“Bu işten biz ne kazandık”

Karar gazetesinin manşetinde, “Bu işten biz ne kazandık” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“NATO yolunu açan Ankara’ya ‘terörle mücadelede tam işbirliği’ sözü veren Stokholm ve Helsinki daha imzalar kurumadan çark etti. Finlandiya Cumhurbaşkanı ‘Mutabakatta YPG’ye terör örgütü demedik. Türkiye’nin istediği kişiler için yargı kararına müdahale edemeyiz’ dedi. İsveç Dışişleri Bakanı da ‘Vatandaşlarımızı iade etmeyeceğiz’ vurgusu yaptı. Gelinen nokta Türkiye’nin kazanımlarını tartışmaya açtı.

Madrid mutabakatıyla İsveç ve Finlandiya’ya NATO vetosu kalktı. İki ülke terörle mücadelede iş birliği taahhüdünde bulundu. Ankara’dan ‘Somut adım, önemli bir kazanım’ mesajları geldi. Ancak iki ülke temsilcileri iç kamuoyu baskısıyla memorandumdaki durumu ‘ifşa etti’. Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, YPG’nin mutabakat metninde ‘terör örgütü’ olarak tanımlanmadığını söyledi. İnsani yardımlarını sürdürülebileceğini kaydetti.

Türkiye’nin istediği kişiler için Fin Cumhurbaşkanı ‘Mahkeme kararlarına bir şey yapamayız’ ifadesini kullandı. Finlandiya Dışişleri Bakanı ‘Terörizmin tanımında zorlandık ama kahve arasında iki konuyu birbirinden ayırma fikri çıktı’ dedi. İsveçli Bakan Ann Linde ise ‘Erdoğan’a boyun eğmedik. Sadece Türk vatandaşlarının iadesi söz konusu’ diye konuştu. 24 saatte oluşan iki farklı tablo ‘Bu sonuç Türkiye’nin talepleri açısından ne getirdi?’ dedirtti.”

Yeni Şafak gazetesi ise manşetindeki, “İsveç söz verdi, 73 teröristi iade edecek” başlıklı haberinde, “İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine uyguladığı vetoyu kaldıran Türkiye, bunun karşılığında terörle mücadelede önemli tavizler kopardı. NATO Zirvesi’nin yapıldığı Madrid’de basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Hiç şüphesiz bu muhtıra, Türkiye açısından diplomatik zaferdir. İsveç’in verdiği söz şudur, 73 teröristin Türkiye’ye iadesi sağlanacak’ dedi” ifadelerini kullandı.

Sabah gazetesi habere manşetinde, “Sözlerini tutmazlarsa üyeliklerini önleriz” başlığıyla yer ayırdı:

“Başkan Erdoğan: İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için TBBM onayı şart. Terörle mücadele sözlerini tutmazlarsa muhtırayı Meclis’e göndermeyiz.”

Hürriyet gazetesi manşetindeki habere, “Son sözü söylemedik” başlığını attı ve “Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’dan 73 teröristin iadesi dahil verdikleri sözleri tutmalarını bekleyeceklerini, aksi halde NATO’yu unutmalarını istedi. Erdoğan, ‘Makedonya 20 yılda NATO’ya girdi’ uyarısı yaptı” ifadelerine yer verdi.

“Sağlıkta çöküş”

Birgün gazetesi manşetinde, “Sağlıkta çöküş” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Çağ atladık denilen sağlık sistemi çöküşte. Ekonomiden eğitime hemen her alanda olduğu gibi sağlıkta da büyük bir çöküş yaşanıyor. AKP iktidarı algı oyunlarıyla ‘çağ atladık’ diyerek bir başarı hikâyesi satmaya çalışsa da sağlıkta dönüşüm politikası on yılda çöktü. Sağlık meslek örgütlerinin, uzmanların ‘işlemeyeceği’ uyarılarına ve itirazlarına rağmen ‘Sağlık Bakanlığı Teşkilat Yapısını’ düzenleyen 2011’deki KHK ile hayata geçirilen Sağlıkta Dönüşüm Programı tel tel dökülüyor. Kamunun sağlıktan çekilmesinin, sağlık emekçilerinin güvencesizleştirilmesinin, hastanelerin şirket CEO’ları tarafından yönetilmesinin ve halka ‘paran kadar sağlık’ dayatan uygulamanın yol açtığı tahribat gün geçtikçe de büyüyor.

