‘’Kürtsen, hak ihlallerini söylüyorsan hainsin’’

SİHA’nın Hakkâri’de bir kişinin ölümüne, üçünün yaralanmasına neden olduğu saldırıyı duyuran CHP’li Tanrıkulu iktidar ve yargının hedefinde

GÜLTEN SARI

09.09.2017

 
“Bayraktar” isimli Silahlı İnsansız Hava Aracı'nın (SİHA), Hakkari'de sivilleri bombaladığını ortaya çıkarmasının ardından hakkında soruşturma başlatılan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Parlamenter olsanız bile Kürtseniz ve bu ihlalleri dile getiriyorsanız, ya hain, ya düşman ya da terörist ilan ediliyorsunuz" diyerek tepkisini dile getirdi.

Yüzde 93'ü yerli üretim olmasıyla övünülen SİHA'nın 31 Ağustos günü, Hakkâri merkeze 20 kilometre uzaklıktaki Kanireş Çeşmesi'nde dört sivili hedef alıp bombalaması sonucunda bir Kürt hayatını yitirirken, üçü de yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 3 Eylül tarihinde yaptığı paylaşımla sivillerin hedef alındığı saldırıyı kamuoyuna duyuran ilk isim oldu.

Çok geçmeden Tanrıkulu'na iktidarın en üst kademelerinden sert tepkiler geldi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Terörle yaptığımız mücadeleden incindikleri apaçık ortada" sözleriyle Tanrıkulu'nu hedef aldı ve CHP'ye "Bu milletvekiline ağzının payını verin" çağrısı yaptı.

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli de, Tanrıkulu'na yönelik eleştirilerini üst tondan sürdürdü. Hattâ bir adım daha ileri giderek "Çıkacaksın, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekili olarak görev yapacaksın, bu milletin ekmeğini yiyeceksin ama terör örgütünün sözcülüğünü yapacaksın" suçlaması yöneltti.
Böylece iktidarın tüm unsurları ölen ve yaralanan Kürt sivilleri de "terörist" ilan etmiş oldu.

Tanrıkulu bu tavrı eleştirdiği paylaşımında, "Bir insana sırf Kürt diye, terörist yaftasını yapıştırmak, bu kadar önyargılı olmak doğru mudur?" diye sordu ve ekledi: Eğer bu insanların sesini duyurmaz, acılarına sessiz kalır, telefonu yüzlerine kapatırsak, bu ülke güvenli, terörün bittiği bir ülke mi olur?
 
Savcılık soruşturma başlattı
 
Tanrıkulu hakkındaki siyasi eleştiriler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Cuma günü, "Böyle bir dönemin içinde bu beyler, ölen teröristleri savunur hâle geldiler. Biz sizi tanıyoruz zaten" sözleriyle başka bir boyuta evrildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Erdoğan'ın açıklamasından sonra harekete geçti ve Tanrıkulu hakkında soruşturma başlattı. Kamuoyuna yapılan duyuruda da, "CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun Twitter hesabından paylaştığı mesajla devletin silahlı insansız hava araçlarıyla sivil vatandaşları vurup öldürdüğünü iddia ederek Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin manevi şahsiyetini aşağıladığına dair somut deliller bulunduğundan dolayı Başsavcılığımızca hakkında TCK'nın 301. maddesi gereğince soruşturma başlatılmıştır" denildi.

Tanrıkulu'nun bu soruşturmaya ilk tepkisi “O saldırıdan hemen sonra, bana ulaşan yakınlarının verdiği bilgiye göre sivil olan 1 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. Bu bilgiyi sosyal medya hesaplarımdan ısrarla paylaşmamdan rahatsız oldular” diyerek öldürülen ve yaralananların "terörist" olduğu iddialarının asılsız olduğunu ifade etti.

Üstelik bu soruşturma, 25 Ağustos Cuma günü çıkarılan ve milletvekillerine seçimler öncesinde ya da sonrasında işlediği suçlardan soruşturma açılmasına olanak veren 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) gerekçe gösterilerek başlatıldı. KHK ile soruşturma ve kovuşturmayı yapma yetkisi de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Ağır Ceza Mahkemesi'ne veriliyordu.

