“50 bin Şirin var”
Cumhuriyet, Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda yer alan verilere göre, Çocuklar Güvende Ekipleri tarafından ulaşılan risk altındaki çocukların sayılarının artarak 337 bin 18’e ulaştığını manşete taşıdı
04.11.2024
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “50 bin Şirin var” başlıklı haber yer aldı. Eylül Barut imzalı haberde şöyle denildi:
“Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nın çocuk başlıklarında yer alan veriler dikkat çekti. Burada öncelikle koruma ve bakım altında bulunan çocuklar ile aileleri başta olmak üzere farklı risk gruplarındaki çocukların takibi için kurulan Çocuklar Güvende Ekipleri’ne değinildi.
Bu ekipler, kırsal bölgelerde farklı risk gruplarında olduğu değerlendirilen çocuklar ve ailelerine yönelik tespit, değerlendirme ve yönlendirme hizmeti sunuyor. Programda yer alan verilere göre, 2024’ün ilk altı aylık döneminde 51 ilde 7 bin 563 köy ziyaretinde 34 bin 868 çocukla görüşüldü.”
“Son söz işçinin”
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Son söz işçinin!” başlıklı haber yer aldı. Murat Uysal imzalı haberde şöyle denildi:
“DİSK/Genel-İş Genel Merkezi’nin grev devam ederken İstanbul’da Kartal Belediyesinde işçilere sormadan toplu iş sözleşmesini imzalamasına tepkiler devam ediyor. Kartal Belediyesinde çalışan Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube üyesi işçiler sözleşme imzalanmış olmasına rağmen iş başı yapmadı. İstanbul’da TİS sürecindeki diğer Genel-İş şubeleri de Kartal Belediyesi işçilerine destek açıklaması yaparak bugün iş bırakacaklarını duyurdu.
Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1, 2, 3 ve 4 No’lu şubelerin örgütlü olduğu Kadıköy, Maltepe, Ataşehir ve Kartal Belediyesi işçileri bugün Kartal Belediyesindeki sözleşmenin yenilenmesi ve sözleşmelerin işçilerin onayıyla imzalanması talebiyle bugün iş bırakıyor.”
“Koltuk değneği olmazsa düşer”
BirGün gazetesinin manşetinde, “Koltuk değneği olmazsa düşer” başlıklı haber yer aldı. Yaşar Aydın imzalı haberde şöyle denildi:
“Köhnemiş, her taraftan dökülen, boğazına kadar pisliğe batmış rejim nelere kadir, neleri başaracak güçteymiş de haberimiz yokmuş. Alaattin Çakıcı ve Devlet Bahçeli kol kola ülkeye barışı getirirken aynı anda da Mehmet Şimşek, batılı patronlarının yol göstericiliğinde ülke insanını refah ve zenginlik içinde yaşatacakmış. Ve tüm bunlar büyük reis Erdoğan’ın talimatlarıyla hayat buluyormuş.
Saray’ın bir odasından kerameti kendinden menkul Mehmet Uçum konuşur, Numan Kurtulmuş tüm baskı ve anti demokratik uygulamalarda imzası yokmuş gibi demokrasi kahramanlığına soyunur, o birine teşekkür eder, diğeri herkesle tokalaşır ve el birliğiyle her sorun hızla çözüme kavuşur. Ne güzel bir ülke, nasıl da yaşanılası ve özenilesi değil mi?”