“Arap Baharı”

Karar gazetesi manşetinde, “Arap Baharı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Sert söylemlerle köprülerin atıldığı BAE, Suud ve İsrail'i kapsayan 'sil baştan' hamlelerinde son adım Kahire oldu. Sisi'yle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Yeniden niye olmasın, yeniden niye başlamasın?' dedi. 10 yılın ardından gelinen nokta 'Türkiye'yi zora sokan, fırsatlar kaybettiren bunca duvar ne uğruna örüldü' yorumlarını getirdi.

Ankara’nın gerilim yaşanan başkentlere dönük ‘yeni sayfa’ yaklaşımı sürüyor. 15 Temmuz’da rol oynadığı suçlamaları yöneltilen Abu Dabi’yle ‘Yatırımları konuşalım’ aşamasına gelindikten sonra, Kaşıkçı cinayeti sonrası Riyad’la oluşan buzlar da önce karşılıklı mesajlar ardından Prens Muhammed’in ziyaretiyle eritildi. Tel Aviv’le de karşılıklı elçilikler yeniden açıldı. Son dikkat çeken gelişme ise Katar’da yaşandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce ‘Aynı masaya oturup darbecileri meşrulaştırmam’ dediği Sisi’yle bir araya geldi. Doha dönüşü ‘Yeniden niye başlamasın? Bunun sinyalini verdik’ ifadesini kullandı. Mısır Cumhurbaşkanlığı da ‘Sisi ve Erdoğan ilişkilerin yeni başlangıcı olarak el sıkıştı’ açıklaması yaptı. Muhalefetten ‘Asıl olan ülke çıkarıdır, diplomasidir dediğimizde suçlandık. Şimdi sandık için geri adım atılıyor’ tepkisi geldi.”

“Taksim’i bombalayan Rojava’yı bombalıyor”

Yeni Yaşam gazetesi manşetindeki, “Taksim’i bombalayan Rojava’yı bombalıyor” başlıklı haberinde, “İstanbul Taksim’de 6 kişinin yaşamını yitirdiği ve 81 kişinin yaralandığı bombalı saldırıdan birkaç saat sonra Kürtleri ve özel olarak da Kobanê’yi hedef gösteren AKP-MHP iktidarı, iki gündür Kobanê ile Kuzey ve Doğu Suriye kentlerinde sivilleri bombalıyor. Saldırıya karşı dünyada ve Türkiye’de tepkiler sürerken, Taksim saldırısında her gün açığa çıkan her ayrıntı, resmi açıklamalardaki çelişkiler, AKP-MHP ittifakının Rojava’ya saldırabilmek için Kürtlere karşı komplo kurduğunu tüm boyutlarıyla ortaya koyuyor.

Saldırı zanlısı Ahlam Albashir, abisinin Türkiye’ye bağlı paramiliter güç ÖSO’da üst düzey komutan olduğunu açıkladı. Saldırıyı planladığı belirtilen Ahmad Haj Hasan’ın da ağabeyinin ÖSO saflarında savaşırken öldüğü ifadelere yansımıştı. Hasan’ın MÜSİAD ile toplantıları, ÖSO içinde yer aldığını gösteren silahlı fotoğrafları ortaya çıkmıştı. Faillerin ÖSO bağlantılı olmasına rağmen Kürtlerin hedef gösterilmesi, saldırının Rojava’ya saldırı bahanesi için iktidar tarafından planlandığına işaret ediyor.”     

“Her bir bomba yıkım demektir”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Her bir bomba yıkım demektir” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Ankara’nın Suriye ve Irak’ın kuzeyine başlattığı hava harekâtının yankıları sürerken Antep’in Karkamış ilçesine düzenlenen roketli saldırıda 3 kişi hayatını kaybetti, ikisinin durumu ağır olmak üzere 10 kişi yaralandı. Saldırıya ilişkin açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antep’te sınır bölgelerine gece de atılan havanların isabet etmediğini söyledi. Soylu, dün öğle saatlerinde yine sınır ötesinden yapılan üç havan atışı sonucunda 22 yaşındaki Ayşenur Alkan ile 5 yaşındaki Hasan Karataş’ın yaşamını yitirdiğini bildirdi. Hasan Karataş ile aynı evde kalan Büşra Karataş’ın ilk anda ölü bilgisi geldiğini belirten Soylu, ‘Şu anda entübe. Dualarımız onunla birlikte’ ifadelerini kullandı. Kilis’e de bir roket düştüğü ifade edilen açıklamada saldırıların Suriye’nin kuzeyinden PKK/PYD/YPG tarafından gerçekleştirildiği ifade edildi. CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, Antep’teki roketli saldırıda yeğeni Hasan Karataş’ın yaşamını yitirdiğini duyurdu. Polat, beraberindeki heyetle birlikte bölgeye gitti.

Sol partilerden yapılan açıklamalarda Suriye’ye yönelik operasyonun yanı sıra Antep’e gerçekleşen saldırı protesto edildi. SOL Parti’den yapılan açıklamada, ‘Kürt sorununda 40 yıldır sürdürülen savaş politikası bugün Suriye’yi de içine alarak sürdürülüyor. Atılan sayısız bomba, kaybettiğimiz binlerce insan yıllarca toplumu birbirine düşman etti. Bugün de Suriye ve Irak’taki Kürt yerleşimlerini bombalamanın başka bir sonucu olamaz’ denildi.

Emperyalizmin bölge politikalarının sonucu olarak yaşanan savaşların halk yararına hiçbir sonuç üretmediği vurgulanan açıklamada, ‘Kürt sorununun çözümüne hiçbir katkı sağlamadığı artık görülmüş olmalıdır. Böyle bir kadim sorunu sadece barış politikası çözer. Bir seçim politikası olarak savaşın gündeme getirilmesi yeni felaketlerin kapısını aralamak dışında kimseye bir faydası olmayacaktır’ denildi.”

“Savaşta ısrarın faturası halka”

Evrensel gazetesi manşetindeki, “Savaşta ısrarın faturası halka” başlıklı haberinde, “Taksim katliamı gerekçe gösterilerek yapılan sınır ötesi operasyonun ardından Karkamış’a atılan roketler nedeniyle üç kişi yaşamını yitirdi. Erdoğan kara operasyonu sinyali verirken, DİSK ve 12 baro savaşa karşı yaşamı savunma çağrısı yaptı.

Suriye’nin kuzeyinden Antep’in Karkamış ilçesine dün 5 roket atıldı. Okulların hasar gördüğü saldırıda biri çocuk, biri öğretmen olmak üzere üç kişi yaşamını yitirdi; 10 kişi yaralandı. TSK’nin başlattığı harekât sonrası Karkamış’a daha önce 4 roket daha atılmıştı. Karkamış ilçesinin güneyinde, TSK ile cihatçıların kontrolündeki Cerablus bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Katar dönüşü uçakta beraberindeki gazetecilere sınır ötesi operasyonun sadece hava harekâtı ile sınırlı kalmayacağını karadan da gerçekleşeceği sinyalini verdi. Erdoğan, Taksim saldırısıyla ilgili çelişkili açıklamalar yapan İçişleri Bakanı Soylu’ya yönelik muhalefetin eleştirilerine de tepki gösterdi.

12 baro, ortak açıklama yaparak operasyona tepki gösterdi: ‘Ülke olarak yıllardır savaşın, çatışmanın ve şiddetin sorunları çözmekten ziyade daha da derinleştirdiğini yaşanan büyük acılarla tecrübe etmiş bulunmaktayız. Bugün ihtiyacımız toplumun her kesimiyle barışmaktır’” ifadelerine yer verdi.