“Çalınacağını biliyorlardı”
Cumhuriyet gazetesi, KPSS’deki soru hırsızlığıyla ilgili çok tartışılacak bir haberi manşete taşıdı.
11.08.2022
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Çalınacağını biliyorlardı” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“KPSS’deki şaibe iddialarının ardından sınavlar iptal edilirken üç yıl önce bir grup ÖSYM çalışanının DDK’ye rapor yazıp sorular çalınabilir uyarısı yaptığı öğrenildi. Rapora göre şaibeler nedeniyle görevlerinden uzaklaştırılan kişilerden bazıları ‘ülkücüyüm’ diyen Aygün döneminde kritik yerlere getirildi.
Raporda, sınav şaibelerinin isim isim sorumluları yazılmış. Bazılarının FETÖ bağlantıları ortaya çıkınca firar ettiği görülüyor. Rapor, DDK’ye gönderildi ama hiçbir şey değişmedi, uyaranlar kurumdan uzaklaştırıldı. DDK, o gün değil ama üç yıl sonra soru çalma tartışmalarıyla devreye girdi.”
“Sorumluluktan kaçamazsınız”
Karar gazetesi manşetinde, “Sorumluluktan kaçamazsınız” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Türkiye’deki 710 STK’ya mektup gönderen Davutoğlu, son 20 yılda ‘siyasal çürüme’ yaşandığını kaydetti. ‘Sivil Toplum Kuruluşları sorumluluktan kaçamaz’ vurgusu yaparak kritik çağrıda bulundu: Kuruluş amacınıza bakın, şimdiki çürümeyi görün. ‘Ben uyarımı yaptım’ diyebilmek mühim. Herkesi sorgulamaya davet ediyorum. Onlar kaçacak ben kovalayacağım.
‘Sivil toplum itaat etmek demek değildir. STK'lara mektubu yeni verdim henüz dönüş olmadı ama sükut da bir geri dönüş. İlim Yayma Başkanı Bilal Erdoğan diye orası ona ait değil. Orası milletin 200 yıldır ürettiği bir yapı.’
‘2002'de özgürlüğü savunduk ama aramızdan bazıları gücün tadını alınca rant düzeninin parçası oldu. Bu gücü kaybetmekten korkanlar ise korku iklimini yarattı. Erdoğan'ın korkusuna güvenenler hortumlamaya başladı.’
‘Erdoğan ve Bahçeli ayrıştırıcı dil kullanırsa ateşle oynar. Enflasyon yüzde 100'ü bulmuşken bir de kimlik çatışması başlarsa kriz çıkar. Herkes mahallesine çekilince korkarım. Bir araya gelelim. Seçime suhuletle gidelim.’
‘Altılı masadan ortak aday çıkmazsa bunun iktidarın işine geleceğine ve ittifakın algısına zarar vereceğine katılıyorum. Ama biz bu masa için çok uğraştık ve ortak aday çıkmazsa da dağılmayız. Milleti beraber kurtaracağız.’
‘Gelecek 6-7 ayda yapacaklarımız önemli. Bir çıkış yolu bulursak Türkiye nefes alacak ancak egolarımıza kapılırsak olmaz. Ortak akıl işleteceğiz. Kurucu irade bir kişi tarafından oluşturulamaz. Bunu birlikte oluşturabiliriz.’”
“Tarım Kredi’de havuz problemi”
Birgün gazetesi manşetindeki, “Tarım Kredi’de havuz problemi” başlıklı haberinde, “40 milyar liralık varlığı, 2 milyar dolar piyasa değerine sahip Gübretaş’ın yanında, 19 iştiraki, limanı ve yeni edindiği altın madeniyle devasa bir büyüklüğe sahip Tarım Kredi, Erdoğan’ın ucuz gıda talimatını yerine getirmedi.
Market değil üretime destek için kurulan bu yapı niteliğini yitirdi. Çiftçiye ayrılması gereken kaynak, fabrikalar, gemiler, oteller ve birçok isim arasında kayboldu gitti. Geriye Tarık Kredi’nin çözümsüz havuz problemi kaldı.
Erdoğan’a en yakın isimlerden birisi eski Diyarbakır Milletvekili Mehmet İhsan Arslan’dır. AKP’nin ‘kara kutularından’ diye de bilinir. Erdoğan’a siyasi danışmanlık yaptı. Aynı görevi Ankara Milletvekili olan oğlu Mücahit Arslan sürdürüyor. Baba Arslan son olarak 2020’de BBC Türkçe’ye verdiği bir röportajda AKP’ye eleştirileriyle gündem olmuş, disipline sevk edilmiş ve nihayetinde Erdoğan’a bağlılığını yineleyerek sessizliğe bürünmüştü.
Razi, İran Devrim muhafızlarına ait bir gübre ve üretim tesisi. Bölgenin en büyüklerinden biri. İran rejimi için çok alışık olunmayan bir şekilde tesisi Gübretaş’ın iki ortakla birlikte oluşturduğu konsorsiyuma 2008’de 700 milyon dolara sattı. Bu iki ortaktan biri sonraki tarihlerde sürekli gündemde kaldı.
Ortaklardan biri satıştan 4 ay önce kurulan ve dört kamu bankasından yüklü kredi alan Asya Gaz’dı. Sahibi Şaban Kayıkçı. Bu isim ticarete girmeden önce Diyarbakır Tarım İl Müdürlüğü’nde memur. Şaban Kayıkçı, Gübretaş’la yaptığı ortaklık sonrası bir anda büyüdü. Dünyanın dört bir yerinde şirketler kurdu.
Kayıkçı ailesi Gübretaş vasıtasıyla denizci de oldu. Gübretaş’ın iştirakçi olduğu denizcilik şirketine o da ortaktı. Kayıkçı ailesi daha sonra hem Gübretaş’a ait yüzde 40 hisseyi hem de ‘Gübreyi Türk çiftçisine ulaştıracağız’ denilerek iki dev gemiyi satın aldı. Gemilerin son durağı Burak Erdoğan oldu.
Arslan ve Kayıkçı ailesinin bir başka ortak noktası SBK. Erdoğan ile fotoğraf çektirdiği TAİK’e katılmasını sağlayan isim Mücahit Arslan iken daha derin, Kayıkçı’nın Korkmaz ile ilişkisi daha derin. Bodrum kervansaray Oteli’ni Kayıkçı alırken Paramount Oteli’nin işletmesi de Kayıkçı ailesinde” ifadelerine yer verdi.