“Baransu’ya GDO’lu darbe davası”

Günün öne çıkan haberleri Taraf ve Cumhuriyet gazetelerinin manşetinde yer aldı.

08.10.2015

Taraf gazetesi manşetinde, “Baransu’ya GDO’lu darbe davası” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Mehmet Baransu hakkında ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüsten’ dava açıldı. Gerekçe GDO’lu pirinç haberi. Mersin Cumhuriyet Savcılığı’nın Taraf yazarı Mehmet Baransu hakkında hazırladığı iddianame, 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Aynı dosyaya, 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasını da ekleyen Savcılık, ‘Rüşvet ve yolsuzluk soruşturması adı altında hükümete darbe girişimi yapıldığını’ iddia etti. Skandal iddianamede Baransu’nun, 20 Temmuz 2013’te yazdığı kansere neden olan GDO’lu pirinç haberiyle, ‘hükümeti zor duruma düşürerek görevini yapmasını engellediği’ öne sürüldü. Oysa o dönem medyada onlarca GDO’lu pirinç haberi yapılmış, Baransu, sadece ‘Başbakanı üç bakanın yanılttığını’ yazmıştı” ifadeleri yer aldı.

“Fidan gidici”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Fidan gidici” başlıklı haber yer aldı. “AKP’li önemli bir isme göre 1 Kasım’dan sonra taşlar yerinden oynayacak” üst başlığıyla verilen haberde, “Kamuoyunun yakından tanıdığı AKP’li, çözüm süreci konusunda umutsuz olduğunu söyledi. ‘Bir kulaç kalmıştı nehri geçmeye’ diyen AKP’li ‘Sorumlusu kim’ sorusuna ‘Erdoğan’ yanıtı verdi. Parti yönetimine yakın AKP’li, Fidan’ın MİT’ten ayrılacağını söyledi. Fidan’a BM ya da Washington’da bir görev düşünüldüğünü belirten AKP’li, Erdoğan’ın buna ikna olup olmadığını ise bilmediğini söyledi. AKP’nin kendi yaptırdığı anketlere göre de 1 Kasım’da tek başına iktidarın zor göründüğünü söyleyen kaynağıma göre, önümüzdeki 25 günde bu tablonun değişmesi pek mümkün görünmüyor. Konuştuğum AKP’li, Davutoğlu partiyi tek başına iktidar yapamazsa seçim sonrası olağanüstü kongre bekliyor. Ona göre şu anda alçak sesle rahatsızlıklarını dile getirenler seçim sonrası seslerini yükseltecek” ifadeleri kullanıldı.      
 
“Ceyhan’da gizemli 4 petrol tankeri”

Zaman gazetesinin manşetinde yer alan, “Ceyhan’da gizemli 4 petrol tankeri” başlıklı haberde, “Türkiye üzerinden, çoğu İsrail’e pazarlanan Kürt petrolüyle ilgili çarpıcı bir ayrıntı ortaya çıktı. Ceyhan’dan petrol yüklenen tankerlerden 4’ü sır gibi saklanıyor. Tutulan listede isim, bayrak ve miktar gibi bilgilerin hiçbirine yer verilmemesi soru işaretleri oluşturdu. Uzmanlar, tankerlerin ait olduğu ve gittiği  ülkeyi gizlemek için isimlerin yazılmamış olabileceğini belirtiyor” ifadelerine yer verildi.

“Ölülere bile burs vermişler”

Bugün gazetesinin manşetindeki, “Ölülere bile burs vermişler” başlığını taşıyan haberde, “947 bin işsiz yeni mezun öğrenciye, ödeyemedikleri öğrenim kredisi için icra yolu açan Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun, 4 bin 393 kişiye yıllarca haksız para aktardığı tespit edildi. Sayıştay raporuna göre kredi veya burs verilmeye devam edilen kişilerden 31’inin öldüğü, 491’inin kesin hükümle mahkum olduğu, 1472’sinin de bir işte çalıştığı ve 6’sının yurtlardan süresiz çıkarılma cezası aldığı belirlendi. 1’inin ise vatandaşlıktan çıkarıldığı anlaşıldı. Ayrıca 2009-2014 arasında en az bir yarı yıl uzaklaştırma cezası alan 28 öğrenciye burs ödenmeye devam edildiği ortaya çıktı. 2010 ila 2013 arasında okullarla ilgisi kalmayan 1868 kişiye hala ödeme yapıldığı vurgulandı” ifadeleri kullanıldı.

“Emniyet’ten MİT’e gol” ve hakikaten bu “Reis kim?”

Gazetelerde Ahmet Hakan’a saldırı olayıyla ilgili çeşitli haberler yer aldı.

Taraf sürmanşetinde kullandığı, “Emniyet’ten MİT’e gol” başlıklı haberinde, “Hürriyet’e saldırının ardından hedef tahtası haline getirildiğini düşünen Emniyet, Ahmet Hakan’ın saldırganlarını aynı gün bulup konuşturdu. Özellikle MİT’le ilgili ifadeler, teamüllere aykırı olarak hiçbir sansüre yer verilmeden tutanaklara geçirildi. İfadeler daha sonra basına sızdı. Saldırganların ‘İşin içinde Reis var, MİT var’ şeklindeki ifadesi, güvenlik birimlerini karşı karşıya getirdi. Ahmet Hakan’a saldırı gibi olaylarda artık kimsenin sorumluluk almak istemediği belirtiliyor” ifadelerine yer verdi.  

