“100 milyar daha gitti”

Karar gazetesi manşetinde, “100 milyar daha gitti” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Doları tutmak için 128 milyarı eriten Merkez Bankası sonuç vermeyen yöntemde ısrarı sürdürüyor. Uzmanlar, MB’nin 2022’de kuru frenlemek için 100 milyar dolar sattığını kaydetti. 128 milyar iki yılda giderken bu kez bir yılda ‘buharlaşma’ dikkat çekti. Piyasaya sürülen paranın ‘dost ülkelerden’ sağlandığı belirtilerek ‘Şimdi durum daha vahim’ yorumları yapıldı.

Hükümetin ‘rezervi sat doları tut’ anlayışı üzerine bina ettiği sistem çıkmazda… Kur korumasıyla milletin cebine binen yük artarken bunun üstüne kuru frenlemek uğruna rezerv buharlaştırılmaya devam ediliyor. 2019 seçimleri öncesi başlayan süreçte Merkez Bankası’nın kasasındaki 128 milyarın satılması doların rekorunu engelleyemedi. Buna rağmen sonuç vermeyen yöntemde bu kez borç parayla ısrar ediliyor.

Bankacılık uzmanları, hükümetin ‘Dost ülkelerden alınan paralar’ söylemine işaret etti. Dövizin kontrol altında tutulması amacıyla yılbaşından bu yana elde edilen 100 milyar doların satıldığı ileri sürüldü. Reuters’ın haberine göre, piyasaya müdahaleler faizde indirim döngüsünün yeniden başladığı son iki aylık süreçte arttı. Eylülde piyasaya müdahale 15 milyar seviyesine çıkarken bu rakam ekimde 10 milyar oldu.”

“Saray masayı deviremedi”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Saray masayı deviremedi” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Artan enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle oyları eriyen AKP’de ekonominin yanı sıra siyasi hamleler de peş peşe geldi. ‘Alevi açılımı’, ‘HDP’ye anayasa ziyareti’, ‘vekil ve simge isimlerin transferi’ gibi adımlardan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, İYİ Parti’ye ‘6’lı masayı terk et’ çağrısı yaptı.

Erdoğan’ın çağrısına İYİ Parti lideri Akşener, ‘Geçen hafta HDP’yle son derece neşeli bir görüşme yaptılar. Tutuklu sanık Demirtaş, özel jetle ailesini görmeye gitti. Biz Erdoğan’ın zikzaklarına alıştık. Milletimizin geleceğinin heba edildiği bir kumar masasında hiç olmadık, bundan sonra da olmayız’ yanıtını verdi.”

“Rejimi silmekle işe başlamalı”

Birgün gazetesi manşetindeki, “Rejimi silmekle işe başlamalı” başlıklı haberinde, “Seçim öncesi anketlerde istediği sonuçları göremeyen ve iktidarı kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalan Cumhur İttifakı durumu tersine çevirmek için her yolu deniyor. 6’lı Masa’yı dağıtmaya, HDP’yi en azından ‘tarafsız’ hale getirmeye çalışan iktidar, HDP ve İyi Parti’ye olumlu mesajlar vermeye başladı.

Bu duruma örnek olarak gösterilebilecek gelişmelerden ilki, AKP ile HDP görüşmesi oldu. Anayasa değişikliği teklifi için ‘terör’le suçlanan ve hakkında kapatma davası bulunan HDP ile uzun zaman sonra ilk kez görüşen AKP, bu görüşmenin ‘normal bir görüşme’ olduğunu öne sürdü. HDP’ye en sert mesajları veren ve birlikte hareket etmese bile Altılı Masa’yı HDP ile ortak hareket etmekle suçlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bu görüşmeye sahip çıkan açıklamalarda bulundu.

Son dönemde bu yönde öne çıkan gelişmeler arasında eski CHP’li Mehmet Ali Çelebi’nin AKP’ye transferi, Aslı Baykal’ın CHP’den ayrılmasının ardından ‘AKP’ye geçecek’ iddialarının ortaya atılması ve AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın Cumhuriyet’e yönelik eleştirilerinin ardından istifa ettirilmesi de yer aldı.

AKP ve MHP’nin bu adımlarını BirGün’e değerlendiren Siyaset Bilimci Kemal Can, ‘Cumhur İttifakı, doğrudan kendisine oy potansiyeli kazandırmayacak olsa bile, muhalefeti tartışmaya açarak dolaylı yoldan bundan kazanç elde etmeye çalışıyor ve bir nebze de olsa başarılı oluyor’ dedi.

AKP ve MHP’nin oy oranında azalmaları fark ettiği her dönemde bu tür adımlar attığını anımsatan Kemal Can, ‘Yeniden bir yumuşama sürecine girileceği dedikoduları ve AKP çevrelerinden Kürt seçmene dönük adımlar atılacağı dillendiriliyor. Muhalefeti dağıtmak, kendi hamle imkanlarını genişletmek için gündeme getirdiği gelişmelerin yeni versiyonu ile karşı karşıyayız. İktidar seçmeninin konsolidasyonundan bahsediliyor ama iktidar karşısında da böyle bir durum söz konusu. Cumhur İttifakı da karşısındaki konsolidasyonu bozmak için çaba sarf ediyor’ dedi” ifadelerine yer verdi.

“Kariyer basamakları sınavını durdurun”

Evrensel gazetesinin manşetinde, “Kariyer basamakları sınavını durdurun” başlıklı haber yer aldı:

“15 Eğitim sendikası Öğretmenlik Meslek Kanunu kapsamında yarın yapılması planlanan kariyer basamakları sınavı öncesi Anayasa Mahkemesi’ne çağrı yaparak sınavın yürütmesinin durdurulmasını istedi. AYM’ye ortak dilekçe veren sendikalar, eğitim emekçilerinin özlük, ekonomik ve sosyal sorunlarına çözüm getirmeyen kanunun da iptali talebini yineledi.

Hem öğretmen değersizleştiriliyor hem de eğitimin niteliği düşüyor. Eğitime ayrımcılığın hiçbir şekilde eşlik etmemesi gerekir. Öğretmen zümre zümre, sınıf sınıf ayrıştırılıyor, ayrımcılık resmileşiyor. Bu ayrıştırıcı sınav ve sıfatlar öğretmenliğin, okulun, eğitimin, toplumun parça parça parçalanması anlamına geliyor.”