, medyanın bulunduğu hâlle ilgili başlı başına bir gösterge tabii.

Ancak, "İki Kuyruklu Köpek Partisi"ne olan ortak ilgimiz de toplum olarak sanırım başka şeylerin de bir dışavurumu.

Önce, Türkiye'de medyada yer aldığı hâliyle bu habere dönelim…

Uzun yıllardan beri Budapeşte'de yaşayan Demirkan, "Herkese 'bedava bira vadeden' parti sözcüsü devlet televizyonuna tavuk kostümüyle çıktı" başlıklı haberinde şöyle diyordu:

Macaristan'da 8 Nisan'da yapılacak genel seçimler öncesi, devlet televizyonunda anayasal bir hak olarak tüm partilere tanınan 5 dakikalık seçim konuşmaları programında dün gece dünya seçim kampanyaları tarihine girecek türden bir olay yaşandı.
 
Macaristan'ın küçük ama etkili partilerinden "İki Kuyruklu Köpek Partisi" temsilcisi, bir tavuk kostümüyle çıktığı televizyon programında kendine tanınan 5 dakika boyunca sorulan sorulara tek kelime etmeden, sadece 'gıdaklayarak' yanıt verdi.

"Gıdaklayan Seçim konuşması" doğal olarak Macaristan'da günün olayı haline geldi.

Macar kamuoyunun bir kısmı, parti sözcüsünün beş dakika boyunca gıdaklamasını seçimlere yakışmayan gayri ciddi bir olay olarak değerlendirirken, pek çok insana göre ise bu konuşma "sözün tükendiği" yerde yapılması gereken en anlamlı konuşmaydı.
 
Meraklısı, konuşmaya şu bağlantıdan ulaşabilir: <https://www.youtube.com/watch?time_continue=33&v=-aIe91E8BRY>

Üstelik, izleyenlerin Macarca bilmesine de gerek yok; konuşulan evrensel bir dil-sadece tavukların dili değil, "İki Kuyruklu Köpek Partisi"nin asıl dili olan, "mizahın dili".

Bu hareket, 2000'de, Macaristan'ın güneydoğusu sınırındaki Szeged'de kuruldu; bu kent aynı zamanda bir üniversite şehri idi.

İki Kuyruklu Parti, başlangıçta siyasi herhangi bir yönü olan bir hareket değildi.

Hareket, başlangıçta bir "sokak sanat grubu" olarak kuruldu; yani graffitiyle duvarlara resimler, imgeler çiziyorlardı. Kurucuları Gergely Kovács, "Tavır almaktansa, dalgasını geçmeyi sevdiğini" söyleyen, 1980 doğumlu bir gençti. Szeged Üniversitesi'nde matematik, sosyoloji, çevre bilimleri ve ekonomi  bölümlerinde birer buçuk yıl okumuş ve en sonunda da veteriner fakültesine gitmişti. Ancak, asıl ilgisi göresel sanatlar üzerineydi; bugün de zaten grafikerlik ve web tasarımı yapıyor.

"İki Kuyruklu Köpek" adı da, genetiği değiştirilmiş hayvanlar laboratuarının çöplüğünde "üç kafalı bir tavuk" bulunduğu hikâyesine yapılan bir atıf…

İronik bir şekilde de, Macaristan'ın siyasi ortamı, "genetiği değiştirilmiş" hâle gelince de, İki Kuyruklu Köpek'e de, değişerek "işimiz olmaz" dedikleri siyasi alana girmek düştü. Hareket, 2006'dan itibaren, "apolitik kalarak politikaya atıldı."  Bu tarihten sonra, sokak sanatı yapmanın ötesinde, bir yandan Macaristan'ın politik gidişatı ile dalgasını geçerken, bir yandan da ciddi biçimde siyasete girmekten tamamen uzak duruyordu.