Köklü hastanelerin kapatılması, alanında uzman dal hastanelerinin niteliğinin düşürülmesi yurttaşın nitelikli sağlık hizmetine ulaşmasını engelliyor. Hastanelerden randevu alınamıyor, ameliyatlar gecikiyor. Hastaların müşteri, hastaneler kâr eden işletmeler olarak tanımlandı. ‘Çağ atladık’ iddialarına karşın geleneksel tıp uygulamalarının önünün açılmasıyla sağlıkta Ortaçağ’a geri dönüldü, performans dayatması hayata geçirildi, kâr odaklı sistemde hekim-hasta ilişkisi bozuldu.

Hastanelerden randevu almak işkenceye dönüştü. Son dönemlerde başta göz, diş ve cildiye olmak üzere pek çok bölümden randevu almak neredeyse imkânsız hale geldi. Hastalar günler, haftalar hatta aylar sonrasına ancak randevu bulabiliyor. Hastanelere yığılmanın önüne geçmek amacıyla Merkezi Hasta Randevu Sistemi (MHRS) işlememeye başladı.

CHP Milletvekili Burhanettin Bulut, Türkiye’nin dört bir yanındaki devlet hastanelerinde yaşanan yoğunluk nedeniyle, vatandaşın da sağlıkçıların da canından bezdiğini söyledi. Bulut, MHRS ve Alo 182 üzerinden yurttaşların randevu alamadığını belirterek, ‘Hastanelerden daha yoğun bir şekilde görünmeyen dijital kuyruklar oluştu. Sağlık hizmeti vatandaş için lüks hale geldi. Anayasal bir hak olan sağlık hizmetine ulaşmak artık vatandaş için lüks hale geldi’ dedi.”

“Bu başarısızlık eğitim sisteminin”

Evrensel gazetesi manşetindeki, “Bu başarısızlık eğitim sisteminin” başlıklı haberinde, “2022 LGS sonuçları eğitim sistemindeki eşitsizlik ve başarısızlığı bir kez daha ortaya koydu. Bazı alt testlerde doğru cevap ortalaması yine yüzde 50’yi geçemedi.

MEB’in merkezi LGS sınav sonuç raporu eğitim sisteminin başarısızlığının belgesi oldu. 200 bin öğrenci sınava girmedi. Türkçeden doğru cevap sayısı yüzde 50’nin altında kaldı. Öğrencilerin puanları arasındaki farkı belirleyen temel etken yine sosyoekonomik düzey oldu. Öğrencilerin yüzde 56’sı 200-299 aralığında puan aldı” ifadelerine yer verdi.

“Emekliyi yine aç bıraktılar”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Emekliyi yine aç bıraktılar” başlıklı haber yer aldı:

“Türk-İş’in açıkladığı 6 bin 391 TL’lik açlık sınırının yarısının altında, 2 bin 500 TL maaş alan milyonlarca emeklinin umutla beklediği zam kararı ‘düş kırıklığı’ yarattı. 3600 ek gösterge, öğrenci affı gibi düzenlemeler içeren torba teklif dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Emekliler Haftası’na denk gelen toplantıya, ‘en düşük emekli maaşı’ eleştirileri damga vurdu. 

İktidar, mevcutta 2 bin 500 TL olan en düşük emekli maaşını 3 bin TL’ye yükseltmek istedi. Muhalefetin örneklerle ortaya koyduğu eleştirilere karşın en düşük emekli maaşı ancak 3 bin 500 TL’ye yükseltildi. Milyonlarca emeklinin geçim umudunu yıkan bu kararın alındığı gün, emekli milletvekili maaşının 27 bin TL’ye çıkarılması dikkat çekti. Teklifin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, maddenin ‘ibretlik’, emekli maaşının da yetersiz olduğunu vurguladı. 

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan da ‘vicdansızlık’ olarak tanımladığı düzenlemeyi, ‘Bir kira olmuş 4 bin lira, 5 bin lira; faturalar geliyor 2 bin lira, 3 bin lira’ sözleriyle eleştirdi,  Paylan, 13 milyon üzerinde emeklinin hepsinin gözünün üzerlerinde olduğunu kaydederek ‘2 bin 500 lira olan en düşük emekli maaşını Saray’dan gelen düzenleme 3 bin lira yapmayı öneriyor, 500 lira vermeyi öneriyor en düşük emekli maaşına. Şurada dört kişi yemeğe gitsek 500 lira hesap gelir. 500 lira zam diye, müjde veriyorsunuz’ diye konuştu.”