“Birkaç cani değil, örgütlü suç”

Karar gazetesi manşetinde, “Birkaç cani değil, örgütlü suç” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Antalya’da on günde otuz köpeğin katledilmesi üzerine sokakta yaşayan hayvanların yerini gösteren ‘Havrita’ uygulaması gündem oldu. Hayvanseverler ‘Bu harita kullanılarak zehirleme, kurşuna dizme, ölü köpekleri ağaçlara asma gibi işkencelerle hayvanlar katledildi’ derken hukukçular, ‘Vahşi işkence ve cinayetler organize biçimde yapılıyor, savcılar örgütlü suç için kamu davası açmalı’ çağrısı yaptı.

Muratpaşa’da kedi köpeklerin zirai maddeyle katledildiği bölgenin ‘Havrita’ adlı sitede kullanıcılar tarafından işaretlendiği ortaya çıkınca çok sayıda hayvanın bu uygulama aracılığıyla öldürüldüğü ileri sürüldü. Hayvanseverler sitenin kapatılması için imza kampanyası başlattı. Sosyal medyada binlerce paylaşım yapıldı. Avukat Yasemin Babayiğit, ‘Bu bir örgüt olarak tanımlanmalı, savcılar kamu davası açmalı’ dedi.

Hayvan hakları aktivistleri ‘Sokak hayvanları sorununun sebebi devletin hayvan ticaretine karşı önlem almaması, satın aldıkları canlıları hevesleri geçince sokağa terk edenlere ceza uygulanmaması, belediyelerin kısırlaştırma ve çipleme yapmaması’ görüşünü savundu. ‘Suç denetlemeyen ve denetlenmeyen kamu kurumlarının’ diyen aktivistler ilgili kurumların sorumluluklarını hatırlaması gerektiğini belirtti.”

“En zorlu sınav şimdi başlıyor”

Birgün gazetesinin manşetinde, “En zorlu sınav şimdi başlıyor” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Yıllar süren emekler sonunda üniversiteye girişin tüm aşamalarını tamamlayıp kazanan öğrenciler için kayıt süreci bugün başladı. Kayıtlar 26 Ağustos'a dek sürecek. Hayalindeki üniversite için emek harcayan ve ailesinden ayrı bir kentte ya da uzak ilçede üniversiteye gidecekleri şimdi yeni bir sınav bekliyor: Barınma.

Öğrenciler geçtiğimiz yıl, eylem yaparak yaşanan sıkıntıya dikkat çekti. Ne var ki o günden bu yana çözüm yönünde fazla bir ilerleme kaydedilmedi. Yaklaşık 850 bin öğrenci örgün eğitimde bir bölüme kayıt yaptırmaya hak kazandı. Mevcutlarla birlikte üniversiteli sayısının 9 milyonu aşması bekleniyor. 2021 verilerine göre ise devlet yurtlarının kapasitesi ise yalnızca 695 bin 834. Yurt sayısı ise yalnızca 773. Üç büyük şehirde ise yeni öğrencilerle birlikte toplam öğrenci sayısı yaklaşık 1,5 milyon olacak. ÖSYM verilerine göre yerleşme hakkı kazananlar üniversiteye kayıt yaptırırsa sadece İstanbul'da 332 bin 713 yeni üniversite öğrencisi olacak.

Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Sinan Muşlu, konuya ilişkin şunları söyledi: ‘Her yıl on binlerce öğrencinin akın ettiği bu şehirlerde öğrencilerin barınma, beslenme ve eğitime yardımcı destekler noktasında sorunlarının çözülmediğini ve her geçen yıl arttığını görüyoruz. İstanbul’da öğrencileri ve aileleri bekleyen ciddi bir barınma sorunu, yetersiz beslenme ve eğitim materyallerine yeterince ulaşamama sorunu bu yıl da sürecek. Bu zorlukları yaşayan öğrencileri avlamaya çalışan tarikat-cemaat kuruluşlarının iktidar destekli reklamları olacak.’”

“İddialar araştırılsın, sorumlular hesap versin”

Evrensel gazetesi manşetindeki, “İddialar araştırılsın, sorumlular hesap versin” başlıklı haberinde, “Mardin ve Antep’te yaşanan katliam gibi kazalar bölgeyi yasa boğdu, geride de çok sayıda ihmal iddiası bıraktı. Mardin’de kazanın görgü tanıkları, ‘Bölgede çok sayıda benzer kaza yaşanıyor, önlem alınmıyor’ dedi. İlk olay öncesi önlem alınmadığını belirten tanıklar, ikinci tırın çarpmasının ardından arkadan gelen iki tırın da son anda durdurulduğunu söyledi.

Kazanın ardından HDP heyeti de Mardin’de incelemeler yaptı. HDP Sözcüsü Ebru Günay ‘Katliamın sebebi, aylardır bitmeyen yol yapım çalışması. İki kaza arasında da 20 dakikalık bir zaman var. Tedbir alınsaydı, ikinci katliam gerçekleşmeyecekti. Zamanında tırlar kontrol edilmiş olsaydı, yük tonajları kontrol edilseydi, bunlar olmayacaktı’ dedi” ifadelerine yer verdi.

Yeni Yaşam gazetesinin manşetinde, “Cengiz’in TIR’ları devletin zırhlısı” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Mardin Derik’te Cengiz Holding’e ait Eti Bakır Fabrikası’ndan yük taşıyan TIR’lar, dehşet verici bir katliama yol açtı. Önce bir TIR’ın greni patladı, araçlara çarptı, yurttaşlar yardım için olay yerine gitti. Ardından ikinci TIR, aynı şekilde freni patlamış olarak halkın arasına daldı. Feci katliamda, en az 21 yurttaş yaşamını yitirdi. 6’sı ağır 25 yurttaş da yaralandı. Görgü tanıkları üçüncü ve dördüncü TIR’ların da halkın arasına dalmak üzereyken durdurulduğunu belirtiyor.

Derik’te bulunan HDP Sözcüsü Ebru Günay ile DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in de aralarında bulunduğu heyet, katliama dair açıklama yaptı. Büyük acı yaşandığını vurgulayan Günay, ‘Baştan itibaren ihmaller zinciri var. Cengiz Holding’in Eti Bakır Tesisi Mardin’de yıllardır ölüm saçıyor. Cengiz Holding sırtını iktidara dayamış, her türlü doğa katliamını ve can kaybını kendisine hak görüyor. ‘Müşterimize verdik, sorumlu değiliz’ diyorlar. Sizler bu sorumluluğun başısınız. 21 canın katli, Cengiz Holding’in elindedir’ dedi.”  

“Kız yurdunda ölüm tehlikesi”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Kız yurdunda ölüm tehlikesi” başlıklı habere yer verdi:

“Ardahan’da 852 kişi kapasiteli Niyazi Mısri Kız Öğrenci Yurdu’nun inşaatı ihaleyle bir şirkete verildi. 2014’te ihaleyi alan firma da taşerona devretti, inşaat bitti. Ancak firmanın eski bir çalışanı taşeron firma yetkilisi Ahmet Adil Yardımcı’ya ‘inşaata beton döken firmanın betondan çaldığını’ söyledi.

Yardımcı, itiraf üzerine CİMER’e başvurdu. Ancak ‘Eleman yok’ denilerek betondan numune bile alınmadı. Savcılık dosyayı kapadı. İhaleyi alan firmanın yetkilisi Ali Haydar Ergezen, eski Bayındırlık bakanının kardeşi çıktı. Şirket, devletten milyarlarca liralık inşaat ihaleleri alıyor.”