“Çöküş dalgaları TÜGVA sızıntısı”
“TÜGVA sızıntıları”na iktidar gazeteleriyle beraber Karar, Sözcü ve Evrensel de fazla ilgi göstermedi.
14.10.2021
Yeni Yaşam gazetesi manşetinde, “Çöküş dalgaları TÜGVA sızıntısı” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kurduğu TÜGVA’nın özel bir programla devlet atamalarını düzenlediği, PÖH ve subaylık mülakatlarından bütün diğer devlet kurumlarına kadar kadrolaşmayı yönettiği, kurum kiralarının da AKP’li belediye ve valiliklerce ödendiği belgelerle sızdırıldı.
TÜGVA’nın içinden gelen ve yeni paralel devlet tartışmalarını başlatan sızıntıda, TÜGVA’nın kritik noktalara AKP referanslarıyla atama yaptığı, bu konuda 7 birimden oluşan bir oluşum kurduğu, atama isteklerinin bu oluşum tarafından onay için ‘üst yapı’ya gönderildiği iddia ediliyor.
TÜGVA, hamaset dolu ilk açıklamasında ‘kumpas’ demekle yetinirken, atanan isimlerin bir kısmı gazeteciler ve eski vakıf yöneticileri tarafından teyit edildi. Bütün bunlar olurken iktidar medyasının belgeler yayınlamadan başlattığı linç kampanyasını panik halinde arttırdığı dikkatlerden kaçmadı.
Cumhuriyet gazetesi sürmanşetindeki habere, “TÜGVA sızıntıları” başlığını attı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Bilal Erdoğan’ın kurucusu olduğu TÜGVA’nın, devletin önemli kadrolarına planlı olarak insan yerleştirdiğini gösteren belgelerden, kamu kaynağı aktarma, taciz ve yolsuzluk yazışmaları da çıktı. Belgelere göre vakfın 46 binasının masraflarını, valilikler, kamu kuruluşları ve belediyeler karşılıyor.
TÜGVA’ya ait olduğu ileri sürülen belgeler arasındaki bir yazışma metninde Kahramanmaraş’ta Suriyelilerin kaldığı çadır kente giden yardım malzemelerini zimmetine geçiren çeteye yönelik operasyon konuşuluyor. Bir vakıf üyesinin, ‘Beni aradılar şimdi, TÜGVA’lı diye’ ifadeleri yer alıyor.
Yazışmaların biri eski bir AKP’li il başkanı ile kendisinden iş bulmak için referans olmasını isteyen bir kadın arasında geçiyor. AKP’li başkan, ‘Size fena vuruldum’ diyor. Söz konusu eski başkan, yazışmaların ortaya çıkmasının ardından ‘Kutlu yürüyüş’ mesajlı sosyal medya hesaplarını kapattı.”
Birgün gazetesi manşetindeki, “Ne isterlerse hâlâ veriliyor” başlıklı haberinde, “Tarikatlar ve cemaatler koalisyonu olan AKP kamuda birçok görevi kendisine yakın olan vakıf ve cemaatlere teslim ediyor. Son günlerde konuşulan SADAT kurucusunun itirafları ve TÜGVA’nın kamuya alımda kendi üyelerini önerdiği iddia edilen belgeler de bunun en somut kanıtı oldu.
Tartışmalar ilk olarak askeri danışmanlık şirketi SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin açıklamalarıyla başladı. Tanrıverdi ‘15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından SADAT üç yıl boyunca Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı Milli Savunma Üniversitesi’nin harp okulu mülakatlarında yer aldı’ dedi. Milli Savunma Bakanlığı ise bu iddiaları kısmen doğruladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada konuya ilişkin şu ifadeler doğrulandı: ‘Haberde adı geçen ve SADAT kurucusu olduğu iddia edilen emekli personel Gürcan Onat’a, sadece 2017 ve 2018 yıllarında yapılan askeri öğrenci seçim alımlarında görev verilmiştir. 2019, 2020 ve 2021 yılı askeri öğrenci seçim komisyonlarında ise görev verilmemiştir’ açıklamasını yaptı.
İkinci önemli gelişmeyi ise Gazeteci Metin Cihan duyurdu. Cihan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda TÜGVA’nın kamu kurumlarına atanan bürokratlar için kendi üyelerini önerdiğini öne sürdü. Cihan’ın paylaştığı belgelerde atamalar için bazı AKP’li vekillerin ve TÜGVA yöneticilerinin isimlerinin de referans olarak yazıldığı iddia edildi.
TÜGVA gibi Bilal Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen TÜRGEV yöneticileri de birçok kamu kurumunda görev aldı. TÜRGEV Yönetim Kurulu üyelerinden Kübra Güren Yiğitbaşı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda Bakan Yardımcısı olarak görev yapıyor. Yiğitbaşı aynı zamanda Basın İlan Kurumu Genel Kurul (BİK) Üyesi. Yine vakfın yönetim kurulu üyelerinden Murat Şeker bu yılın mart ayından itibaren Türk Hava Yolları’nda yönetim kurulu ve icra komitesi üyesi olarak görev yapmaya başladı. Eski İBB Başkanı Mevlüt Uysal da TÜRGEV’in yönetim kurulu üyeleri arasında bulunuyor” ifadelerine yer verdi.
Evrensel gazetesi habere manşetin yanında, “TÜGVA: Bazı belgeler doğru” başlığıyla yer ayırdı:
“AKP’ye yakınlığıyla bilinen TÜGVA’ya ilişkin ‘torpille kadrolaşma’ ve ‘usulsüz bina tahsisi’ iddialarına ilişkin konuşan TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu, ‘Belgeler sızdırılmış. İçinde doğru olanlar var’ dedi.”
Karar gazetesi haberi ön sayfasının altından, “TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu: Belgelerin bir kısmı doğru, bir kısmı düzenlenmiş” başlığıyla anonsladı.
“Dolar böyle mi inecek”
Karar gazetesinin manşetinde, “Dolar böyle mi inecek” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Fahiş fiyatlara karşı marketlere baskın düzenleyen hükümet, ekonomi yönetimindeki hatalı kararlar nedeniyle tırmanan kuru frenlemek için de döviz bürolarına ‘Müşterinin kimlik kaydını yapmadan dolar alıp satamazsınız’ şartı getirdi.
Ekonomide günlük çözüm arayışının en çarpıcı yansıması marketlere fiyat denetimleri oldu. Sorunu çözmeyi değil algıyı yönetmeyi hedefleyen yaklaşım dolara da uyarlandı. Kurdaki artışın asıl nedeni olan hatalı kararların gözden geçirilmesi gerekirken ‘vatandaşın dolar almasını zorlaştıralım’ düzenlemesi uygulamaya konuldu. İlk neşter ise döviz bürolarına vuruldu. Bürolara alım satımda kimlik tespiti zorunluluğu getirildi.
Maliye Bakanlığı’nın yönetmeliğine göre, bürolarda müşterinin kimlik numarası, tarih ve saat ile miktarı gösterecek şekilde her işlem ayrı ayrı kaydedilecek. Düzenleme tartışmaları beraberinde getirdi. Sosyal medyada ‘Kurla mücadele böyle olmaz. Bu yapılan vatandaşı fişlemek’ tepkileri yükseldi. Bakanlık ise ‘Amaç kayıt dışılığı azaltıp kurumsallaşmayı artırmak. Piyasalara yönelik herhangi bir müdahale yok’ açıklaması yaptı.”