Buz Hokeyi Şampiyonası ‘terör’ nedeniyle Türkiye’den alındı
Türkiye’nin yavaş yavaş dünya tarafından artık bir terör ülkesi olarak kabul edilmesi az sayıda gazetenin dikkatini çekti
21.01.2016
Mart ayında Ankara’da düzenlenmesi planlanan Avrupa Kadınlar Buz Hokeyi Şampiyonası terör korkusu nedeniyle İspanya’da düzenlenecek.
Zaman haberi sürmanşetinden, “Dünya Buz Hokeyi Şampiyonası’na terör engeli” başlığıyla anonsladı.
Birgün gazetesi sürmanşetindeki habere, “Hokey şampiyonası Türkiye’den alındı İspanya’ya verildi” başlığını attı ve “9 Şubat-6 Mart tarihlerinde Ankara’da yapılması planlanan Dünya Kadınlar Buz Hokeyi Şampiyonası Türkiye’de son zamanlarda yaşanan saldırılar nedeniyle İspanya’ya verildi. Şampiyonaya katılacak ülkelerin Türkiye’ye gelmek istememesi alınan kararda etkili oldu” ifadelerine yer verdi.
Sözcü habere ön sayfasının altında, “Terör yüzünden şampiyona gitti” başlığıyla yer ayırdı ve “Buz Hokeyi Şampiyonası 29 Şubat’ta Ankara’da başlayacaktı. Ancak ‘terör var’ dediler, etkinliği İspanya’ya verdiler” dedi.
“Eşim bebeğini kaybetti, yayınların tamamı çarpıtma”
Selahattin Demirtaş, havuz medyasında eşi Başak Demirtaş’la ilgili çıkan haberlere cevap verdi.
Cumhuriyet gazetesi habere birinci sayfasının altında, “‘Biz bebeğimiz kaybettik’” başlığıyla yer verdi ve “HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yandaş medyanın işe gitmeden maaş aldığını iddia ettiği öğretmen eşinin, karnındayken kaybettiği bebek nedeniyle sağlık sorunları yaşadığını açıklamak zorunda kaldı” ifadelerini kullandı.
Taraf ön sayfasının altındaki habere, “‘Rapor’ açıklaması” başlığını attı ve “HDP lideri Demirtaş, bazı gazetelerde yer alan, öğretmen eşi Başak Demirtaş’ın 774 gün rapor aldığı haberleriyle ilgili, ‘Eşim düşük yaptığı için bir dizi ameliyat oldu’ dedi” ifadelerine yer verdi.
Akşam gazetesi manşetin yanında yer ayırdığı habere, “Bebeğimizi kaybettik açıklaması” başlığını attı ve “HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eşinin raporuyla ilgili dün yazılı bir açıklama yaptı. Demirtaş, ‘Eşim, bir süre önce bebek beklerken maalesef ki bebeğini karnındayken kaybetmiş ve bir dizi ameliyat geçirmek zorunda kalmıştır’ dedi” ifadelerine yer verdi.
Gazetenin manşetinde ise, “Orada bir köy var uzakta” başlıklı haber yer aldı: “Akşam, Selahattin Demirtaş’ın öğretmen eşi Başak Hanım’ın aylardır uğramadığı Diyarbakır Yeşilli’deki o okula gitti, öğretmen ve velilerle konuştu. Çatışmaların en yoğun yaşandığı Sur İlçesi’nin sakin bir köyü olan Yeşilli’de veliler ve öğrenciler Başak Demirtaş’ı hatırlamıyor bile. Sadece bu öğretim yılında 112 gün rapor alan Başak Hanım’ın yerine derslere başka öğretmenler giriyor. Sene balında merkeze tayin olmak isteyen ancak başvuru tarihini kaçırdığı öğrenilen Başak Hanım’a zor gelen o 50 kilometreyi, diğer meslektaşları servisle katediyor.”
