“10 milyon zarar bile sevindirdi”

​Gündemin öne çıkan haberleri Karar, Cumhuriyet ve Birgün gazetelerinin manşetindeydi.

13.07.2022

Karar gazetesinin manşetinde, “10 milyon zarar bile sevindirdi” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“45 bin araç garantisi verilen Çanakkale Köprüsü’nden arifede 14 bin 275 araç geçti. En yoğun günde dahi garantinin üçte biri karşılanamadı. Ulaştırma Bakanı, verileri ‘Geleceğin ihtiyacını bugünden planlıyoruz’ diyerek paylaştı. 84 milyonun cebinden 31 bin araçlık fark için yalnızca bir günde 9.6 milyon TL daha çıktı.

İnşası sırasında ‘İhtiyaç var mı, yok mu’ tartışmalarının yaşandığı Çanakkale Köprüsü, Hazine’den yemeye devam ediyor. Pandemi öncesinde ortalama günlük 12 bin aracın feribotla taşındığı körfezde araç başına 17.7 euro üzerinden günlük 45 bin garanti bulunuyor. Ancak bu teminat bayramda dahi sağlanamıyor. Ayrıca sözleşmede belirlenen ücret euro bölgesi enflasyonuna göre güncellenince Hazine’nin şirketlere vereceği toplam geçiş garantisi 6 milyar euroyu buluyor.

Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu ‘Köprü ile yılda 415 milyon euro tasarruf sağlıyoruz. Olmasaydı feribot kuyruklarına mahkum olacaktık. Osmangazi gibi bu rakamlar da her yıl artacak. Geleceğin ihtiyacını bugünden planlıyoruz’ dedi. Bayramın diğer günleriyle ilgili veri paylaşılmadı. Köprüde 31 bin araçlık farkın maliyeti 9.6 milyon TL oldu. Ekonomist Özgür Demirtaş ‘Böylesine bir hatanın yüzde birini özel sektördeki bir CEO yapsa, anında görevden alınır’ dedi.”

“AKP’nin kıtlık pazarlığı”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “AKP’nin kıtlık pazarlığı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Pahalı girdiler nedeniyle Türkiye’nin tahıl üretimi ve tahıla dayalı ihracatının düşeceğine kesin gözüyle bakılıyor. İktidar ise Ukrayna ve Rusya tahılının piyasalara ulaşmasını sağlamaya çalışıyor. Rusya, Türkiye üzerinden ambargoyu aşmak isterken Ukrayna ise saldırıya uğramaktan kaygı duyuyor.

İstanbul’da bugün BM, Ukrayna, Rusya temsilcilerinin katılımı ve Türkiye’nin kolaylaştırıcılığı ile ‘Tahıl Zirvesi’ yapılacak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hem Kurban Bayramı hem de diğer konular nedeniyle Putin’in de aralarında bulunduğu birçok liderle görüşmeler gerçekleştirdi. Rus heyetlerinin daha önce Türkiye’de tahıl konusundaki temaslarının ardından BM temsilcilerinin de katılımıyla bugün yapılacak zirvede konu yeniden ele alınacak.

Savaş nedeniyle tahıl ihracı güzergâhının kapanması, Çin gibi ülkelerin stoklamaya yönelmesi nedeniyle fiyatların aşırı artması nedeniyle dünya çapında sorun yaşanıyor. Avrupa ülkeleri bu sorunu en az hisseden bölge. Kara ve demiryoluyla Polonya ve Romanya üzerinden tahıl alımı yapabiliyorlar. Ancak tahıl, daha ucuz olan deniz yolunun kullanılamaması nedeniyle bir miktar pahalıya geliyor.

Üçüncü Dünya Ülkeleri özellikle de tahıl ürünlerini tamamen ithal eden Ortadoğu ülkeleri ise pahalıya da olsa bu ürünleri alamama riskiyle karşı karşıya. Örneğin Mısır tükettiği tüm tahılı ithal ediyor. Hatta ‘Mısırlıları sokağa dökecek tek şey ekmek fiyatlarına yapılacak zam’ olarak gösteriliyor. Bu anlamda bölge ülkeleri ciddi sıkıntı içinde bulunuyor.”

“Kablo yerine hortum bağlı”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Kablo yerine hortum bağlı” başlıklı haberinde, “Enerji şirketlerine kamunun elinde kalan kısıtlı kaynakları aktarmakla yetinmeyen iktidar elektriğin pahalı satılmasının koşullarını yaratmak için tüm altyapıyı da hazırlıyor. Elektrik alım garantisi, fazladan ödeme, maliyetinin altında gaz verme, çevre mevzuatına uymayanlara göz yumma… Şirketlere verilen ayrıcalıkların listesi böyle uzayıp gidiyor.

Yap-İşlet, Yap-İşlet-Devret, İşletme Hakkı Devri, Varlık Satışı gibi özelleştirme modelleri ile özel şirketlerin hakim olduğu enerji sektörü, iktidar eliyle yurttaşların sınırlı kazançlarının aktarıldığı kara deliğe dönüştü. İktidar, bir yandan kamu kurumlarının yeni üretim yatırımları yapmasını engellerken diğer yandan akla gelmeyecek yöntemlerle servet aktarıyor. Özel elektrik üretim ve dağıtım şirketlerine sunulan olanaklar arasında ‘doğrudan transferler, maliyet sübvansiyonları, vergi muafiyetleri, satış fiyatı ve yatırım destekleri, arazi ve şebeke bağlantısı gibi kıt kaynaklara erişim konusunda sağlanan imtiyaz ve öncelikler, kamu varlıklarının tahsisi’ gibi yöntemler var. Yurttaşlar enerjiye her gün daha pahalıya ulaşırken şirketler de kârlarına kâr katıyor. Sektörde şeffaflık olmadığı için teşviklerin faturasının en az 500 milyar TL olduğu tahmin ediliyor.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Üyesi Orhan Aytaç'ın bu konuyla ilgili yaptığı çalışmada yer alan bilgilere göre, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriğe ABD doları bazında ve yerli kömürden elektrik üreten santralların üretimlerinin bir bölümüne TL üzerinden sabit fiyat ile alım garantisi verildi. Ayrıca bazı elektrik üreticilerinin piyasa ortalama satış fiyatından daha yüksek fiyatlarla elektrik satmalarını sağladı. Yine bazı santrallara da üretimlerinden bağımsız olarak Kapasite Mekanizması adı altında ödeme yapıldı. Doğalgaz yakıtlı santrallara maliyetinin altında bedel ile gaz satışı, yerli kömür santrallarına çevre izni teşviki ve özelleştirilen yerli kömür yakıtlı santralların çevre mevzuatına uyum tarihinin sürekli ötelenmesinin yanı sıra çevre mevzuatına aykırılıklara da göz yumuldu” ifadelerine yer verdi.