Basının kara günlerinden biri

Gazeteler, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasını manşetlerine taşıdı.

27.11.2015

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, Suriye’deki cihatçılara silah taşıyan MİT TIR’ları haberleri nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında tutuklandı. 

Cumhuriyet, “Basının kara günü” manşetiyle çıktı ve “Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, MİT TIR’ları ile Suriye’ye insani yardım adı altında silah taşınması görüntülerinin yayımlanması nedeniyle açılan soruşturma kapsamında tutuklandı. Dündar ve Gül’ün ifadelerini alan Başsavcı Vekili İrfan Fidan, tutuklama istemiyle mahkemeye sevk etti. 7. Sulh Ceza Hakimliği de Dündar ve Gül hakkında ‘örgüte yardım’ ve ‘casusluk amacıyla gizli bilgileri temin ve açıklama’ suçlarından tutuklama kararı verdi” dedi.

Gazete manşetin yanında yer verdiği, “Hukuk skandalı” başlıklı haberde ise, “İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimi İsmail Yavuz, bir hukuk skandalına imza atarak, suçun basın yolu ile işlenmesi halinde 4 ay içinde davanın açılması gerektiğini dikkate almadı. Dündar ve Gül’ün avukatlarının, yayın tarihinden sonra beş buçuk ay geçtiği için artık dava açılamayacağı uyarısını görmezden gelen hakim Yavuz, soruşturmanın tutuksuz devamı istemini reddetti” ifadelerini kullandı.

Bu haberin altında Can Dündar ve Erdem Gül’ün savcılık ifadelerine yer veren Cumhuriyet gazetesi, “Biz casus, hain, kahraman değiliz, gazeteciyiz” başlığını kullandı ve “Can Dündar savcılık ifadesinde, ‘Bizler casus değiliz, hain değiliz, kahraman değiliz. Biz gazeteciyiz. Burada yapılan şey baştan sona bir gazetecilik faaliyetidir’ dedi. Erdem Gül ise, ‘Ben devlet kurumlarının birbiriyle kavgalı olup olmadığına, haberimin kimin işine yarayacağına bakmam. Önemli olan haberin gerçekliği ve kamu yararı taşımasıdır’ dedi” ifadelerine yer verdi.   

Zaman habere sürmanşetinde, “Gazetecilik tutuklandı” başlığıyla yer verdi: “Cumhuriyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, MİT TIR’ları haberinden dolayı tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderildi. Milletvekilleri ve meslektaşları, iki gazeteciyi yalnız bırakmazken Can Dündar’ın tutuklanmaya ilk tepkisi ‘Üzülmeyin, bunlar şeref madalyası’ şeklinde oldu.”

Taraf gazetesi sürmanşetinde, “Dündar’a tutuklama istendi” başlığını kullandı ve “Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül için tutuklama talep edildi” dedi.

Sözcü manşetten verdiği habere, “Ayıptır, yazıktır, günahtır” başlığını attı ve “Türkiye’de dün gazetecilik resmen kelepçelendi. Demir parmaklıklar ardına atıldı. Cumhuriyet tarihimizde ilk kez bir gazetenin genel yayın yönetmeni ile bir gazeteci, yaptıkları haber yüzünden hapse konuldu. Cumhuriyet gazetesinin yayınladığı ‘Suriye’ye silah taşıyan MİT TIR’ları haberi’ için Erdoğan, ‘Hesabını verecekler’ demişti. Nitekim dün dediği oldu. Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile haberi yapan Ankara Temsilcisi Erdem Gül, MİT TIR’ları soruşturmasında savcıya 1.5 saat ifade verdi. Ardından da mahkemece tutuklandı. 12 Eylül askeri darbesinde bile gazeteciliğe böylesine baskı olmamıştı. Karar, basın özgürlüğüne ve demokrasiye burulan en büyük darbe olarak tarihe geçti” ifadelerini kullandı.   

