“Doktorsuz ülke alarmı”

Karar gazetesinin manşetinde, “Doktorsuz ülke alarmı” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Hekim göçünün önüne geçilemiyor… Geçen yıl 2 bin doktor yurt dışında yaşamak için bavulunu topladı. Vahim gidişat ‘Acil neşter vurulmazsa sıkıntısını 85 milyon çekecek’ dedirtti: 4 Tıp fakülteleri sağlıkçı ihraç etmek için çalışır hale geldi. Bu yıl gidenlerin sayısı 3 bine ulaşacak. 4 Nitelik olarak da hızlı geriye gidiş var. Türkiye gelecek beş yılda kaliteli hekim kıtlığı yaşayacak.

Beş dakikada muayene, cana kast eden şiddet, uzun nöbet ve düşük ücret sarmalında kalan doktorlar çıkışı yurt dışında buluyor. Tehlikeli trendin artışına dikkat çeken İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Süleyman Kaynak, son sınıfta okuyanların Türkiye’yi gelecek planlarından çıkardığını söyledi. Bir öğrencinin devlete maliyetinin 1 milyon lira olduğunu belirten Kaynak, tıp fakültelerinin yurt dışına hekim göndermek için çalıştığını kaydetti.

Geçen yıl 2 bine yakın beyaz önlüklünün Türkiye’den ayrıldığını söyleyen Kaynak ‘Bu yılın ilk üç ayında müracaat edenler 250’yi aştı. Yılsonuna kadar sayının üç bine ulaşacağını öngörüyoruz’ dedi. Dr. Kaynak, salgındaki sıkıntılı sürecin etkisiyle ‘kahramanların’ tükenmişlik eşiğine geldiğini vurguladı. ‘Nitelik olarak hızlı bir düşüş var. Hekimlikte sayı değil, kalite önemli. Kaliteli hekim kıtlığı yaşayacağız’ uyarısında bulundu.”

“Bu kara günler AKP sayesinde!”

Birgün gazetesi manşetinde, “Bu kara günler AKP sayesinde!” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“Artan maliyetler altında ezilen çiftçi ve besici, destek gelmezse üretimi bırakmaya hazırlanıyor. Borçlarla geçinmeye çalışan üretici, daha önce böyle bir krizle karşılaşmadığının altını çiziyor. Aksaray’da 25 yıllık çiftçi, ‘Bu yönetim, bize üretimi bıraktıracak’ diyor.

AKP iktidarının yanlış tarım politikaları çiftçiyi, besiciyi üretimden uzaklaştırıyor. Gübreye, suya, zirai ilaca gelen zamlar altında ezilen üretici, alternatif yollar arıyor. Maliyetli ürünleri ekmeyi bırakan çiftçiler, borçlarını tarlaları satarak ödüyor. Mera alanlarının yok edilmesinden dolayı hayvanları sadece yemle beslemek zorunda kalan besicilerse hayvan sayılarını düşürmek zorunda kalıyor. Fiyat artışları nedeniyle yeterli gübre ve su kullanamayan çiftçi, ürünlerin büyümemesinden yakınıyor. Hayvancılıkla uğraşanlar da yem fiyatları yüzünden hayvanlarını yeterince besleyemediklerini söylüyor. Aksaray’da çiftçilikle ve hayvancılıkla geçimini sürdürmeye çalışan üreticiler, sorunlarını BirGün’e anlattı.

Aksaray Yeşiltepe’de 25 yıldır çiftçilikle yaşamını sürdüren Amin Uz, beş yıldır şeker pancarı ekemiyor. Buğday, arpa ve ayçiçeği ekimine yöneldiğini söyleyen Uz, ‘Maliyetler çok arttı. Buğdaya bu yıl taban gübresi veremedim. Geçen yıl bu zamanlarda bir karış başak olurdu. Bu başaktan hayvanlarıma saman çıkmaz, boyları çok kısa’ diye konuştu. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin 2022 yılı için hububat fiyatlarını açıklamadığını hatırlatan Uz, ‘Buğdayın taban fiyatı en az 7 bin lira olmalı. O da maliyeti kurtarır ama ekmek yedirmez’ dedi.

Borçlarla üretim yapabildiğini kaydeden Uz, şunları ifade etti:

‘Çiftçiliği ben bırakmam ama bana bu yönetim bıraktırır. Ben bırakmak istemiyorum, üretmek, geçinmek istiyorum ama maliyetler ortada. Tarlaya gübre bile atamadım. Traktöre mazot dolduramıyorum, mazot 20 TL’yi geçeli çok oldu. Bir günde göreceğimiz işi üç güne yayıyoruz. Gübreyi, ilacı veresiye bile alamıyorum. Çünkü bugünün fiyatıyla yarının fiyatı aynı değil. Kartım dolu alamıyorum, param da yok. Kadere bıraktım. Şükür etmeyi de öğrendik. Eski birikimlerimizle geçinmeye çalışıyorduk ama iki yılda bu birikimler de bitti. Üretici de tüketici de zararda. Litresini 4 TL’ye sattığım sütün peynirini markette 90 TL’ye alıyorum. Aracı kazanıyor.’”

“Sen işi al, ihale nasılsa gelir”

Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “Sen işi al, ihale nasılsa gelir” başlıklı haberinde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı ‘sıfır emisyon’ hedefinin tersi yönünde ‘doğa düşmanı’ araçlar kiralayan, ‘çevre dostu’ taşıtlar için ‘yarış arabası özellikleri’ isteyen bakanlık, şimdi de ‘geriye dönük’ ihale açtı. Bakanlık, 13 Mayıs’ta duyurduğu ihalenin şartnamesine araçların kullanım tarihi olarak üç ay öncesini yazdı.

‘Hizmet alımı, 1 Mart-31 Aralık 2022 tarihleri arasını kapsayacaktır’ ifadesi tarihlerin ‘yanlışlıkla’ yazılmış olması olasılığını ortadan kaldırıyor. Kiralanacak araçların renklerine kadar ayrıntılı tanımlamaların yapıldığı şartname ‘sonucu belli olan’ ihalenin ‘usulen’ yapıldığı olasılığını güçlendiriyor” ifadelerine yer verdi.

Gazete manşetin altındaki, “Zengine yeni kapı” başlıklı haberinde ise, “Ekonomik krize çare diye sunduğu projelerle zengini daha da zengin eden iktidar, dolar kuruna ve enflasyona karşı ‘enflasyona endeksli bono’ çıkarmaya hazırlanıyor. Ekonomistler, ‘Yurttaşa, harcama bana borç ver’ diyorlar. Önce güven kaybı giderilmeli. Ekonomi bilimini tersyüz etmeyin’ dedi” ifadelerini kullandı.