Takvim gazetesi manşetinde, “Sen de mi okula gitmedin!” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “Demirtaş, 774 gün rapor alan eşini savunmaya kalktı. ‘Düşük yaptı, 112 gün yattı’ diye çıkıştı. Ama hesap tutmadı! ‘774-112=662 gün ne oldu peki?’ sorusuna tek cevap kaldı: Ailece okuldan kaçmışlar!” ifadeleri yer aldı.
Yeni Akit gazetesinin sürmanşetindeki, “İşte ağır hasta, eylemde usta” başlıklı haberde, “Bankamatik memuru Başak Demirtaş’ın bin 900 öğretim gününün 774 gününü raporlu geçirmesini ‘ağır sağlık’ sorunlarına bağlayan HDP EŞ Genel Başkanı, ikamet ettiği Diyarbakır’da evinin yakınındaki okula gidemeyen karısıyla bin 400 kilometre uzaklıktaki İstanbul’da çeşitli etkinliklerde boy göstermesi manidar bulundu. ‘Ağır hasta’ olan Başak Demirtaş, 29 Nisan 2015 Çarşamba günü okulda olması gerekirken, İstanbul Şirinevler’de esnaf ziyaretinde görüldü. 29 Mayıs 2015 Cuma günü ise sözde mizahçılarla eğlenmişti. Başak Hanım, saz çalan kocasını ekrana çıkaran Doğan Medyası’na da uğramış ve kırılan 3-5 cam için geçmiş olsun ziyaretinde bulunmuştu” ifadelerine yer verildi.
“Hrant'la Ermeni, Tahir Elçi ile Kürdüz!”
Hrant Dink, Agos gazetesinin önünde uğradığı suikastın dokuzuncu yılında, “Özlemle, öfkeyle, inatla” anıldı.
Cumhuriyet sürmanşette resim altında yer ayırdığı haberde, “Dink, katledilişinin 9. yılında Agos’un önünde anıldı. Gazete binasına ‘Buradayız Ahparig, özlemle, öfkeyle, inatla!’ pankartı asıldı. Türkan Elçi, Tahir Elçi’nin ağzından okuduğu mektubunda ‘Biz bulanık gölleri olan ülkenin sürekli temiz kalmayı isteyen nilüferleriydik’ dedi” ifadelerine yer verdi.
Gazetenin sürmanşetindeki, “Kayıp görüntü poliste mi?” başlıklı haberinde ise, “Hrant Dink cinayetine ışık tutabilecek ‘Akbank görüntülerinin’ banka şubesinden tam 10 kez ‘kopyalanarak’ alındığı ortaya çıktı. 9 yıl sonra konuşan banka müdürü, görüntülerin orijinalini de polise verdiğini söyledi. Görüntülerde saat 10.00 ile 12.00 arasındaki bölümün silinmiş olduğu belirlendi” ifadeleri yer aldı.
Zaman gazetesi habere ön sayfasının altında, “Acıları ortak iki kadından ‘adalet’ çağrısı” başlığıyla yer verdi ve “Genel yayın yönetmeni olduğu Agos Gazetesi önünde 9 yıl önce uğradığı suikast sonucu katledilen Hrant Dink için anma töreni düzenlendi. Binlerce kişinin katıldığı törende Hrant’ın eşi Rakel Dink’i, kasım ayında öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi de yalnız bırakmadı. Acıları ortak iki kadın, Agos’un penceresine birlikte çıkarak katılımcılara seslendi. Kalabalık ‘Hrant için, adalet için’ sloganları attı” dedi.
Birgün gazetesi birinci sayfasının altındaki habere, “Yine aynı yerde…” başlığını attı ve “Gazeteci Hrant Dink, katledilişinin 9’uncu yılında binler tarafından anıldı. Ellerinde Hrant Dink ve Tahir Elçi’nin fotoğraflarıyla İstanbul Şişli’deki Agos gazetesinin önüne akın eden yurttaşlar, faşizme karşı mücadele sözü verdi” ifadelerini kullandı.