Örneğin, grubun imza attığı dikkat çekici eylemler arasında, Tizsa Nehri kıyısında bir "uzay üssü" kurup, Ay, Sirius Yıldızı, Jüpiter'in Ganimede Uydusu ve Pluto'ya temsilî seferler düzenlemek de vardı. Gene grubun yaptığı çalışmalar arasında, Macarca'nın en uzun sözcüğü olan megszentségteleníthetetlenségeskedéseitekért kelimesini, graffiti olarak sokakta duvara yazmak gibi "çıkışlar" da vardı. Bu sözcük, Türkçe'deki "Çekoslovakyalılaştırmadıklarımızdan mısınız" gibi "derin anlamlar" taşımasa da, dilin fraklı ve kompleks doğasını gösterdiği için, bilinen ve şaka konusu olan bir kelime. Gene de meraklısına anlamı, "Sürekli yapageldiklerinizin kutsallaştırılmayacakmış gibicesine" mealinde olan bir sözcük. İki Kuyruklu Köpek Partisi üyeleri, bu sözcüğü yazarken de, duvar "bitmiş" ve 44 harfin 32.'sinde bu eylemleri yarım kalmıştı.

Görüldüğü gibi, bu eylemler "nihilist" bir ruhla yapılan, "her şeye karşı" çizgide eylemlerdi ve belli bir hedefe yönelik, somut bir siyasi eleştiri mesajı taşımıyorlardı.

"Apolitik politik tavırlarına" en siyasi örnek, 2006'da, resmî kayıt yaptırmadan ulusal ve yerel seçimlerde, "şaka" olsun diye adaylar göstermeleri oldu. İki Kuyruklu Köpeğin tüm adayların adı, Macaristan'daki en yaygın erkek adlarından olan "István" ve soyadı "Nagy" olarak duyuruldu. István Nagy'lerin seçim vaadiyse, ebedi yaşam, dünya barışı,  haftada sadece bir gün çalışma, yer çekimini azaltma, vergileri düşürme, bedava bira ve günde iki kez "gün batımı manzarası" da vardı. Ve hatta, dümdüz bir ülke olan Macaristan'a, bir de "dağ" vadediliyordu.

2009'daysa, parti "sokağa döküldü." Başka bir "şaka parti" olan "4!-Dördüncü Yol" ile, Macar İstatistik Enstitüsü'nün önünde "Ne istiyoruz? Hiçbir şey! Ne zaman istiyoruz? Hiçbir zaman!" gibi sloganlarla yaklaşık 300 kişilik bir gösteri düzenlediler.

2010'da, İki Kuyruklu Köpek, Budapeşte Belediye Başkanlığı için komedyen Dániel Mogács'ı aday gösterdi; kampanya sloganları arasında da, "Her şeyin daha fazlası; hiçbir şeyin daha azı!" ve "Her şeye söz veriyoruz" gibi ifadeler yer alıyordu.Parti, ne Mogács ne de diğer yerel adayları için yeterli destek imzasını toplayamadı ve seçimlere resmen giremedi.

İki Kuyruklu Köpek, 2013'te ilk kez seçimlerde resmen yarışabilmek için parti olarak kaydolmak için bürokratik işlemlere başladı. Ama, 2014'te, "ciddi bulunmadıkları" gerekçesiyle başvuruları reddedildi. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne gittiler ve parti olarak kaydolma hakkını kazandılar. Ancak, 2014 yerel seçimleri adaylık başvurularının kapanmasından 15 dakika önce, resmi kayıt işlemleri tamamlanabildiği için, gene oylamanın dışında kaldılar.
2015, her şeyi değiştiren yıl oldu.

O yaz, Macaristan sınırlarından girmeye başlayan mültecileri, Budapeşte'nin  tren istasyonları çevresinde kurulmaya başlanan çadırları gördükçe Avrupa'nın kaderinin bir kırılma noktasında olduğunu düşünüyordum. Ve kaderi, kırılma noktasına gelenler arasında "İki Kuyruklu Köpek" de vardı.

 Mülteci krizine, Macaristan'da iktidarın sert tepkisi ve siyaseten konunun bir "milli bekâ" meselesi haline dönüştürülmesi, İki Kuyruklu Köpek grubunun da apolitik duruşunu değiştirmesine neden oldu. "Aman politika mı, bizden uzak dursun" düşüncesindeki grubun zihinsel dönüşümünde, hükümetin mültecileri, "güvenlik tehdidi"  olarak göstermesi ve bunun da, hükümet destekçisi çevrelerde "nefret söyleminin " önünü açması bir dönüm noktası teşkil etti. Gergely Kovács'ın deyişiyle, "bizim vergilerimizle, bizim üzerimizden kazandıklarıyla var olan hükümetin, kimden nefret edeceğimize karar vermesi bizi çok öfkelendirdi. Macaristan'da zaten yeterince nefret var; daha fazlasına da ihtiyacımız yok"" diye düşündüler ve politik eylemlere giriştiler.

