“Adımın CHP’den gelmesi önemli”

​Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüyle ilgili teklifinin yarattığı tartışmalar gündemdeki yerini korudu

10.10.2022

Karar gazetesinin manşetinde, “Adımın CHP’den gelmesi önemli” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne yasal güvence çağrısı siyasette de toplumda da olumlu karşılık bulurken 11’inci Cumhurbaşkanı Gül, teklifin CHP’den gelmesinin önemine vurgu yaptı. ‘Yıllarca başörtüsü karşıtlığını misyon gibi görüp acılara sebep olan bir partinin hatasından vazgeçmesi olağanüstü bir gelişme’ dedi. Davutoğlu da başörtüsü adımının altılı masanın ilkeleriyle uyumlu olduğunu belirtti.

Abdullah Gül: ‘Uzun yıllar başörtüsü karşıtlığını kendisinin en önemli misyonu görmüş ve bundan dolayı birçok acılara sebep olmuş bir partinin bu hatasını nihayet görüp vazgeçmesi ve bunu tüm milletvekillerinin imzasıyla somutlaştırması Türkiye adına çok memnun olunacak olağanüstü bir gelişmedir. Böyle bir dönüşüme öncülük ettiği için de Kemal Beyi tebrik etmek gerekir. Partiler üstü baktığınızda ülkenin normalleşmesi herkesi sevindirmelidir.’

Ahmet Davutoğlu: ‘Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını destekledim çünkü bu, altılı masanın ilkelerine uygundu. Zaten bu açıklamadan rahatsız olanlar da 28 Şubat zihniyetine sahip olanlar. Erdoğan, muhafazakar seçmene ‘Biz gidersek kaybedeceksiniz’ diye parmak sallıyor ama bu olmayacak. Dün dünde kaldı. Kılıçdaroğlu yeni bir şey söyledi. Bunu dinlemek lazım.’”

“Bu krizi örtemezsiniz”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Bu krizi örtemezsiniz” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Siyaset başörtüsünü tartışırken halk, AKP’nin yanlış ekonomi politikaları altında eziliyor. 8 milyon asgari ücretli açlık sınırının altında yaşıyor. Yurttaşın bankalara, TOKİ’ye, finansman ve varlık yönetim şirketlerine olan toplam borcu 1.3 trilyon liraya ulaştı. İcra dairelerindeki dosya sayısı ise 23 milyon 782 bin.

Milyonlarca emekli 3 bin 500 TL maaş ile geçinmeye çalışırken konut ve kira fiyatlarındaki yükseliş durdurulamıyor. Doğalgaza bir yılda yüzde 500, elektriğe de yüzde 400 zam geldi. Türkiye, resmi verilere göre bile yüzde 83.45 enflasyonla dünya liderliğine oynuyor. Dolar ise her gün yeni rekor kırıyor.”

“Elde giyotinle anayasa vaadi”

Evrensel gazetesi manşetindeki, “Elde giyotinle anayasa vaadi” başlıklı haberinde, “Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü teklifine anayasa değişikliği vaadiyle yanıt verirken, iktidar yeni sansür kararlarına imza attı ve Meclise de Kılıçdaroğlu hakkında fezleke sunuldu.

Başta gazeteciler ve meslek örgütleri olmak üzere pek çok kesimin karşı çıktığı ‘sansür yasası’nın Meclis görüşmeleri sürerken, RTÜK; Halk TV, TELE1 ve KRT’ye ceza yağdırdı. ‘Serhat Albayrak ve Zehra Taşkesenlioğlu’nun küçük düşürülmesi’ iddiasıyla verilen cezaya dair, CHP’nin RTÜK üyesi Okan Konuralp ‘Herkes farkında, kral aslında çıplak’, İlhan Taşçı ise ‘RTÜK Albayrak ve Taşkesenlioğlu’nun avukatlığına soyundu’ dedi.

Yeni yasama yılının başlamasıyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da aralarında bulunduğu 34 milletvekiline ait dokunulmazlık dosyaları TBMM Genel Başkanlığı’na sunuldu. Kılıçdaroğlu için 17-25 Aralık süreciyle ilgili 8 yıl aranın ardından gelen fezlekenin ‘Gizliliğin ihlali’ suçlamasıyla açılan dava kapsamında hazırlandığı ortaya çıktı’ ifadelerine yer verdi.

“Alıngan aile”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Alıngan aile” başlıklı haber yer aldı:

“Serhat Albayrak, isminin bile geçmediği haber için mahkeme kararı ile tekzip yayımlattı. Haberin içeriğiyle ilgili tek satır itirazın olmadığı düzeltme talebini onaylayan mahkeme kararı ise bir başka garabet. Aynı haberle ilgili RTÜK tarafından Halk Tv, Tele 1 ve KRT’ye de ceza verilmesi iktidarın basın özgürlüğü konusunda ne kadar organize çalıştığını gösteriyor. Meclis’te görüşülen sansür yasasına bir de bu gözle bakılmalı.

Bugün manşetimizde bir tekzip var. Serhat Albayrak suç örgütü elebaşısı Sedat Peker’in ifşaatıyla ilgili 29 Ağustos günü yayımladığımız ‘Kirli düzenin ağır kokusu’ manşetine mahkemeden tekzip kararı aldırmış. Hatırlanacağı gibi Peker, aralarında AKP’li vekil Zeynep Taşkesenlioğlu, ile birlikte iş kadını Mine Tozlu Sineren, Serkan Taranoğlu, Salih Orakçı, Ünsal Ban, Ali Rıza Taşkesenlioğlu, Burak Taşçı gibi isimlerin olduğu rüşvet ağını deşifre etmişti. Saray danışmanlarına kadar uzanan bu süreç sonrasına boşanma, tutuklanma ve istifaya kadar varan bir dizi gelişme yaşandı. Yani neredeyse tüm anlatılanlar doğrulandı.

Gazeteci Doğan Tılıç, ‘Memlekette 7’den 70’e herkesin tartıştığı Sedat Peker açıklamalarını tartıştın diye ceza, ana muhalefet liderinin sözlerini yayınladın diye ceza… Kısacası, ‘haber’ tanımına en uygun konuları haberleştirdin ve tartıştın diye ceza… Bu cezaların tümü ‘iktidarın sesi olmayan’ medya mecralarına geliyor. Muhalif de değil, iktidarın sesi olmamak susturulmak için yeterli gerekçe haline geldi. Şimdi Meclis’te adına ‘dezenformasyon’ yasası denilen ama internet ortamında ve sosyal medya mecralarında bile gerçekleri dile getirmeyi imkansızlaştırmayı hedefleyen bir sansür yasası var’ dedi.”