“Açlıkla imtihan”
Karar ve Evrensel gazeteleri, açlık ve yoksulluk sınırıyla ilgili rakamları manşete çekti.
29.09.2022
Karar gazetesinin manşetinde, “Açlıkla imtihan” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Hükümetin ‘Milleti enflasyona ezdirmeyecek önlemleri alıyoruz’ açıklamalarını ‘cüzdan endeksi’ çürütüyor. Eylülde açlık sınırı 7 bin, yoksulluk sınırı 23 bin liraya yükseldi.
Ekonomide izlenen politikalar enflasyonu tarihi seviyelere getirdi. Yükselen kur da TL’yi buharlaştırırken maliyet artışlarıyla gelen zamlar hanelerdeki yangını büyüttü. TÜRK-İŞ’in ‘Eylül 2022 Açlık ve Yoksulluk Sınırı’ araştırması ise vahim tabloyu ortaya koydu. Çalışmaya göre eylülde açlık sınırı 7 bin 245, yoksulluk sınırı 23 bin 600 TL’ye yükseldi. Bekar bir çalışanın bir aylık yaşama maliyeti 9 bin 470 TL oldu.
Dört kişilik bir ailenin asgari gıda harcaması son bir yılda yüzde 130 arttı. Semt pazarlarında ortalama sebze kilogram fiyatı 16.56 TL, meyve fiyatı ise 17.81 TL oldu. Dar gelirli kesimin ev sahibi olması hayale dönüşürken kiralarda da yıllık ortalama yüzde 160 artış meydana geldi. Kamu çalışanları büyük şehirlerden tayinlerini isterken bunu sağlayamayanlar ise çareyi gıda ve giyim harcamalarını kısmakta buldu.”
“Yoksul ve mutsuz”
Evrensel gazetesi manşetinde, “Yoksul ve mutsuz” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“Türkiye’de yoksulluk sınırı bir yılda yüzde 136 arttı. BM raporuna göre Türkiye hızla mutsuzlaştı, 146 ülke içinde en mutsuz 122. ülke oldu.
Türk-İş raporuna göre açlık sınırı, mevcut asgari ücretin 1745 TL üzerinde gerçekleşti. Yoksulluk sınırı ise eylülde 23 bin 600 TL’ye yükseldi. Yıllık gıda enflasyonu yüzde 130!
Birleşmiş Milletlerin 146 ülkeyi içeren mutluluk raporuna göre Türkiye, mutlulukta bir yılda 78. sıradan 112. sıraya düştü. Mutsuzluğun en büyük kaynağı ise pandemi yönetimi ve ekonomi oldu.”
“Avrupa’ya göç etme, sefalete razı ol”
Birgün gazetesi manşetindeki, “Avrupa’ya göç etme, sefalete razı ol” başlıklı haberinde, “AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha iyi bir yaşam için yurtdışına gidilmek istenmesini ‘süfli’ bir heves olarak tanımladı. Ancak Saray’ın yaptığı harcamalar iktidarın lüks ve şatafattan vazgeçmediğini gösterdi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkede yaratılan tahribattan dolayı son çareyi yurtdışına gitmekte bulan yurttaşı tekrardan hedef gösterdi.
‘Utanmadan sıkılmadan diyorlar ki 'işsizlik var'. Ne işsizliği ya? Yeter ki iş istesin vatandaş, iş. İş çok" diyerek ve daha iyi yaşam şartları ve çalışma koşulları için yurtdışına giden doktorlara “Giderlerse gitsinler’ ifadelerini kullanarak büyük tepkiler çeken Erdoğan, şimdi de yurttaşın daha iyi bir yaşam istemesini ‘aşağılık’ anlamına gelen ‘süfli’ bir heves olarak nitelendirdi.
Erdoğan’ın Etlik Hastanesi’nde yaptığı açıklamalara yurttaş sosyal medya üzerinden tekrardan büyük tepki gösterdi. Twitter’da sarayın fotoğrafını paylaşan bir yurttaş, yorum olarak ‘Biri süfli heves mi dedi. Allah akıl fikir versin’ paylaşımında bulundu.
Erdoğan’ın Gezi eylemcilerine yönelik ‘sürtük’ söylemini de hatırlatan başka bir yurttaş, ‘Yine açtı ağzını, sürtükten sonra süfli ya arkadaş, bakalım kalan görev süresinde daha ne hakaretler göreceğiz. Davacıyım hem de davamı divana bırakmadan davacıyım’ yorumunda bulundu.
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen ise sosyal emdya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda ‘Kendi çocukları yurt dışında okuyor, Avrupa'da, Amerika'da ev alıyor, oralarda lüks içinde gezebiliyor. Halkın çocukları istediği yerde bir yemek bile yiyemiyor, pahalı diye kahve içemiyor sonra onlara hakaret edebiliyor’ dedi.
CHP Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan da ‘Bunu diyen kişi Çankaya Köşkünü beğenmedi kendine 1100 odalı Saray yaptırdı. Yazlık, kışlık, uçan Sarayları var’ dedi” ifadelerine yer verdi.
“6’lı masada ‘Pazar’lık”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “6’lı masada ‘Pazar’lık” başlıklı haber yer aldı:
“İYİ Parti lideri Akşener’in pazar günü 6’lı masa toplantısı öncesinde ‘CHP’ye borcumuzu 31 Mart seçimlerinde ödedik. O masanın bir noter olma görevi yok. Kazanacak aday istiyoruz’ sözleri siyaset kulislerini hareketlendirdi. Akşener’in ifadeleri Kılıçdaroğlu’na yönelik bir hamle olarak değerlendirildi.
Liderlerin gerek partilerine gerekse tabanlarına karşı mesaj olarak yorumlanan ifadelerinin gün geçtikçe sertleşmesi ‘Masadaki pazarlıklar zorlu geçecek’ şeklinde yorumlandı. Kılıçdaroğlu’nun ‘Benimle misiniz, karar verin’ çıkışına ilk yanıt veren İmamoğlu ve Yavaş’ın masaya getirilme olasılığı da azaldı.”