Taraf manşetten verdiği habere, “Elçi’den Dink’e mektup var” başlığını attı: “Hrant Dink suikasta kurban gidişinin 9. yılında anıldı. Türkan Elçi, eşi Tahir Elçi’nin ağzından Dink’e yazılan mektubu okudu. Mektupta, ‘Sizlere Hrant’ın selamı var. Bizi unutmayacağınızı biliyoruz, gözümüz arkada kalmayacaktır’ ifadeleri yer aldı.”
Sabah gazetesi habere manşetin yanında, “Hrant Dink’e ‘Sarı Gelin’le anma” başlığıyla yer verdi ve “Gazeteci Hrant Dink, katledilmesinin 9. yılında Agos gazetesi önünde yapılan bir törenle anıldı. Törende Ermenice Sarı Gelin türküsü dinletildi ve ‘Hrant için adalet’ sloganı atıldı” ifadelerini kullandı.
“AİHM Nokta'ya baskın için Türkiye'yi mahkûm etti”
AİHM, Nokta Dergisi’ne “Darbe günlükleri” nedeniyle yapılan baskını hak ihlali saydı.
Zaman manşetin yanında yer verdiği habere, “AİHM’den son ‘Nokta’: Polis baskını ve toplatma hak ihlali” başlığını attı ve “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2007 yılında ‘darbe günlükleri’ni yayımladığı için Nokta dergisine yapılan polis baskınını hak ihlali saydı. ‘Kamunun bilgi edinme hakkı, medya ve ifade özgürlüğünün’ ihlal edildiğine hükmeden mahkeme, Türkiye’yi 8 bin 250 Euro ödemeye mahkum etti. AİHM’in Nokta Dergisi’ne baskın hakkındaki kararı Türkiye’de Bugün, Cumhuriyet, Zaman gibi gazeteleri hedef alan polis baskınlarıyla ilgili de emsal niteliği taşıyor. Nokta Dergisi, 8.5 yıl sonra kasım ayında ikinci kez polis baskınına uğramıştı” ifadelerini kullandı.
Taraf habere ön sayfasının altında, “AİHM’den Nokta kararı” başlığıyla yer ayırdı ve “AİHM, Nokta dergisinin 2007’de yayımladığı ‘Darbe Günlükleri’ haberleri üzerine kapatılması kararını, insan hakları ve ifade özgürlüğü ihlali kabul ederek mahkum etti” dedi.
Hürriyet manşetin altında yer verdiği haber için, “Türkiye Nokta baskını davasında mahkum oldu” başlığını kulandı ve “AİHM, 2007’de Genelkurmay’ın gazetecilerle ilgili hazırladığı akreditasyon listelerini yayınlayan Nokta dergisinin davasında Türkiye’yi mahkum etti. Mahkeme, derginin aranması ve belgelerine el konulmasını ifade özgürlüğünün ihlali saydı” ifadelerine yer verdi.
“Üniversiteye Saray rektörü”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Üniversiteye Saray rektörü” başlıklı habere yer verdi. “YÖK üniversitelerdeki seçimi ortadan kaldırıp yetkiyi Erdoğan’a devredecek” üst başlığıyla verilen haberde, “Yasada planlanan değişiklikle YÖK tarafından belirlenen ‘kriterlere’ uygun profesörlerin Erdoğan tarafından kararnameyle doğrudan atanmasının önü açılacak. Erdoğan bu düzenleme ile göreve getirdiği rektörleri istediği zaman görevden de alabilecek. Yasa, Erdoğan’ın ‘terörist ve ateist’ ilan ettiği ODTÜ ve diğer köklü üniversitelerin rektörlük seçimlerinin öncesine yetiştirilmeye çalışılıyor” ifadeleri yer aldı.