“Çoluk çocuk mahkemelik”
Cumhuriyet, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan davaların vardığı boyutu manşete taşıdı.
15.09.2022
Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Çoluk çocuk mahkemelik” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Erdoğan’ın ilk kez cumhurbaşkanı seçildiği 2014’ten bu yana soruşturma sayısı 194 bin 142, açılan dava sayısı 44 bin 675 oldu. Adalet Bakanlığı verilerine göre 2014’te 18 yaş altındaki yalnızca bir çocuk hakkında dava açılırken bu sayı 2021’de 305’e yükseldi. Çocukların 101’i 12-14, 204’ü 15-17 yaş arasında.
Açıklanan verilere göre, 2014’te cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla açılan 682 soruşturmaya bakılırken bu sayı 2021’de 33 bin 973’e fırladı. 2014’te bu suçtan açılan dava sayısı 110 iken, 2021’de ise 9 bin 168 oldu. 2014’te hakkında dava açılan 18 yaş altındaki çocuk sayısı da 1’den, 2021’de 305’e çıktı. Bu çocuklardan 101’ini 12-14, 204’ünü ise 15-17 yaş aralığındaki çocuklar oluşturdu. 2021’de bu suçtan açılan toplam 4 bin 112 davada mahkûmiyet kararı çıkarken bunun bin 239’unu hapis cezası oluşturdu. 18 yaş altında mahkûmiyet kararı verilen çocuk sayısı 22 iken bu çocukların ikisi hakkındaki karar hapis cezası yönünde oldu. 19’u 18 yaş altındaki çocuk olmak üzere 285 kişi hakkında da adli ve idari para cezası verildi.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilen 2018’ten bu yana bakılan soruşturma ve açılan dava sayısı da dikkat çekti. Son dört yılda cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla açılan toplan 127 bin 451 soruşturmaya bakıldı. 2018’de 4 bin 880, 2019’da 11 bin 371, 2020’de 7 bin 790 ve 2021’de 9 bin 168 olmak üzere son dört yılda açılan dava sayısı ise 33 bin 209 oldu. 2014’ten bu yana aynı suçtan görülen soruşturma sayısı da 194 bin 142, açılan dava sayısı 44 bin 675 olarak kayıtlara geçti. Son sekiz yılda verilen mahkûmiyet kararı ise 16 bin 993’e çıktı. Bunların 4 bin 864’ünü hapis cezası oluşturdu.”
“Devletin kasası inşaata akacak”
Birgün gazetesi manşetinde, “Devletin kasası inşaata akacak” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasını taşıyan 2023-2025 Dönemi Yatırım Programı Hazırlıklarıyla İlgili genelge Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı. Önceliğin enflasyonun düşürülmesi ve fiyat istikrarında olacağının ifade edildiği genelgede, daha öncekilerde olduğu gibi uyulmayacağı kesin olan tasarruf vaatlerine de yer verildi. İktidarın her adımda çiğnediği tasarruf vaatlerinden olan taşıt alımına zorunlu haller dışında izin verilmeyeceği bildirildi. Yatırımlarda esas alınacak 2023 yılı ortalama dolar kuru da 21,5 TL olarak belirlendi. En fazla ödenek müteahhitlere garanti ödemelerinin yapıldığı iki bakanlığa ayrıldı.
Süren öncelikli projelerden en kısa sürede tamamlanabilecek olanlara öncelik verileceğinin bildirildiği Cumhurbaşkanlığı genelgesinde, yeni projelerin ancak zorunluluk durumunda 2023 Yılı Yatırım Programı’na alınacağı bildirildi.
Bakım ve onarımlara önem verileceği, yurttaşların acil gereksinimlerini giderecek ve ekonomide katma değer artışına doğrudan hizmet edecek projeler dışındakilerin teklif edilemeyeceği belirtildi.
Taşıt alımları ile yeni hizmet binası yapımına ancak zorunlu hallerde izin verilecek. Kamu hizmet binalarından sadece inşaatı büyük ölçüde tamamlananlara ödenek ayrılacak.
Önceki hedeflerinin hiçbiri tutmayan, aldığı tüm önlemlere karşın kur artışını durduramayan iktidar, 2023 yılı yatırımlarında dikkate alınacak ortalama dolar kuru değerini de 21,5 TL olarak belirledi.”
