“Cihatçılar için tedarik zinciri”

Birgün gazetesi manşetinde, “Cihatçılar için tedarik zinciri” başlıklı habere yer verdi. Haberde, “IŞİD’in Kobane kuşatmasından sonra geride bıraktığı infilak fitilleriyle ortaya çıkan soru işaretleri, örgütün el yapımı patlayıcı (EYP) yapımında kullandığı malzemelerin Türkiye üzerinden tedarik edildiği zinciri açığa çıkarmayı sürdürüyor. EYP’lerin ana malzemelerinden infilak fitillerinin üretim ve satışları incelendiğinde, uluslararası üreticilerin Türkiye’yi bir ithalat-ihracat merkezine çevirdiği görülüyor. Tüm ağ, sivil kullanım için infilak fitili üreten şirketlerin savunma sanayi ve silah ticaretiyle olan ilişkileri de ortaya çıkıyor. Tedarik zincirinde temel bir şablon göze çarpıyor. Üretimler yurtdışında yapılıyor; Türkiye’deki iştirakçilerin ithalatıyla fitiller ülkeye giriyor; sonraysa takip mekanizması kırılıyor ve fitillerin IŞİD’in eline nasıl geçtiği bulunamıyor” ifadeleri kullanıldı.     

“Darbe planları bir bir uygulandı”

Özgür Düşünce gazetesinin manşetinde, “Darbe planları bir bir uygulandı” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat’ın yöntemleriyle Ergenekon ve Balyoz planlarındaki stratejiler bir bir uygulandı. Medyadan yargıya, akademiden STK’lara birçok alanda darbecilerin planladığı hedefler hayatımızın parçası oldu” ifadelerine yer veren gazete, “plan ve uygulama” alt başlığıyla örnekleri sıraladı: “Plan- “12 Eylül’de otosansür, 28 Şubat’ta brifing medyası vardı. İrtica’yla Mücadele Planı’nda kara propaganda haberlerinin yapılması istendi. Ergenekon’un Lahika planında ‘Basın yandaş kılınacak’ denildi. Uygulama- İktidardan beslenen havuz medyası oluşturuldu. Kayıtsız iktidarı destekledi. Muhalif medyanın kanalları uydudan indirildi, ardından şirketlere kayyım atanıp el konuldu. 6 bin kişilik trol ekibi kara propagandayı üstlendi. Gazeteciler cezaevine konuldu. Plan- 27 Mayıs, 1402 öğretim üyesini görevden aldı. 12 Eylül, üniversiteden attı. 28 Şubat, ikna odası kurdu. Sarıkız Darbe Planı’nda rektörlerle öğrenciler sokağa dökülecekti. Uygulama- Barış bildirisine imza atan akademisyenler hain ilan edildi. İmzasını çekmeyen tutuklandı. Üniversiteden atıldı. Sedat Laçiner gibi birçok akademisyen gözaltına alındı. Prof. Mehmet Ateş gibi literatürü değiştiren doktor bile tutuklandı. Plan- Yassıada hakimi Salim Başol, ‘Sizi buraya tıkan güç böyle istiyor’ demişti. Cunta, Danıştay ve Yargıtay’da tasfiye yapmıştı. 12 Eylül, ‘sıkıyönetim’ yargısıyla yüz binlerce insanı yargılamış, 517 kişiyi asmıştı. Uygulama- Proje mahkeme olarak Sulh Ceza hakimlikleri kuruldu. ‘Delil yok’ diyen tutuklu yazar Gültekin Avcı’ya ‘Acele etme, ileride bir suç bulunur’ diyen sulh ceza hakimi, Yassıada hakimini aratmadı. Hakimler ve savcılar görevini yaptığı için tutuklandı. Anayasa Mahkemesi tehdit edildi. Plan- Ergenekon Lobi belgesinde sivil unsurların örgütlenmesi ve nasıl faydalanılacağına ilişkin çalışma yer aldı. Balyoz Planı’nda Çetin Doğan, ‘Sivil toplum kuruluşlarını, üniversiteleri STK’yla bütünleştirmeliyiz’ demişti. Uygulama- İktidara bağlı sivil toplum kuruluşları oluşturuldu. İktidara destek ilanları yayınlattırıldı. Farklı düşünen sivil toplum kuruluşları ötekileştirildi. Bağımsız dernek ve vakıflara baskınlar yapıldı. Dünyanın birçok ülkesinde milyonlara hizmet veren Kimse Yok Mu çalışamaz hale getirildi.”           

