“Algı oyunlarınız gerçeği örtemez”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Algı oyunlarınız gerçeği örtemez” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Gerçekleri gizlemek isteyen iktidar, yalana sarılıp algı oluşturmanın derdine düştü. Tek adam rejimi, ortaya attığı gerçekdışı bilgi ve söylemlerle sorumluluktan kaçıyor.

Cumhuriyet tarihinde en çok can kaybına neden olan yıkımın sorumlusu iktidar algı oyunları ile sürecin üstesinden gelmeye çalışıyor. İletişim Başkanlığı öncülüğündeki yandaşlar ve trol ordusu 24 saat görev başında.

Erdoğan yıkılan binaların yüzde 98’inin 1999 öncesi inşa edildiğini iddia etti. Daha ulaşılamayan enkazlar varken yapılan açıklama gerçeği yansıtmıyor. 21 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan sorumluluktan kaçma peşinde.

Enkaz altında hâlâ insanlar var. On binlerin barınma, ısınma, temiz su ihtiyacı devam ediyor. 10 gün geçmesine rağmen büyük problemler var. İktidarın derdi bu gerçekleri televizyonlar aracılığıyla karartmak.”

“Yardımlara operasyon”

Evrensel gazetesi manşetinde, “Yardımlara operasyon” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“AFAD ve Kızılay’a bağış toplamak için tüm televizyonların aynı anda ortak yayına girdiği saatlerde Pazarcık’ta halkın dayanışma organizasyonu dağıtıldı, yardımlarına el konuldu.

Günlerdir, devletin ulaşamadığı bölgede başarılı şekilde yardım örgütleyen Hasankoca Mahallesi Dayanışma Derneği’ne devlet müdahale etti. ‘Bizim yönetimimiz dışında yardım dağıtamazsınız’ diyen ilçe kaymakamı, yardım organizasyonu için yeni yönetim atadıklarını açıkladı. Atamayı kayyuma benzeten gönüllüler, dernek binasını boşalttı.”

“Herkes biliyordu”

Karar gazetesi manşetindeki, “Herkes biliyordu” başlıklı haberinde, “Kahramanmaraş depreminin ardından arama-kurtarmadaki gecikmeye ve koordinasyon eksikliğine yönelik tartışma sürerken, felaket öncesinde uzmanların uyarılarının ve bilimsel raporların göz ardı edildiği ortaya çıktı. AFAD’ın, üniversitelerin, belediyelerin hazırlattığı çalışmalarda deprem, büyüklüğüne ve merkez üssüne kadar öngörülmüşken önlem almak yerine ‘imar barışı’ yapılması affedilmez tarihi bir hata olarak yorumlandı.

Bilim insanları, siyasi parti temsilcileri ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının 6 Şubat günü meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlere karşı geçmişte sık sık uyarılar yaptığı ortaya çıkmıştı. Bilim Akademisi üyesi, jeolog Naci Görür 2020 yılında katıldığı bir programda Maraş depremi ile ilgili uyarılarda bulunmuştu. Görür depremden üç gün önce de uyarı yaparken Jeoloji Mühendisleri Odası’nın da iki yıl önce Pazarcık merkezli 7.4 büyüklüğünde deprem olacağını rapor edip yetkilileri uyardığı öğrenilmişti.

Kriz anında yaşanan koordinasyonsuzluğun sorumlusu gösterilen Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) da bölgeye dair benzer tespitleri olduğu görüldü. Teşkilat yapısından sahadaki uygulamalarına eleştirilerin odağındaki kurumun 2020 tarihli Kahramanmaraş İl Afet Risk Azaltma Planı’nda depremde yaşanması muhtemel sorunlar madde madde anlatılıyor.

2020 tarihli İRAP raporunda şu tespitler yer alıyor: ‘Kahramanmaraş yöresi ve çevresi tektonik yapısı bakımından sismik aktivitesi yüksek olan birinci derecede deprem bölgesi içinde kalmaktadır. Bölge, diriliğini koruyan Doğu Anadolu Fayı ile Ölü Deniz Fayı’nın etkisi altındadır. Bu faylarda 200 yıllık bir enerji birikiminin olduğu ve sismik olarak oldukça yüksek bir potansiyel tehlikenin bulunduğu anlaşılmaktadır. Aynı zamanda fayların henüz disloke olmayan segmentlerinin Kahramanmaraş yakınında yer alması bu kesimde risk derecesini artırmaktadır’” ifadelerine yer verdi.

“İstifa etmiyorlar, tehdit ediyorlar”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “İstifa etmiyorlar, tehdit ediyorlar” başlıklı haber yer aldı:

“İktidar, kriz yönetiminde sınıfta kaldı. Yurttaşın sesini, feryadını duymadı. Yardım taleplerinin paylaşıldığı, sosyal medyayı sansürledi.

Depremzede hemşire, ‘Üç gün yardım gelmedi. Kaderimize terk edildik’ dedi. Evine polis gönderildi, tutanak tutuldu. İktidarı eleştirenler susturuldu.

Canla başla yaraları sarmaya çalışan hayırseverlerin gönderdiği TIR’lara ve kamyonlara el konuldu. Yurttaşın dayanışma çabası da engellendi.

Binlerce kişinin güvenip desteklediği AHBAP hedefe konuldu. İçişleri Bakanı Soylu, ‘Devletle eş koşmaya çalışan varsa gereği yapılır’ dedi.”