Mülteci krizi ertesi, Başbakan Viktor Orbán ve partisi Fidesz, "Macaristan'a gelip Macarların işlerini ellerinden alamazsınız" sloganıyla, mülteci ve göçmen karşıtı bir kampanya başlatmıştı. Bu sözlerin olduğu İngilizce-Macarca afişler, ülkenin her tarafına asılmıştı. İki Kuyruklu Köpek Partisi de, atağa geçerek, "karşı poster eylemine" girişti. Kampanyaları çerçevesinde, 33 milyon Forint (yaklaşık 105 bin Euro) topladılar; bu tutar, öngördüklerinden 10 kat fazlaydı. Hükümete karşı net tavır aldıkları ilk eylemleri de, topladıkları parayla ülkenin her yerine, mülteci ve göçmenlere yönelik olarak, (gene İngilizce-Macarca olarak) "Başbakanımızın bu tavrından dolayı biz özür dileriz" ve "Macaristan'a gelmekten hiç çekinmeyin, biz de çalışmak için İngiltere'ye göç etmek zorunda kalıyoruz zaten" yazılı afişler astılar.   

2016'ya gelindiğinde, İki Kuyruklu Köpek, yüzde 1'lik bir oranla da olsa, artık kamuoyu araştırmalarında yer alan "basbayağı bir parti" hâline gelmişti.

Ve 2016'da parti, Ekim 2016'daki "Mülteci karşıtı referandum"da ilk kez siyasi ağırlığını hissettirdi. Bu referandumda Macar hükümeti, Avrupa Birliği'nin tüm AB ülkelerine dağıtacağı mülteci kotasının reddedilmesini oyluyordu. İki Kuyruklu Köpek, referandumda "geçersiz oy" verilmesi çağrısında bulundu. Hatta, "Geçersiz oy at!" diye de bir mobil uygulama geliştirerek, geçersiz oy verenlerin, oy pusulalarını paylaşmalarını da sağladı. Netice de, yüzde 6'lik bir oranda geçersiz oy verildi-referandumun kendisi de, katılım oranı yüzde 50'nin altına düştüğü için iptal edildi. 

2017'de ise, Budapeşte'nin Zugló mahallesindeki seçimlerde İki Kuyruklu Köpek adayı, komedyen ve şarkıcı "Bruti", oyların yüzde 7'sini alarak, Meclis'teki bazı partilerin adaylarını geride bırakmayı başardı.
Bu arada "parti lideri" Gergely Kovács da, "dış mihraklarla işbirliği yapan bir hain" olarak yaftalanmaya ve hükümet yanlısı medyada aleyhine haberler çıkmaya başlamıştı bile… Hattâ, kaldırımları rengârenk boyama eylemi sırasında tartaklanarak gözaltına da alındı.

İki Kuyruklu Köpek Partisi'nin, yazımızın başındaki habere konu olan 8 Nisan 2018'deki genel seçimlerdeki adayı József Tichy-Rács, aslında Avusturya'da yaşıyor. Ve bir kızarmış tavuk lokantasında çalışıyor; "gıdaklaması" da bu yüzden. Aslında "mizahın" altında bir de "acı" var; Tichy-Rács, adayı olduğu Macaristan'ın batısında yeralan, Györ-Moson-Sopron bölgesinin, hayatını kazanmak için Avusturya'ya göçmek zorunda kalanları temsil ettiğini ifade ediyor.

Türkiye'de, İki Kuyruklu Köpek Partisi'nin gördüğü ilgi de, "gıdaklayan adaya" gülmenin ötesinde, muhakkak ki, müthiş bir siyasi sıkışma ve bunalımın göstergesi…"Esmeyen" siyasi, bunaltıcı politik ortamda, Macaristan'dan gelen bir kahkaha, bir nefes…