“Tehlikeli kutuplaşma”

Yarına Bakış gazetesinin manşetindeki, “Tehlikeli kutuplaşma” başlıklı haberde, “CHP Düzce İl Başkanı Zekeriya Tozan’ı önceki gün ‘vatan haini’ diyerek döven saldırganlar tutuklandı. Kente giden CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, il başkanlarına yönelik şiddetin, iktidarın siyasi dil ve yaklaşımından kaynaklandığını söyledi. Tozan’ı tekme tokat döven Cihan Cengiz ve Raşit Arslanaydın, ‘kasten yaralama’dan tutuklandı. Saldırı videosunu sosyal medyada paylaşan Osmanlı Torunları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı İsa Üçüncüoğlu hakkında ise ‘suça azmettirmek’ ve ‘halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit’ten tutuklama kararı verildi” ifadeleri yer aldı.      

“İşte ‘o’ soğuk mektup”

Cumhuriyet gazetesi manşetin yanında yer verdiği, “İşte ‘o’ soğuk mektup” başlıklı haberde, “ABD ziyaretinde bu hafta Erdoğan’a yöneltilecek mektubun metnini Cumhuriyet ele geçirdi. Dört ana paragraftan oluşan mektupta Erdoğan’a bazı icraatlarının yanlışlıkları anlatılıyor ve politikaları düzeltme çağrısı yapılıyor. Mektupta Erdoğan’a, Türkiye’deki medyanın halinden ABD’nin endişesi anlatılıyor. ‘Eğer ülkeyi bölecekse dahi başkanlık sisteminin arkasından gitmeye değer mi?’, ‘Müzakere masasına neden dönmüyorsunuz?’ diye soruluyor” ifadelerini kullandı.   

Gazetenin manşetinde ise, “Nihat bey uyardı” başlıklı haber vardı: “Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Nihat Özdemir, ‘Maalesef Türkiye 2013’ten beri patinaj yapıyor. Hiçbir gelişme kaydedemedik. Şu an 2023 hedeflerinin gerçekleştirilmesi imkansız. Artık bu hedefler revize edilmeli. Yükte hafif pahada ağır ürünler ihraç etmemiz lazım. Bunlar olmazsa bırakın 300 milyar doları, 200 milyar doları ancak yakalayabiliriz’ dedi.”

“Damat bakan okul işine girdi”

Sözcü gazetesi manşetinde, “Damat bakan okul işine girdi” başlıklı haber yer verdi. Haberde, “Bilal’in TÜRGEV’ine, aile içinden kardeş geldi… Enerji Bakanı yapılan damat Berat Albayrak, kurduğu Nun Vakfı’nın okulu için öğrenci aramaya başladı..! Erdoğan’ın büyük kızı Esra ile evli olan Berat Albayrak, Nun Eğitim ve Kültür Vakfı’nı kardeşi Serhat Albayrak ve Sabah-atv’nin görünür sahibi Ömer Faruk Kalyoncu’yla birlikte kurdu. Vakfın okul inşaatı bitmek üzere. Beykoz’daki dev kampüste eğitim eylülde başlayacak. Damat Berat, bir yandan Türkiye’nin enerji politikalarını yürütmeye çalışırken, diğer yandan vakıf ve eğitimcilikle de uğraşacak” ifadeleri yer aldı.