Hürriyet ön sayfasının altında, “Kanlıca’daki reis kim” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Eski güvenlik görevlisi Fuat Elmas polis ifadesinde, Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan’a dayak talimatı ile 100 bin TL vaadini Kanlıca’daki ‘Reis’in verdiğini söyledi. Ancak bugüne kadar ‘Reis’ kim belirlenemedi. Azmettirici olarak gözaltına alınan Yahya Kemal Gezer ise polislik yaptığı yıllardan beri ‘Rüzgar Kemal’ lakabı ile anılıyor. Adı, 3 Dev-Sol’cunun öldürülmesi ve ‘Denizdeki Susurluk’ diye anılan Damga operasyonunda geçti. Bu arada savcı dün, ‘6 kişinin tutuklanması gerekir’ diyerek serbest bırakma kararına itiraz etti” ifadeleri yer aldı.
Sözcü gazetesi manşetten, “Reis kim” diye sordu ve “1996’da Susurluk kazasıyla, ‘siyaset-polis-mafya’ üçgenindeki kirli ilişkiler ortaya saçılmıştı. Ahmet Hakan’ı darp edenlerin ifadeleri de böyle bir üçgeni işaret ediyor. Şimdi, emri veren reis merak konusu” dedi. 

Sabah gazetesinin birinci sayfasının altında, “Saldırı açık, ilişkiler karanlık” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Hürriyet yazarı Ahmet Hakan Coşkun’u yumruklayan ve poliste, kendilerine ezberletilen ifadelerle hedef saptıran şebekenin mazot kaçakçılarıyla bağlantılı olduğu belirlendi. Saldırıda adı geçen Yahya Kemal Gezer, ortağı Recep Ahmet Mercan’la 2003’te mazot kaçakçılığından tutuklandı. Mercan’ın, o dönem aralarında POAŞ’ın da olduğu birçok şirkete kaçak akaryakıt temin ettiği iddia ediliyor” ifadelerine yer verildi. 

Star ön sayfasının altında yer alan, “Eroğlu: Kime yaradı ona bakmak lazım” başlıklı haberinde, “Her fırsatta Türkiye’yi ve hükümeti karalamaya çalışan Paralel Yapı bu defa gazeteci Ahmet Hakan’a yapılan saldırıya sarıldı. Paralel’in elemanları ABD Dışişleri Sözcüsüne saldırıyı sorup, Türkiye aleyhinde açıklama yaptırmaya çalıştı. Günlerdir yaşananlara en çarpıcı yorum Bakan Veysel Eroğlu’ndan geldi: Bunu hiçbir AK Partili istemez. Kime yaradığına bakmalı” ifadelerini kullandı.  

“Hrant Dink soruşturmasında 9 gözaltı kararı”

Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili devam eden soruşturmada, aralarında eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler’in de olduğu 9 polis hakkında gözaltı kararı alındı.
Zaman habere manşetin yanında, “Hrant Dink soruşturmasında 9 gözaltı kararı” başlığıyla yer ayırdı ve “Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlileri hakkında devam eden soruşturmada 9 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Dink’in öldürüldüğü tarihte İstanbul istihbarat şube müdürü olan Ahmet İlhan Güler, bu isimler arasında. Dönemin Trabzon istihbarat şube müdürü olan mevcut İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, Dink’e suikast yapılacağı bilgisini İstanbul’a bildirdiğini açıklamıştı. Bu ifadenin, gözaltı kararında etkili olduğu değerlendiriliyor” dedi.
Birgün haberi ön sayfasının altından, “Hrant Dink davasında yeni gelişme” başlığıyla anonsladı.
Sabah birinci sayfasının altından anonsladığı habere, “Dink soruşturması genişliyor; 9 polis için gözaltı kararı” başlığını attı.
Star ön sayfasının altında yer verdiği haber için, “9 emniyetçiye gözaltı kararı” başlığını kullandı ve “Agos Genel yayın yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili kamu görevlilerine yönelik soruşturmada 9 polis hakkında gözaltı kararı verildi. Gece saatlerinde Trabzon eski İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı’nın da aralarında bulunduğu 3 polis gözaltına alındı” dedi.

O adamı tabii ki unutmayacağız

Gazeteci Sedef Kabaş, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması için takipsizlik kararı veren savcı Hadi Salihoğlu’nu eleştirdiği tweeti nedeniyle yargılandığı davada ilk duruşmada beraat etti. 

Taraf ön sayfasının altındaki habere, “Sedef Kabaş beraat etti” başlığını attı ve “Gazeteci Sedef Kabaş, ‘Bu adamı asla unutmayın, 17 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı veren savcı Hadi Salihoğlu’ şeklindeki tweeti nedeniyle, ‘tehdit’ ve ‘kamu görevlilerini hedef gösterme’ gerekçesiyle yargılandığı davada beraat etti” dedi.

Bugün habere sürmanşetinde, “Sedef Kabaş’a beraat” başlığıyla yer ayırdı ve “17 Aralık soruşturmasını kapatan savcıyı eleştiren tweeti için Ağır Ceza’da yargılanan gazeteci Sedef Kabaş beraat etti. Kararın bir ışık, ümit olduğunu belirtti” ifadelerini kullandı.

Zaman haberi birinci sayfasının altından, “Tweet’ten yargılanan Sedef Kabaş, ilk duruşmada beraat etti” başlığıyla anonsladı.

‘Kasedi var’ iftirasına iddianame

Meral Akşener hakkında, “Kaseti var” iddiasında bulunan Latif Erdoğan ve Cemil Barlas için savcılık 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istedi.

Hürriyet birinci sayfasının altındaki habere, “‘Kasedi var’ iftirasına iddianame” başlığını attı ve “Televizyon programında MHP Milletvekili Meral Akşener’in kaseti olduğu iddiasında bulunan Latif Erdoğan ve Cemil Barlas hakkındaki soruşturma tamamlandı. Savcılık, iki isim hakkında kamu görevlisine hakaretten 2 yıl 4 aya kadar hapis talep etti” dedi.