Hürriyet habere sürmanşetinde, “TIR haberlerine tutuklama” başlığıyla yer verdi ve “Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül, MİT TIR’ları haberleri nedeniyle tutuklandı. Adana’da durdurulan MİT TIR’larının silah taşıdığını gösteren belge yayınlayan Cumhuriyet gazetesinin iki yöneticisi ‘Silahlı terör örgütüne yardım’, ‘Devletin gizli belgelerini casusluk amacıyla temin etme ve açıklama’ suçlamalarıyla tutuklandı. ‘Buraya gazeteciliği savunmaya geldik’ diyen Can Dündar, hakimliğin kararını duruşma salonunun kapısını açıp ‘Arkadaşlar tutuklandık’ sözleriyle duyurdu. Dündar çıkarken de ‘Üzülmeye gerek yok, bunlar bizim için şeref madalyası’ dedi” ifadelerini kullandı.

Sabah manşetin yanındaki habere, “Dündar ve Gül’e FETÖ tutuklaması” başlığını attı ve “Bayırbucak Türkmenleri’ne yardım götüren MİT TIR’larına ilişkin görüntüleri yayınlayan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül, Fetullahçı Terör Örgütü’ne yardım etmek ve casusluk suçlamasıyla tutuklandı” dedi.  

Yeni Şafak ön sayfasının altında yer ayırdığı haber için, “Tutuklandılar” başlığını kullandı ve “Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül, paralel yapının durdurduğu MİT turlarıyla ilgili gerçeğe aykırı haber yaptıkları gerekçesiyle ifade verdi. İki gazeteci ‘casusluk’ ve ‘silahlı örgüte yardım etmek’ suçlamasıyla tutuklandı” ifadelerine yer verdi.
Star gazetesi haberi birinci sayfasının altından, “Can Dündar askeri casusluktan tutuklandı” başlığıyla anonsladı.

Akşam gazetesi habere manşetin yanında, “Casusluktan tutuklandı” başlığıyla yer verdi ve “Cumhuriyet’in Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, MİT TIR’larıyla ilgili yayınlar nedeniyle yürütülen soruşturmada, ‘siyasal ve askeri casusluk’ suçlarından tutuklandı” dedi.

Evrensel gazetesi de “Kalemleri ellerimizde” başlıklı manşet haberinde "Suçu işleyen değil yazan yargılanıyor" altbaşlığını kullandı.  Haberde MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin olarak Adana eski Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık  ile  İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Özkan Çokay, savcılar Aziz Takçı, Özcan Şişman ve Ahmet Karaca hakkında açılan davada dün görülen duruşma hatırlatıldı. Savcı ve askerlerin reddi hakim talebinin kabul edilmediğine yer verildi.

“Tehlikeli restleşme”

Rus uçağının düşürülmesiyle başlayan Türkiye-Rusya gerginliği karşılıklı restleşmelerle gitgide artıyor. Putin, Türkiye’yi IŞİD petrolüne aracılık etmekle suçlamaya devam ederken, Erdoğan bu iddianın ispatlanması gerektiğini söyledi. Şimdi gözler Putin’in elindeki kanıtlarda…

Zaman gazetesinin manşetinde, “Tehlikeli restleşme” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Türk jetlerinin sınır ihlali yapan Rus uçağını düşürmesiyle iki ülke arasında başlayan gerginlik, liderlerin karşılıklı restleşmesiyle tırmanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in söylemi sertleşti. Dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda konuşan Erdoğan, Putin’in Türkiye’nin IŞİD’le bağlantısı olduğu ve bu örgütün sattığı petrolden para kazandığı iddialarına tepki gösterdi. Bunun iftira olduğunu belirten Erdoğan, DAİŞ petrolünü Esed’in aldığını söyledi. Daha sonra France 24 kanalına konuşan Erdoğan’ın ‘Bir Rus uçağı olduğu belli olmuş olsaydı, belki uyarıların türü farklı olabilirdi’ demesi ise kafa karıştırdı. Kremlin’de açıklama yapan Putin ise Rus jetinin, Suriye hava sahası içinde düşürüldüğünü iddia ederek, ‘Ankara’dan tatmin edici bir açıklama duymadık. Bizden özür dilenmediği gibi, zararın telafi edileceğini ya da suçluların cezalandırılacağını da söylemedi’ diye konuştu. Türkiye’nin ilişkileri ‘bilinçli olarak çıkmaza sürüklediğini’ savunan Putin, ‘sırtımızdan haince bıçaklandık’ sözünü tekrarladı” ifadeleri kullanıldı.   

