“Cinnet senaryosu”

Fuat Avni’nin 200 kişilik gözaltı iddiasını yalnız Zaman ve Bugün gazeteleri ciddiye aldı.

03.06.2015

“Twitter fenomeni” Fuat Avni aralarında gazetecilerin ve savcıların bulunduğu 200 kişinin seçimden önce gözaltına alınacağını iddia etti.

Zaman manşetten verdiği habere, “Cinnet senaryosu” başlığını attı ve “Twitter fenomeni Fuat Avni’nin ‘gazete ve TV’lere el konacak, 200 kişi gözaltına alınacak’ iddiası, hukuk, siyaset ve medya dünyasını ayağa kaldırdı. Anayasa’nın 30. maddesi: Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz” dedi. Gazete haberin altında ise siyasilerin ve hukukçuların tepkilerine yer verdi.   

Bugün gazetesi sürmanşetinde yer ayırdığı haber için, “Cinnet operasyonu” başlığını kullandı: “Yazdıkları doğru çıktığı için Twitter fenomeni olan Fuat Avni’den müthiş bir iddia daha geldi. Seçim öncesi medya, emniyet, Adli Tıp ve yargı mensuplarından yaklaşık 200 kişinin gözaltına alınacağını yazdı. ‘IŞİD’e gönderilen silahların gündeme gelmesi nedeniyle Lahey korkusu ve seçimden koalisyon çıkma ihtimali yüzünden bütün dosyaların operasyona dönüştürülmesi emri verildi’ diyen Fuat Avni’nin bu iddiası siyaset, medya ve hukuk dünyasını adeta ayağa kaldırdı. Samanyolu TV ile Zaman ve Taraf’a da el konulacağını ileri süren Fuat Avni, Zekeriya Öz ve Muammer Akkaş gibi çok sayıda savcının da gözaltına alınacağını öne sürdü. Şikayetçilerin Ergenekon sanıkları Çetin Doğan, İlker Başbuğ ve Dursun Çiçek gibi isimler olduğunu iddia etti.”

“Sorumlu benim”

Cumhuriyet gazetesi ön sayfasının tamamını, “Sorumlu benim” başlıklı habere ayırdı: “Patlaması halinde bir şehri yok edecek kadar çok sayıda silah ve mühimmat TIR’lara yüklenip komşu ülke Suriye’deki savaşın taraflarından birine gönderildi. Bu yapılırken ülkenin parlamentosu, idari yetkilileri ve halkı bundan habersizdi. Gönderen AKP hükümeti, TIR’lardaki silah ve mühimmatın varlığını ısrarla reddetti. Bu sevkiyatı ortaya çıkaran askeri yetkililer ve soruşturmayı yürüten savcılar görevden alındı, tutuklandı. Bu ülkenin halkı karşı karşıya olduğu riskleri bilmiyordu. Bu sevkiyatın hayati, siyasi, hukuki, diplomatik sonuçlarından haberdar değildi. Bir gazetenin, bir gazetecinin görevi okurunu bilgilendirmek, halkı tehlikeden, tehditlerden haberdar etmektir. Cumhuriyet, bu sorumluluğun bilinciyle uzun süre reddedilen gerçeğin görüntü ve fotoğraflarını yayımladı. Biz aşağıda imzası olan çalışan ve yazarlar; Bu haberin tüm sorumluluğunu yayın yönetmenimiz Can Dündar ile birlikte üstleniyoruz. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Haberi yapan bedelini ağır ödeyecek’ cümlesinin yalnızca Can Dündar’ı değil hepimizi bağladığını ilan ediyoruz. ‘Sorumlu benim’ diyoruz.”    

“Böcek’te 3 hapis, 7 beraat”

Böcek davasında savcı emniyet görevlileri İlker Usta ile Sedat Zavar için 23, eski TÜBİTAK Başkanı Hasan Palaz içinse 9 yıl hapis talep etti.

Yeni Şafak habere manşetin yanında, “Savcı böcekte 23 yıl istedi” başlığıyla yer verdi ve “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde çalışma ofisine dinleme cihazı konulmasıyla ilgili davada savcı, emniyet görevlileri İlker Usta ve Sedat Zavar için 23 yıl hapis istedi. Sanıkların, böcekleri fikir ve eylem birliği içinde yerleştirdikleri tespitini yapan savcı, TÜBİTAK eski Başkanı Palaziçin de 9 yıl talep etti” dedi.

Vatan manşetin yanında yer verdiği habere, “Böcek’te 3 hapis 7 beraat” başlığını attı ve “Erdoğan’ın ofisine böcek konulmasıyla ilgili davada eski istihbaratçı Sedat Zavar ile polis İlker Usta için 23’er yıl, TÜBİTAK’çı Hasan Palaz’a 9.5 yıl hapis istendi. Başbakanlık eski Koruma Dairesi Başkanı Mehmet Yüksel ve Erdoğan’ın yakın koruma müdürü Zeki Bulut dahil 7 sanığın beraati talep edildi” ifadelerini kullandı.

MİT TIR’ları savcılarının ihracı istendi

HSYK Başmüfettişi, MİT TIR’larını durduran savcılar için meslekten ihraç ve yargılama istedi.

Sabah haberi manşetin altından, “HSYK müfettiş raporu: MİT TIR’ları savcıları ihraç edilsin” başlığıyla anonsladı.

Yeni Şafak ön sayfasının altındaki habere, “TIR savcılarına meslekten ihraç” başlığını attı ve “MİT’e ait yardım TIR’larının durdurulmasına ilişkin soruşturmayı yürüten savcılar hakkındaki raporu tamamlayan HSYK Başmüfettişi, meslekten ihraç ve yargılama izni istedi. 438 sayfalık raporda savcıların planlı ve sistematik olarak yürütülen operasyonun parçası olduğu belirtildi. Gözler HSYK 2. Daire’de” dedi. 
Akşam haberi ön sayfasının altından, “TIR savcılarına ihraç talebi” başlığıyla anonsladı.

Star birinci sayfasının altında, “Casus savcılara ihraç talebi” başlığını kullandı.

Milliyet ön sayfasının altındaki haber için, “TIR savcılarına ihraç talebi” başlığını kullandı ve “HSYK müfettişleri, MİT’e ait TIR’ların durdurulması ve aranmasıyla ilgili soruşturmada tutuklanan savcılar hakkında ihraç ve kovuşturma izni, jandarma komutanları hakkında ise ‘kovuşturma izni’ istedi” dedi.

Vatan birinci sayfasının altındaki habere, “TIR savcılarının ihracı isteniyor” başlığını attı ve “HSYK Başmüfettişi, MİT TIR’ları soruşturmasını yürüten 5 savcı için meslekten ihraç ve yargılama izni istedi. 4’ü 8 Mayıs’tan bu yana tutuklu” ifadelerine yer verdi.

“Skandal mektup”

Taraf gazetesinin manşetinde yer alan, “Skandal mektup” başlıklı haberde, “İlk kez oy kullanacak 18 yaşındaki seçmenlerden mektupla oy isteyen Davutoğlu, muhalefetin tepkisini çekti. Bu bilgilerin ancak nüfus müdürlüklerinden veya YSK’dan alınabileceğini söyleyen CHP’li Mahmut Tanal, konuyu Meclis’e taşıyarak, kişisel bilgileri kimin sızdırdığını sordu. Tanal, ‘Kişisel veriler ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla alınabilir. Bu olayda kişinin ilk kez oy kullanacağı bilinerek, özel bilgiler elde edilmiş. Gençlerin adına özel mektup gönderilmiş. Açıkça anayasa ihlali var’ dedi” ifadelerine yer verildi.