“Beslenme çantasında bayat simit”
Evrensel gazetesi manşetindeki, “Beslenme çantasında bayat simit” başlıklı haberinde, “Derinleşen yoksulluk çocukları vuruyor. Kadınlar, okula giden çocuklarına fırınların ücretsiz verdiği bayatlamış, taşlaşmış simitleri koymak zorunda kaldıklarını anlatıyor.
Derinleşen bu yoksullukta Kocaeli’nin Körfez ilçesinde yaşayan Meral ve Ayşe isimli kadınların çocukların beslenme çantaları için buldukları bir ‘yöntem’ var: Fırının ücretsiz dağıttığı bayatlamış simitler… ‘Bir fırın var bayatlamış simitleri ayırıyor, para da istemiyor” ifadelerini kullanan Ayşe “Biz de gidip bayatlamış simitleri alıyoruz, bazen taş gibi oluyor ıslatıyorum ki yenilecek kıvama gelsin. İşte o simitleri koyuyorum çocukların beslenmesine’ diye anlatıyor.
Eğitim öğretim yılına nasıl hazırlandıklarını konuşmak üzere Ayşe’nin komşusu Meral’in evine konuk oluyoruz. ‘Okul alışverişini tamamladınız mı’ diye sorduğumuz Meral, bugün oğlum için pantolon bakmaya gittim 260 TL olmuş, göz gezdirdim alamadan geldim diye anlatıyor durumunu. Bir tanıdıklarının kendi çocuğunun eskilerini verdiğini oğlunun onlarla okula gidip geldiğini anlatan Meral ekliyor: ‘İki çocuğuma daha okul çantası alamadım. 3 kutu hamur aldım, klasör, yapıştırıcı aldım 100 TL verdim. Öğretmen bu hafta eksikleri tamamlamamızı istiyor ama biz daha çeyreğini alamadık. Ne yapacağımızı bilmiyorum.’
Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneğinin İstanbul Ümraniye ve Kocaeli’de yaşayan kadınların kendileriyle paylaştığı beslenme çantası fotoğrafları pek çok çocuğun yoksulluk nedeniyle yetersiz beslendiğini ve yaygınlığını gözler önüne seriyor. Ekmek ve Gül, çocukların en temel beslenme ihtiyacının karşılanması için devletin sorumluluklarını hatırlatarak ‘Beslenme ihtiyacının ebeveynlerce karşılanıp karşılan(a)maması sonucu çocuklar açlıkla baş başa bırakılıyor. Okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı ve doyurucu yemek hakkının gereğinin yerine getirilmesi için imkan da var, zorunluluk da… Hadi, harekete geçelim’ çağrısı yapıyor” ifadelerine yer verdi.
“‘Kardaş’ın nefes borusuna mayın”
Karar gazetesinin manşetinde, “‘Kardaş’ın nefes borusuna mayın” başlıklı haber yer aldı:
“Azerbaycan, Karabağ’daki altı hafta savaşında 30 yıldır işgal altında olan topraklarını kurtardı. Yapılan anlaşmayla Bakü’yü dünyaya bağlayan Zengezur koridoru açıldı. Ancak Erivan sıcak hatta mayın döşeyerek barut fıçısına kıvılcım çaktı. Çıkan çatışmalarda askeri kayıplar yaşandı. Paşinyan, Paris ve Moskova’nın kapısını çalarken Ankara’dan ‘Ermenistan provokasyonu bıraksın’ tepkisi geldi.
Dağlık Karabağ’da geçmişi 1990’lara dayanan anlaşmazlık iki yıl önce Erivan ile Bakü arasında savaşa döndü. İşgal edilen bölgeleri geri alan Azerbaycan hem kendi toprağı olan Nahçıvan’a hem de Türkiye ve Batı’ya açılan Zengezur koridorunda kontrolünü sağlayan bildiriye imza attı. Ancak bugüne kadar uzlaşmaz tutumunu sürdüren Ermenistan koridora yakın noktaları mayınlayarak çatışmanın fitilini ateşledi.
Çıkan çatışmalarda 105 Ermeni, 50 Azerbaycan askeri hayatını kaybetti. Azerbaycan ‘Ermeni sabotaj grupları 2020 anlaşmasıyla kurtarılan bölgelerde provokasyon yaptı’ suçlamasını yöneltti. Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Fransa ve Rusya’dan yardım istedi. Ankara’nın ‘kardaş’a tam desteği ise MSB üzerinden geldi: Ermenistan, provokatif ve saldırgan tutumunu terk edip uzatılan barış elini bir fırsat bilmeli.”