Taraf gazetesinin manşetindeki, “44 milyar dolarlık yatırım tehlikede” başlıklı haberde, “Rusya ile yaşanan uçak krizi, iki ülke arasında 44 milyar doları bulan yatırım anlaşmalarını tehlikeye attı. Rusların üstlendiği Akkuyu Nükleer Santrali’nin proje bedeli 22 milyar dolar. Projenin finansmanını Ruslar yapacak. Yani 22 milyar doları Ruslar bulup getirecekler. Karadeniz’in altından geçecek Türk Akımı projesi yılda 63 milyar metreküp gaz taşıyacak. Bu projelerin Türkiye’nin enerji merkezi olmasında önemli rol oynayacağı belirtiliyordu. Türkiye’nin enerji merkezi olma hayali suya düşebilir” ifadeleri yer aldı.   

Hürriyet gazetesi manşetinde, “Kapıları kesiyor” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “İki gündür Cilvegözü ve Öncüpınar sınır kapılarının yakınındaki TIR’ları füzelerle hedef alan Rus uçakları, muhaliflerin Türkiye’ye uzanan ikmal yollarına darbe indiriyor” dedi.

Manşetin altında, “O özel telsizden ses çıkmadı” başlıklı habere yer veren gazete, “Rusya Hava Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Tümgeneral Dronov’un 15 Ekim ziyaretinde jetler karşı karşıya gelmesin diye ‘özel telsiz kanalı kullanımı’ anlaşması imzalandı. Olay günü bu özel telsiz kanalından uyarı yapan Türk pilotlar yanıt alamayınca füzeyi ateşledi” ifadelerini kullandı.
Sözcü birinci sayfasının altında, “Rusya intikam alıyor” başlıklı habere yer verdi: “Uçağını düşürdüğümüz Rusya siyasi, ekonomik ve askeri alanda yaptırımlara başladı. -40 işadamımızı fuarda gözaltına aldılar. –İşçileri Rusya’ya almadılar, gönderdiler. –Müteahhitlik anlaşmalarını iptal ettiler. –çiçek dolu 6 TIR’ımızı geri gönderdiler. –Tüm tur rezervasyonlarını iptal ettiler. –Yeni ihracat anlaşmalarını durdurdular. –Tüm askeri anlaşmaları askıya aldılar. –Türkmen köylerine bomba yağdırdılar.” 

Sabah gazetesinin manşetinde, “Kimse Türkiye’ye iftira atamaz” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Erdoğan: DAEŞ’ten petrol aldığımızı iddia edenler, bunu ispatla mükelleftir. Aksi takdirde bu ülkeye kimse iftira atamaz, ben onları müfteri olmakla sıfatlandırırım” ifadelerine yer verildi.

Yeni Şafak manşetinde, “Rusya özür dilesin” başlıklı habere yer verdi ve “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, başta Putin olmak üzere Rus yetkililerden gelen tehditler ve özür çağrısına sert karşılık verdi. Türkiye’nin Rusya’dan özür dilemeyeceğini söyleyen Erdoğan, ‘Hava sahamızı ihlal edenler bizden özür dilemeli’ dedi” ifadelerini kullandı.   

Star gazetesinin manşetindeki, “DAEŞ petrolü Putin’e akıyor” başlıklı haberde, “ABD’nin kara listeye aldığı Rus bankası ve şirketler, DAEŞ-Esad-Putin ittifakını belgeledi. Örgütün petrolünü Esad işliyor, kar paylaşılıyor. Rusya ise iki taraftan da pay alıyor” ifadeleri yer aldı.

Akşam gazetesinin manşetinde de aynı haber yer aldı. “DAEŞ petrolünde kirli ortaklık” başlıklı haberde, “ABD, DAEŞ petrolünün satışına aracılık eden 4 kişi ve 6 şirkete yaptırım uygulama kararı aldı. Kara listedeki isimlerden biri aynı zamanda Rus vatandaşı olan Suriye uyruklu George Haswani. Haswani, DAEŞ’in Irak ve Suriye’de çıkardığı petrolü HESCO şirketi üzerinden Esad rejimine satıyor. Listedeki diğer Ruslar ise Kalmukya Cumhuriyeti’nin eski Başkanı Kirsan Ilyumzhinov ve Mudalla Khuri…”