“Bu işte bir yanlışlık yok mu”
Karar gazetesi, “faiz sebep enflasyon sonuç” tezinin yarattığı korkunç maliyeti manşete taşıdı.
30.05.2022
Karar gazetesi manşetinde, “Bu işte bir yanlışlık yok mu” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“Bankaların TL kredilerinden aldığı faiz üç ayda 200 milyar liraya çıktı. Kur korumasında Hazine ve Merkez Bankası’nın sırtına beş ayda binen yük ise 100 milyara ulaştı. Yapılan zamlarla vatandaşın cebine de yansıyan maliyetin giderek artması ‘Faizi düşük tutma iddiasıyla üç kat fazla faiz ödüyoruz. Mantık bu işin neresinde?’ sorularına yol açtı.
Enflasyonun sebebi olarak kabul gören faizle mücadelede faiz yükü giderek katlanıyor. Bankaların bütün Türk Lirası kredilerinden aldığı faiz geçen yıl 100 milyar lirayken bu yıl üç ayda 200 milyara çıktı. Bir dikkat çeken tablo da Dövize Endeksli Mevduat’ta oluştu. Doları durdurmak için hayata geçirilen uygulama kapsamında ilk beş ayda Merkez Bankası ve Hazine’nin ödemesi gereken meblağ 100 milyarı buldu.
Bankalar, MB ve Hazine’de oluşan tabloyla birlikte faize karşı yürütülen süreçte faiz yükü 100 milyardan 300 milyara ulaştı. Son olarak dövizini liraya çevirip kur korumalıya yatıran şirketlerin vade sonunda elde edeceği faize yönelik vergi istisnasının da süresi uzatıldı. Gelinen noktada faizi düşük tutma uğruna girilen yolun maliyeti yine millete kaldı. ‘Kur, enflasyon, hayat pahalılığı’ sarmalı milyonları daha da fakirleştirdi.”
“AKP’nin son yağma planı”
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “AKP’nin son yağma planı” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Yurttaşın canını yakan kira ve konut fiyatlarındaki fahiş artışları çözemeyen hükümet, çare olarak ucuza Hazine arazisi satacağını açıkladı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un açıkladığı karara gayrimenkul sektörü ve ekonomistlerden tepki geldi. Sorunun kur ve faiz politikalarıyla yüzde 101 artan inşaat maliyetleri olduğunu söyleyen sektör temsilcileri, kamu arazisi satmanın nedensiz zenginleşme yaratabileceğini söylüyor. Ekonomistler ise ‘panik kararı’ olarak açıkladıkları arsa satışının hiçbir çözüm getirmeyeceği görüşünde.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, önceki gün konut krizine çözüm olarak Hazine arazilerini ucuz fiyata satacaklarını ve ev yapmak isteyen yurttaşların bu arazileri satın alıp ister kendisi ister anlaştığı müteahhit aracılığıyla konut yapabileceğini açıklamıştı. Bakan Kurum, ‘Belki tek parselde kendi evini yapacak ya da talep örgütlenmesi ile daha büyük parseller alınacak. Ankara’da Gölbaşı, İstanbul’da Çatalca, Tuzla ve Başakşehir’de çalışıyoruz’ dedi.
Kararın ekonomideki çıkmaz sonucunda oluşan panikle alındığını söyleyen Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, ‘Haziranda döviz bolluğu olacak enflasyon kalmayacak sanıyorlardı. Hele konut ve kirada böyle bir kriz akıllarının ucundan bile geçmiyordu. Şimdi temele inip düzeltemiyorlar. Alınan kararı sorguladığınızda soru işaretleri ile dolu absürt bir karar olduğu ortada’ dedi.”
“Karanlığa karşı umudun isyanı”
Birgün gazetesi manşetindeki, “Karanlığa karşı umudun isyanı” başlıklı haberinde, “Milyonların ayağa kalkıp ülkenin 79 kentinde direndiği Haziran Direnişi 9 yaşında. Gezi’de evlatları polis ve ‘sivillerce’ katledilen aileler ise mücadeleyi sürdürüyor. Aileler, ‘Gezi’den korkuyorlar çünkü Gezi halktır’ diyor.
İstanbul Taksim’deki Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapılmasına karşı başlayıp milyonlarca kişinin adalet, demokrasi, özgürlük talebiyle isyanına dönüşen Gezi Direnişi 9 yaşında. 2013’te 79 kentin sokaklarının dolduğu, ‘Her yer Taksim her yer direniş’ sloganlarının tüm ülkede yankılandığı Haziran Direnişi, bugün hâlâ güncel.
Gezi’de evlatları katledilen aileler ise mücadeleyi sürdürüyor. Berkin’in babası Sami Elvan, ‘oğlumun davası adliyede değil, Saray’da görüldü’ dedi. Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan, ‘Gezi’den korkuyorlar çünkü Gezi halktır’ dedi. Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş, ‘Gezi tazeliğini koruyor’ derken Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz, iktidarın 9 yıldır Gezi’yi dilinden düşürmediğine dikkat çekti, ‘çocuklarımız katlettiler’ diye konuştu” ifadelerine yer verdi.
“Kuşatmaya şarkılarla yanıt”
Evrensel gazetesi manşetinde, “Kuşatmaya şarkılarla yanıt” başlıklı habere yer verdi:
“Son haftalarda sıklaşan konser yasaklarına en büyük tepki konser alanlarını dolduran on binlerden geldi. Mor ve Ötesi Beşiktaş’ta, Fazıl Say ve Serenad Bağcan Ovacık’ta, Aynur Doğan Harbiye’de şarkılarıyla kuşatmaya yanıt verdi.
Mor ve Ötesi grubunun kariyerinde, uzun yıllar sonra bir rock grubunun İnönü Stadı’nı tıklım tıkış doldurmasından çok, grup tarihinin, Türkiye’ye dair düştüğü notları on binlerle buluşturması, en ihtiyaç duyulan dönemde ‘Biz mutluyuz, mutlu olacağız’ diyerek kabusları yenebileceğini akıllara nakşetmesi ile kalacak.”