Tanrıkulu KHK’ye tepkisini de, "Bu yetkilendirme ile Parlamentoya ve vekillere kayyum atandı" sözleriyle dile getirmiş, "Bu soruşturma ile, hükümet ve yargı kendilerinin çizdiği sınırlar içinde siyaset yapmamızı istiyor. Ben her şeye rağmen Türkiye'de insan haklarını savunmaya, yurttaşlarımızın sorunlarını dillendirmeye devam edeceğim" diyerek de insan hakları ihlalleri karşısında tutum alma kararlığını vurgulamıştı.
 
‘’Soruşturma Anayasaya aykırı’’
 
Tanrıkulu bize yaptığı açıklamada, soruşturmanın Anayasaya aykırı olduğunu, çünkü vekillerin kürsü dokunulmazlığı ve yasama sorumsuzluğu olduğunu söyledi.

"Kürsüde ifade ettiğimiz ve sonrasında dışarıda söylediğimiz görüşlerle ilgili soruşturma açılmasına Anayasa izin vermiyor. Ben SİHA saldırısı ile ilgili görüşlerimi günler önce ifade ettim ve basında yer aldı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın beni öğlen saatlerinde hedef göstermesine kadar herhangi bir soruşturma açılmamıştı. Cumhurbaşkanı Türkiye başsavcısı gibi talimat vermiş oldu. Böyle algılandı. Bu soruşturma aynı zamanda Türkiye'de yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını değil, yargının hiç olmadığını gösterir."

Tanrıkulu'nun Twitter'da şahsına yönelik yürütülen karalama kampanyası ile ilgili tavrı ise net: Alnım açık; cesaretle bu tür insan hakları ihlallerini dillendirmeye devam edeceğim. Ben haklı bir gerçeği dillendirdim.

Sivillere yönelik SİHA saldırısına dair Tanrıkulu ilginç bir de ayrıntı paylaştı ve Bakan Canikli'ye şu soruyu yöneltti: BAYRAKTAR adlı SİHA ile vurulan Mehmet Tarhan önceki AKP İl Başkanı'nın, adayınızın yakını ve Hakkâri'de yaşayan sivil değil mi? @nurettincanikli.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken, SİHA saldırısına dair gelen bilgiler vurulanların kimliklerini ve o gün orada olmak dışında bir şey yapmadıklarını kanıtlar özellikteydi.

Tanrıkulu’nun bu konudaki yorumu da daha önceki açıklamalarıyla örtüşen nitelikteydi: Hakkâri'deki olayı tüm çıplaklığıyla paylaştım. O insanların o köye nasıl gittiklerini ve nasıl vurulduklarını anlattım. Hepsi sivil insanlar. Çoluk çocuk sahibi insanlar. Mesela, yaralı İsmail Aydın'ın saldırıdan üç gün sonra beşinci kızı dünyaya geldi. Ölen Mehmet Temel ise kamu kurumları inşaatlarında tesisatçılık yapan bir isim. Bir diğer yaralı İbrahim Sak ise defterdarlıktan emekli bir yurttaş. Oysa hükümet, onların sivil olduğunu ısrarla reddediyor. Biz soruları sormaya devam edeceğiz.
 
SİHA nedir?
 
Kale-Baykar ortaklığı ile üretilen ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterine giren SİHA ilk kez 2015'te kullanılmaya başlanmış.

9 Nisan 2016'da başarılı bir tatbikatın yayınlandığı videoda, harp başlığı takılı SİHA'nın belirlenen hedefleri yüzde yüz başarı ile vurduğu belirtiliyor. Videoda, Konya 3. Jet Üssünden havalandığı belirtilen SİHA'nın Konya Karapınar atış alanındaki denemesinde elde ettiği başarı, kumanda merkezindekiler tarafından alkışlar eşliğinde kutlanıyor. Yani hedefin şaşması ve kazara bir atış yapılması ihtimali hayli düşük. Hedefi en küçük ayrıntısına kadar tutturma oranı da hayli yüksek.

Benzer bir videoda, SİHA'lardan 13 adet bulunduğu ve ABD'nin Predatorlar'ı ile İsrail'in Heronlar'ına karşı geliştirildiği anlatılıyor. ABD'nin anlaşması tamamlanan insansız hava aracı Predator'u teslim etmediği, İsrail’in ise Heronlar'ın yazılımını elinde bulundurması nedeniyle etkin kullanımının mümkün olmadığı iddia ediliyor.

Yerli üretim SİHA'nın, 27 bin feet irtifa kazanabildiği, 24 saat 30 dakika havada kalabildiği belirtiliyor. Bu yönüyle de Türk havacılık tarihi açısından rekoru elinde tuttuğu aktarılıyor.