“Adım adım sansürlü Türkiye’ye”
Karar ve Sözcü gazeteleri, tepki çeken “Sansür Yasası”yla ilgili gelişmeleri manşete taşıdı
10.10.2022
Karar gazetesinin manşetinde, “Adım adım sansürlü Türkiye’ye” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Meclis yarın sansür yasasının ikinci bölümünü görüşmeye başlıyor. Bu hafta ‘halk arasında endişe ve panik yaratanlara’ üç yıla kadar hapis cezası öngörülen tartışmalı 29. madde de ele alınacak. Muğlak ifadelerin yer aldığı düzenlemeye ‘Bu yasa tüm toplumu ilgilendiriyor. Haber beğenenler bile yargılanabilir’ tepkileri sürüyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün hazırladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre 2005’te 98’inci olan Türkiye 180 ülke içerisinde 149’uncu sırada. Basın ve ifade özgürlüğündeki geriye gidişi hızlandıracak 40 maddelik düzenleme ise ekonomik ve siyasi tartışmaların gölgesinde Meclis’ten geçiriliyor. İktidarın hazırladığı ‘dezenformasyonla mücadele’ düzenlemesinin ilk 14 maddesi kabul edildi. Yarın 3 yıla kadar hapis cezasını öngören kritik 29. maddenin de içinde bulunduğu ikinci bölümün görüşülmesine başlanacak.
Haber alma hakkı ve ifade özgürlüğünü kökten etkileyecek yasayla ‘yanıltıcı bilgiyi yayma suçu’nun nasıl belirleneceği muğlaklığını sürdürüyor. Sosyal medyadaki etiket kampanyaların katılanların örgütlü suç işlemiş sayılabileceği, bir haberi beğenenlerin dahi yargılanabileceği belirtiliyor. Öte yandan muhalefet ve meslek örgütlerinin yanı sıra teklife Avrupa’dan da eleştiriler geldi. Venedik Komisyonu, mevcut düzenlemelerin yeterli olduğuna, yasanın ‘ifade özgürlüğü üzerinde keyfi kısıtlamalar’ getirebileceğine dikkat çekti.”
“Aynı istibdat dönemi gibi!”
Sözcü gazetesi manşetindeki, “Aynı istibdat dönemi gibi!” başlıklı haberinde, “AKP ve MHP tarafından hazırladığı 40 maddelik ‘Sansür Yasası’ teklifinin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri devam ederken, CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Abdülhamit döneminde Yıldız Sarayı Başkatipliği'nin 9 maddelik yönergesini Meclis kürsüsünden okudu ve Sansür Yasası ile 1878'e dönüş uyarısı yaptı.
Bülbül Meclis’te şöyle dedi: ‘1878’i hatırlayın. Bu dönemde Yıldız Saray’ı Başkatipliği’nden Matbuat Müdürlüğü’ne 9 maddelik bir yönerge gönderildi. Bu maddeler, şimdi getirilen bu yasa teklifi ile çok benzeşiyor’” ifadelerine yer verdi.
“AKP’den korku iklimi adımı”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “AKP’den korku iklimi adımı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“‘Sansür yasası’nın Meclis’te görüşmelerine devam edilirken iktidar yeni infaz düzenlemesi yapıyor. AKP’nin üzerinde çalıştığı düzenlemeye göre iki yılın altındaki bazı suçlar da ‘ceza ertelemesi’ kapsamından çıkarılacak. ‘Sansür yasası’ndaki suçlardan hüküm giyenler ‘hapis yatabilecek’.
Adalet Bakanlığı ile AKP’li hukukçuların birlikte hazırladığı yeni infaz düzenlemesi, ‘her suçlunun belli bir süre hapis yatmasını’ öngörüyor. Buna düzenleme, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen ve kamuoyunun ‘sansür yasası’ olarak da nitelendirdiği Dezenformasyon Yasa Teklifi uyarınca, ‘gerçeğe aykırı bilgi yaymak’ suçundan hüküm giyenleri de kapsayacak. Konuyu gazetemize değerlendiren uzmanlar, ‘Bu iki tamamlayıcı düzenleme ile cezanın caydırıcılığı, muhaliflere caydırıcılığa dönüşecek’ dedi.
Dezenformasyon yasasında ceza ‘makası’nın 1-3 yıl arası olarak belirlendiğinin altını çizen Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Avukat Dr. Ruşen Gültekin, ‘tamamlayıcı’ etkisi olacak diğer düzenleme ile cezanın caydırıcılığının ‘muhaliflere caydırıcılık’ halini alacağına dikkat çekti.”
“Emeklilikte sandığa takılanlar”
Birgün gazetesi manşetindeki, “Emeklilikte sandığa takılanlar” başlıklı haberinde, “Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) sorunu, seçimler yaklaşırken gündemde. Yaklaşık 4.5-5 milyon EYT’li var. Sorunun çözümüne hükümet yıllardır yanaşmadı. Ancak bugünlerde tutum değişikliği oldu. EYT oy getirebilecek bir mesele. Tıpkı taşeron işçilerin kadroya alınması ve 3600 ek gösterge gibi.
Bakanlık hazırlıkların tamamlandığını söyledi. Fakat EYT çözümü neden Meclis’e getirilmiyor? Mesel kaynaksa, kaynak var. EYT’nin seçime etkisi hesap ediliyor. Hükümetin yaklaşımı ilkesel değil seçim endeksli. Ancak EYT sorununun adil bir çözüme ihtiyacı var” ifadelerine yer verdi.