“Darbe gibi”

Yeni Yargı Paketi’ne tepkiler devam ediyor.

Cumhuriyet manşetten verdiği haber için, “Cadı avı başlıyor” başlığını kullandı ve “Anayasal düzene karşı suçları dinleme kapsamına alarak cemaat soruşturmalarının önünü açmak isteyen hükümetin asıl hedefi muhalifler. TBB Başkanı Feyzioğlu, ‘Hükümet, istediği kişinin özgürlüğünü sınırlayacak bir baskı paketi çıkarıyor. Cadı avı başlatacak paketi onaylamıyoruz’ dedi. Güvenli paketini savunan Başbakan Davutoğlu, ‘molotofun bomba sayılacağını, gösterilerde maske takanı polisin götüreceğini’ açıkladı” dedi. 

Taraf habere sürmanşetinde, “Tweet atana hapis geliyor” başlığıyla yer ayırdı ve “Hükümet, kapatmak dahil her yolu denediği sosyal medyayı yargı paketiyle susturacak. Twitter’daki sert eleştirilere beş yıla kadar hapis cezası getiriliyor. Hükümetin Meclis’e sevk ettiği yargı paketiyle tek bir özel hakim, AKP’yi eleştiren herkesin canına okuyabilecek. Paket yasalaştığında cumhurbaşkanı, başbakan ya da bakanları sosyal medya üzerinden eleştirenlere, ‘tehdit’ suçlaması ası altında 2-5 yıl arasında hapis istemiyle dava açılabilecek. Yürürlükteki mevzuata göre, iki yıl ve altındaki suçlarda tutuklama kararı alınamıyordu. Üstelik yeni yasa ile 'somut’ değil, hükümetin ‘makul şüphesi’ tutuklamaya yeterli olacak” dedi.

Zaman, “Her muhalifi tutukla, malına el koy yasası” manşetiyle çıktı ve “AKP’nin gece yarısı Meclis’e sunduğu yasa teklifiyle sıkıyönetim dönemlerini aratmayacak düzenlemeler getiriliyor. Polisin arama yapması için somut delil yerine ‘makul şüphe’ yeterli olacak. Sulh ceza hakimlerine keyfi gerekçelerle her muhalifi tutuklama ve malına el koyma yetkisi veriliyor” dedi. 

Bugün gazetesi, “Darbe gibi” başlığıyla manşetten verdiği haberde, “Hükümetin özgürlükleri kısıtlayan yeni yargı paketine tepki yağdı. Teklifle hukuk cellatlığı yapıldığı belirtildi” dedi.  

Sözcü manşetten verdiği haber için, “Muhalif herkes tehdit altında” başlığını kullandı ve “Son olayların ardından hazırlanan yargı paketi, AKP yargısına ve polise, muhalifleri susturacak geniş yetkiler getiriyor. İşte bazılar: Polis artık, ‘somut delil’ yerine ‘makul şüphe’yle arama yapacak. Dinleme yetkisi Ağır Ceza’dan alınıp, iktidarın kurduğu Sulh Ceza hakimliklerine geçecek. Sulh Ceza’lar, ülke genelinde örgütlü suçlara da bakacak. Hükümet karşıtlarının telefonu ‘Anayasal Düzene Karşı Suçİşlediği’ iddiasıyla dinlenecek. Savcılar bir ilden alacağı kararla tüm illerde operasyon yapacak. Muhalifler teknik takibe alınıp evinde arama yapılacak ve tüm mal varlıklarına el konulacak. Avukatlar soruşturma sırasında dosyaları inceleyemeyecek” dedi.

Hürriyet manşetten verdiği habere, “Yeni paket, 7 geri adım” başlığını attı ve “35 maddelik teklif polise süper arama ve dinleme yetkisi veriyor. AB için yapılan birçok düzenlemeden vazgeçiliyor” dedi.  

Star manşetinde kullandığı habere, “Makul şüphenin acı gerekçesi” başlığını attı ve “İki polisin şehit düştüğü Bingöl’de arama talebinin CMK’daki ‘somut delil, kuvvetli şüphe’ ifadesi nedeniyle reddedilmesi 8 ay sonra yeniden düzenleme ihtiyacı doğurdu. İfade ‘makul şüphe’ olarak değiştirildi” dedi.

Yeni Şafak manşetten verdiği habere, “Yargıya çekidüzen” başlığını attı ve “Paralel yapının oluşturduğu tahribatı ortadan kaldırmayı hedefleyen hükümet, radikal değişiklikler içeren ayrgı paketini Meclis’e sundu” dedi.  

“Bingöl’de yanıtsız kalan sorular”

Cumhuriyet gazetesinin sürmanşetinde, “Bingöl’de yanıtsız kalan sorular” başlıklı haber yer aldı: “Bingöl Emniyet Müdürü’ne suikast soruşturmasında teslim olan, tek tutuklu zanlı Ali Kılıçgedik, operasyonda öldürülen PKK’lilere yardımcı olduğunu kabul ederken saldırıyla ilgilerinin olmadığını ileri sürdü. Soruşturma dosyasına gizlilik kararı getirilmesi kafalardaki soru işaretlerini artırıyor.”

“30 milyar dolar Türkiye’den kaçtı”

Taraf gazetesinin manşetinde, “30 milyar dolar Türkiye’den kaçtı” başlıklı haber yer aldı: “İktidarın yarattığı hukuki belirsizlik nedeniyle son 2 yılda ülkedeki doğrudan yabancı sermaye stoğu 30 milyar dolar azaldı. Rakam Avrupa Komisyonu’nun raporuna da girdi. Rapora göre, 91 yılda Türkiye’ye gelen yabancı sermaye stoğunun milli gelire oranı yüzde 23.6’dan 19.9’a düştü.”