“Birileri götürdü cezası millete”

Karar gazetesi, kaçak petrol skandalını manşetten okuyucularıyla paylaştı.

28.03.2023

Karar gazetesi manşetinde, “Birileri götürdü cezası millete” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Bağdat’ı ‘baypas ederek’ Kuzey Irak petrolünü doğrudan dünyaya pazarlamak isteyen Bölgesel Kürt Yönetimi ile işbirliği yaptığı gerekçesiyle Ankara’ya rekor ceza… Uluslararası tahkim mahkemesi 2014-2018 dönemi için 1.4 milyar dolar ceza kesti. Enerji Bakanlığı’nın karara itiraz etmeden ‘Ödeyeceğiz’ demesi de şaşkınlık yarattı. ‘Parayı kazanan özel bir şirket. Ceza neden milletin cebinden ödeniyor’ tepkileri geldi.

Irak merkezi hükümeti, Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Türkiye üzerinden izinsiz petrol sattığını belirterek uluslararası tahkime dava açmıştı. Mahkeme, Türkiye’nin 1.4 milyar dolar tazminat ödemesine hükmetti. IKBY de Türkiye’ye petrol akışını durdurdu. Enerji Bakanlığı cezanın ödeneceğini duyurdu. Şimdiye kadar Türkiye’nin ceza almasına yol açan petrol kaçakçılığını yapan şirketle ilgili açıklama yapılmaması dikkat çekti.

Enerji uzmanı Necdet Pamir de ‘Barzani ile kafa kafaya verilip hem Irak anayasasına hem BM kararlarına aykırı bir iş yapıldı’ dedi. Pamir şöyle devam etti: Ankara Barzani’yle ilişkilerin iyi olduğu dönemde bunu yapıyor. Parayı kimler kazanıyor onu sormak lazım. Irak’ın istediği tazminat 30 milyar dolardan fazla. Yapılan yanlışlar yüzünden hepimizin vergilerinden ceza ödenecek. Bu da göstere göstere geldi.

Irak yönetimi 2014 yılında kendi izni olmadan Türkiye’nin Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nden petrol ithal ettiğini iddia etti. Bağdat merkezi yönetimi iddiasını Paris’teki Uluslararası Tahkim Mahkemesi’ne taşıyarak Türkiye’ye dava açtı. Irak, Kürt Bölgesel Yönetimi’nin çıkardığı petrol Kerkük-Ceyhan ham petrol boru hattından ihraç etmesine izin veren Ankara’nın iki ülke arasındaki anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle 2014 yılında Türkiye aleyhine açtığı tahkim davasını kazandı. Davayı kazandığını Cumartesi günü açıklayan Irak, kararın ardından yarı özerk Kürt Bölgesel Yönetimi’nin petrol ihracını durdurdu.”

“Rant affı, sahte belge ve yıkım”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Rant affı, sahte belge ve yıkım” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Depremde yıkılan ve ağır hasar gören binaların tek tek hikayesi, iktidarın 21 yılının serencamı gibi. Hangisine baksanız ardından bir suç zinciri çıkıyor. İşte bunun bir örneği daha: Antakya’da depremde ağır hasar gören bir binaya, ‘imar affı’ndan sonra af getirmişler. Yani kendisi başlı başına bir felaket olan ‘imar affı’ kanununa dahi uyma gereği duymamışlar.

Antakya’da depremin simgelerinden birisi haline gelen Rönesans Rezidans’ın 300 metre yakınında, Ekinci Mahallesi’nde inşa edilmiş bir başka lüks bina olan Nasa Kent Apartmanı, depremde ağır hasar aldı. Bina sakinleri içinin çöktüğünü, şans eseri hayatta kaldıklarını söylüyorlar.

Nasa Kent 2020 yılında bitmiş. Binada kiracı olan Görkem Ulaş, bölgedeki imar planlarına bakınca bazı katların kaçak olduğundan şüpheleniyor. Ve Cimer üzerinden Hatay Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne başvuru yapıp, şu soruları soruyor: ‘Bu parsel üzerinde 11 katlı bina yapılması, parselin kar irtifakı izni için uygun mudur? Parsel üzerinde en fazla kaç katlı bir bina yapılabilir?’

Cimer üzerinden soruların iletildiği Antakya Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, 5 Ağustos 2022 günü yanıt gönderiyor. Yanıtta şöyle deniliyor: ‘789 ada 568 parseli kapsayan alanda Uygulama İmar Planı 1 Ağustos 2022 tarihi itibariyle askıya çıkarılmış olup, askıda bulunan planda en fazla 8 kata izin verilmiştir. Söz konusu parselde yapılmış olan 11 katlı binanın geçerli bir yapı ruhsatı bulunmadığından dolayı kat irtifak izni için uygun değildir. İlgili Cimer başvurusuna istinaden Zabıta Müdürlüğüne şikayet sevkedilmiş olup tespitlerin yapılıp Müdürlüğümüze bilgi verilmesi istenmiştir.’

Kısaca Antakya’nın en merkezi ve lüks konutlarının satıldığı bir bölgesinde, üstelik yeni imar planı hazırlanmışken 11 katlı kaçak yapı dikilivermiş. Organize imar suçu silsile halinde tam da böyle işleniyor. Önce göz yumma, denetimsizlik. Ardından, biriken suçların iktidarın çıkardığı iki cümlelik kanunla yasallaştırılması.”

“AKP kesenin ağzını açtı”

Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “AKP kesenin ağzını açtı” başlıklı haberinde, “14 Mayıs’taki seçime 47 gün kala AKP’nin oyu 11 anketin ortalamasına göre yüzde 32.8 oldu. İki ayda oluşan 202.8 milyarlık bütçe açığı ve depremin ağır maliyetine karşın iktidar, ek kaynak gerektiren ancak toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren düzenlemeleri yaşama geçiriyor.

Başkentte en düşük emekli maaşını 7 bin 500 TL’ye, bayram ikramiyesini 2 bin TL’ye çıkarma kararı alan iktidarın, 8 bin 506 TL’lik asgari ücrete de zam yapacağı konuşuluyor. Bakan Bilgin’in ‘Bir zam beklemiyorum’ açıklamasının saatler geçmeden bakanlık tarafından yalanlanması beklentiyi artırdı” ifadelerine yer verdi.