Bingöl’e AKP’den karartma geldi

HDP’nin Bingöl’de yaşanan polis cinayetinin aydınlatılmasına yönelik araştırma teklifi, Meclis’ten sonra gazetelerden de kabul görmedi.

28.10.2014

HDP, Bingöl’deki polis cinayetinin aydınlatılması için Meclis’te ‘Araştırma Komisyonu” kurulmasını önerdi. Oylama AKP’li vekillerin oylarıyla reddedildi.

Gazetelerin hiçbiri bu habere birinci sayfalarında yer vermedi.

“Polis, kamerayı böyle kapattırmış”

Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek öldürülmesine ilişkin kamera kayıtlarının silindiği görüntüler ortaya çıktı.

Birgün ön sayfasının altında yer verdiği habere, “Polis, kamerayı böyle kapattırmış” başlığını attı ve “Eskişehir’deki Gezi Parkı gösterilerinde Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek öldürüldüğü sokağa bakan otele ait güvenlik kamerası kayıtlarının, sanık polislerden Hüseyin Engin tarafından ‘karartılmasına’ ilişkin ses ve görüntü kayıtları ortaya çıktı” dedi. 

Vatan manşetin altında yer ayırdığı haber için, “Polis cinayeti böyle kararttı” başlığını kullandı ve “Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek öldürüldüğü sokağa bakan Beşik Otel’e ait kamera kayıtlarının, sanık polis Hüseyin Engin tarafından ‘karartılmasına’ ilişkin kayıtlar ortaya çıktı” dedi.

Hayat ona özel

Adalet Bakanlığı, Niğde’de üç kişiyi öldüren IŞİD militanının tutuklu olup olmadığı sorusuna “özel hayatın gizliliği”ni gerekçe göstererek cevap vermedi. 

Taraf manşetin altında yer verdiği habere, “Devlet onun özel hayatına saygılı” başlığını attı ve “Takasta kullanılan IŞİD’lilerle ilgili dünyadan yükselen tepkilerin ardından gazeteci Alexander Miller, Niğde’de bir astsubay, bir polis ve bir vatandaşı öldüren 3 IŞİD militanının hala tutuklu olup olmadığını Adalet Bakanlığı’na sordu. Soruyu ‘uygun bulmayan’ Bakanlık, şu gerekçeyi gösterdi: ‘Özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması halinde kişinin aile hayatına, şeref ve haysiyetine müdahale oluşturacak bilgi, bilgi edinme yasası kapsamının dışındadır” dedi.   

Sözcü birinci sayfasının altında yer ayırdığı haber için, “Bakanlığın cevap veremediği soru” başlığını kullandı ve “Niğde’de iki kişiyi şehit edip, 1 kişiyi öldüren IŞİD’li Ramadani, hapiste mi?” dedi.

“Annesi geliyor, yakalayın”

Hürriyet gazetesinin manşetinde, “Annesi geliyor, yakalayın” başlıklı haber yer aldı: “Hürriyet, adı IŞİD’le takasta geçince Danimarka ile krize neden olan Basil Hassan’ın havalimanında yakalanma ve beraat hikayesine ulaştı. Danimarka polisi, ülkelerinde Şubat 2013 tarihinde yazar-tarihçi Lars Hedegaard’a başarısız bir suikast girişiminde bulunduktan sonra Türkiye’ye kaçan Lübnan asıllı Danimarka vatandaşı Basil Hassan’ın (27) İstanbul’da olduğunu belirleyince 24 Nisan 2014’te şu notu iletti: ‘Hassan, Atatürk Havalimanı’na saat 15:15’te gelecek olan uçaktaki anne ve babasını karşılayacak, yakalayın.’ Polis üzerinde Ahmet Ali adına düzenlenen sahte Suriye pasaportu çıkan Hassan’ı gözaltına aldı. Bakırköy’de tutuklu yargılanan Hassan, 8 Temmuz günü beraat etti. Dışişleri önceki gün şu açıklamayı yaptı: ‘Tahliyeden sonra adı geçenin ülkemizden çıkış yaptığına ilişkin resmi bir kayıt bulunmamaktadır.’ Musul’da IŞİD’in elindeki 49 rehine 20 Eylül 2014’te serbest bırakılmıştı” dedi.   

“IŞİD yol kesti”

Taraf gazetesinin manşetinde yer alan, “IŞİD yol kesti” başlıklı haberde, “Türkiye, IŞİD’e karşı savaşan PYD’ye yapılan silah ve Peşmerge yardımını tartışırken, bölge illerinde IŞİD’in geldiği noktayı gözler önüne seren olaylar yaşanıyor. Geçen hafta Akçakale’de yol kesen 15 IŞİD militanı, bir Suriyeli komutanı kaçırdı. Özgür Suriye Ordusu Rakka sorumlusu iken, bu yerin IŞİD’in eline geçmesinden sonra Urfa’ya yerleşen Hasan M. ile oğlu, bir yakınlarını ziyarete giderken önleri kesildi. 15 IŞİD militanı, baba oğlu bir araçla zorla Suriye’ye kaçırmak istedi. Ancak o sırada sınırda yaşanan kontrol nedeniyle, komutan ve oğlu Akçakale’de bir eve bırakıldı. Direndiği için vurulan baba, durumu ağırlaşınca ev sahibi tarafından hastaneye kaldırıldı. Olayı haber alan güvenlik güçleri, ikisini de kurtardı” denildi.  

“Reis’ten AKP’ye gece baskınları” ve “Danışman krizi”

Taraf gazetesinin sürmanşetinde, “Reis’ten AKP’ye gece baskınları” başlıklı haber yer aldı: “Çukurambar kulislerindeki bilgilere göre, Köşk’e çıktıktan sonra iki kez gece yarısı AKP Genel Merkezi’ne giden Erdoğan, teftişte bulundu. AKP’de ‘baskın’ olarak nitelendirilen gece yarısı ziyaretleri, kamuoyundan sır gibi gizlendi. Bazı genel başkan yardımcılarının, olayın duyulmaması için genel merkez çalışanlarını sıkı sıkı tembihledikleri öğrenildi. Ziyarette sadece birkaç danışman yer aldı.”

Gazete bu haberin altında ise, “Danışman krizi” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Erdoğan’ın Köşk’e çıkarken Başbakanlık’ta kalmasını istediği danışman krize yol açtı. Davutoğlu’nun ekibi, o danışmanı toplantılardaki tüm bilgileri Köşk’e taşımakla suçladı. Her önemli toplantı öncesi ünlü danışmana dış görev verilince durum ortaya çıktı. Erdoğan’ın da Davutoğlu’nun ekibine tepki gösterdiği öğrenildi” denildi.    

“Vali vekilin esiri”

“AKP’lilerin ‘yetersiz’ gördüğü vali, emniyet müdürü ve jandarma komutanı görevden alınacak” üst başlığıyla Cumhuriyet gazetesinin manşetinde yer alan, “Vali vekilin esiri” başlıklı haberde, “Bölge milletvekilleriyle görüşmelerini sürdüren Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kobani olayları bahanesiyle vekillere ‘muhbirlik’ görevi verdi. Davutoğlu, milletvekillerinden eylemlerde zafiyet gösterdiği düşünülen kamu görevlilerinin doğrudan kendisine bildirilmesini istedi. ‘Atıl kalan kim varsa, vali, emniyet müdürü, jandarma komutanı, göreve başlayalı bir gün bile olsa gözünün yaşına bakmam, alırım’ diyen Davutoğlu’nun ‘Çözüm süreci yarım kalırsa o bölgeyi yönetemez hale geliriz’ sözleri dikkat çekti” denildi.