“‘Canlı bomba var, kendinizi koruyun’”

Cumhuriyet ve Evrensel gazeteleri, dün olduğu gibi bugün de Ankara Katliamı’yla ilgili “ihmaller” zincirini manşete taşıdı.

17.04.2016

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “‘Canlı bomba var, kendinizi koruyun’” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Ankara Garı’ndaki 10 Ekim Barış Mitingi öncesi yaşanan canlı bomba katliamı ile ilgili müfettiş raporunda, Emniyet’in mitingde yaşanacak olası bir canlı bomba saldırısı için öncelikle kendi personelini uyardığı, ancak mitinge katılanlara karşı dışarıdan yapılabilecek saldırı risklerinin değerlendirilmediği vurgulandı. Müfettişler, güvenlik önlemlerinin planlanmasında bazı grupların çevreye zarar verebileceği üzerinde odaklanıldığını, mitinge katılanlara karşı dışarıdan yapılabilecek saldırı risklerinin değerlendirilmediğini tespit etti. Oysa son 10 ayda IŞİD’in canlı bomba eylemi yapabileceğine dair 62 istihbarat bilgisi gelmişti” ifadelerine yer verildi.

Evrensel gazetesi ise sürmanşetinde, “Bir tek, katliamın saati bilinmiyormuş” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “10 Ekim Ankara katliamı öncesi emniyete ulaşan istihbarat bilgileri, sadece bombacının ismini, eylem hazırlığında olduğunu, 8 Ekim’de Ankara’dan bir numarayla görüştüğünü değil, o gün gerçekleşecek mitingi de hedef alacağını da açıklıkla ortaya koyuyor. Bombacı Yunus Emre Alagöz’ün sansasyonel bir eylem hazırlığında olduğu ve olası hedefin HDP ve HDP bileşenleri olabileceğine dair temmuz ayının sonundan itibaren Ankara Emniyeti’nin defalarca uyarıldığı açığa çıktı. Mülkiye müfettişlerine ifade veren emniyet görevlileri ise, miting tertip komitesinde HDP olmadığı gerekçesiyle canlı bomba saldırısı ihtimalini özel olarak değerlendirmediklerini söylediler. Oysa mitinge HDP’nin katılacağı emniyetle miting tertip komitesi arasında yapılan toplantılarda gündeme gelmişti. Tüm bunlara rağmen Ankara Valiliği, emniyet mensupları için soruşturma izni vermedi. Gar önündeki ilk patlama HDP’lilerin hemen yakınında yaşanmıştı” ifadeleri kullanıldı.  

Ankara Katliamı’yla ilgili bir başka çarpıcı haber de Birgün gazetesinde yer aldı. Manşetin altındaki, “2.5 ton nitrat nasıl gözden kaçtı?” başlıklı haberde, “Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nün 03.11.2015 tarihli, ‘Gizli’ ibareli belgesi, Diyarbakır, Suruç, Ankara katliamlarının göz göre göre geldiğini ortaya koyuyor. Belge ile emniyetin, 10 Ekim’de gerçekleşen Ankara’da Gar önündeki Katliamı’ndan önce IŞİD üyeleri ile ilgili detaylı bir araştırma yapıldığı anlaşılıyor. ‘Gizli’ ibareli belgede sınırların kevgire döndüğü, cihada katılmak isteyenlerin sınırdan kolayca geçirildiği ve Türkiye’ye ise bomba yeleği, patlayıcı yapımında kullanılan bol miktarda amonyum nitrat, silah ve mermilerinin kolayca geçirildiği anlaşılıyor” ifadelerine yer verildi.        

“Haberden sonra onları savunan bizde olmadı”

Spotlight ekibinin Karaman’daki tecavüzlerle ilgili açıklamaları Birgün gazetesinin manşetinde, “Haberden sonra onları savunan bizde olmadı!” başlığıyla yer aldı: “Spotlight ekibinin simge ismi Michael Rezendes’le Karaman’da Ensar Vakfı evlerinde yaşanan tecavüz sonrası Türkiye’de yaşananları, Amerika’da olup bitenleri, benzerlikleri ve farklılıkları konuştuk. Türkiye’de de sosyal medyada, panellerde, yolda durduranların en çok merak ettiği konulardan biri bizim ortaya çıkardığımız Karaman’daki korkunç olayın Spotlight’a benzeyip benzemediği. Rezendes’e burada Ensar Vakfı Başkanı Cenk Dilberoğlu ile yapılan röportajı, bazı gazetecilerin ve gazetelerin vakfı nasıl savunduğunu anlatıyorum. ABD’de ya da Boston’da böyle birşeyle karşı karşıya kalmadıklarını ifade eden Rezendes, ‘Kiliseyi savunan gazeteciler oldu ama sayıca çok azdı ve tamamı küçük ve etkisiz gazetelerdendi. Haberimizin ardından neredeyse kimse kiliseyi savunmadı çünkü yayınladığımız belgeler zaten kilisenin kendi belgeleriydi, bu tecavüzlerin nasıl yapıldığını, tecavüzcülerin nasıl korunduğunu kendi belgeleriyle ifşa ettik’ dedi. Michael Rezendes ile tehdit ve korkutmalar üzerine de konuşuyoruz. Şunları söylüyor: Biz haber için soruşturmayı yürütürken sıradan yurttaşlar farkında değildi. Sadece Kilise biliyordu ne yaptığımızı. Haberi yayınladıktan sonra bize tehdit gelebileceğini düşündük. Ama hiçbir tehdit gelmedi şaşırtıcı bir şekilde. İnsanlar çok öfkeliydi ve öfkelerini kiliseye yöneltti. Çünkü elimizdeki belgeler çok netti ve kilisenin kendi belgeleriydi.”     

“8.5 milyar dolar rüşvet kimlere dağıtıldı?”

“Zencani’nin Türkiye’de rüşvet dağıttığı” iddiasına dair araştırma önergesi AKP tarafından reddedildi.

Özgür Düşünce gazetesi habere manşetin yanında, “8.5 milyar dolar rüşvet kimlere dağıtıldı?” başlığıyla yer verdi: “Reza Zarrab’ın idam cezasına çarptırılan İran’daki ortağı Babek Zencani’nin ‘Türkiye’de 8.5 milyar dolat rüşvet dağıtıldı’ iddiası Meclis’e taşındı. CHP Milletvekili Barış Yarkadaş ve arkadaşları araştırma önergesi istedi, ‘O rüşvet kimlere verildi’ diye sordu.”