Dört gazete aynı manşet

Soma’da yaşanan faciayla ilgili dün gözaltına alınan 25 kişiden 4’ü ‘taksirle ölüme neden olma’ suçlamasıyla tutuklandı. Yeni Şafak, Akşam, Takvim ve Star gazetelerinin konuyla ilgili manşetleri tek elden çıkmış gibiydi. “Hesap zamanı” başlığını kullanan yandaş basın ölümlerin sorumluluğunu iktidarın üzerinden almak için elinden geleni yaptı.  
Milliyet, “301 kişinin öldüğü Soma’da soruşturma süreci başladı” üst başlığıyla manşetinde yer verdiği haber için, “Savunmayız” başlığını kullandı ve “Faciadan 5 gün sonra Savcılık harekete geçti. Aralarında Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, İşletme Müdürü Akın Çelik ve vardiya amirlerinden oluşan 25 kişi gözaltına alındı. Soma Holding şüpheliler için avukat tutmadı. Soma’daki nöbetçi avukatlar şüphelileri savunmak istemedi. Baronun Akhisar’dan atadığı avukatlarla mahkemeye çıkarılan İşletme Müdürü Akın Çelik, mühendisler Ertan Ersoy, Yalçın Erdoğan ile vardiya amiri Yasin Kurnaz ‘taksirle ölüme neden olmak’ suçundan tutuklandı” dedi.  
Habertürk, “Ve ilk tutuklamalar” manşetiyle çıktı ve “Faciada ilk tutuklamaları Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner açıkladı. İşletme Müdürü Akın Çelik ile mühendisler Yalçın Erdoğan, Ertan Ersoy ve Vardiya Amiri Yasin Kurnaz tutuklandı” dedi.
Birgün, “Muammer Güler, Reza Zarrab’a ‘Hakkında soruşturma varsa, vallahi senin önüne ben yatarım’ demişti ya hani…” üst başlığıyla manşetten verdiği habere, “Alp’in de önüne yatın o zaman!” başlığını attı ve “Soma Madencilik’te dün tutuklamalar vardı. Soruşturma gerekçesi taksirle (kusur) adam öldürme. Bu durumda ceza en aza inecek” dedi.
Bugün gazetesi haberi, “Soruşturmada ‘ihmal’ krizi” başlığıyla manşetten verdi ve “Maden faciasında 25 kişi gözaltına alındı. ‘Taksirle ölüme yol açmak’la suçlandıkları açıklandı. ‘Bu trafik cezası suçu, ihmal sonucu ölümle suçlanmalılar’ tepkisi geldi” dedi. 
Vatan, “Ölüm gazını gizlemişler” başlığıyla manşetinde yer ayırdığı haberde, “Soma soruşturmasında 25 kişi 6’ncı günde gözaltına alındı. Karbonmonoksit gazının, normalin çok üstüne çıkmasına rağmen madenin çalıştırıldığı belirlendi” dedi.
Taraf sürmanşetinde yer ayırdığı habere, “Soma için sorgu zamanı” başlığını attı ve “Akhisar Başsavcısı, Soma Holding’in patronunun oğlu Can Gürkan’ın da aralarında olduğu 25 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. İşletme Müdürü’yle birlikte iki mühendis tutuklandı” dedi.
Zaman habere sürmanşetinde, “Beş gün sonra 4 tutuklama” başlığıyla yer verdi ve “Maden faciasından 5 gün sonra 25 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden İşletme Müdürü Akın Çelik ile 3 kişi ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma’ suçlamasıyla tutuklandı. Bilirkişi raporunda ise facianın trafo patlaması sonucu meydana gelmediği, hava ile temas eden kömürün oksitlenmesi ve çıkan ısı ile kömürün yanması sonucu yaşandığı kaydedildi” dedi.
Radikal manşetin yanında yer verdiği haber için, “Soruşturmada ilk adım: 19 gözaltı” başlığını kullandı ve “Soma’daki maden faciasıyla ilgili ilk somut adli adım 6 gün sonra atıldı. Soma Holding Başkan Vekili Can Gürkan ile İşletme Genel Müdürü Akın Çelik’in de aralarında olduğu 19 kişi gözaltına alındı” dedi.
Cumhuriyet habere manşetin altında, “Soma’ya ‘duvar’” başlığıyla yer verdi ve “Soma’da Erdoğan’a protestoların ardından hükümet facianın sorumluluğundan kurtulmak için dün düğmeye bastı. İlk gözaltılar 6 gün sonra geldi. Soma Madecilik CEO’su Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı. Gözaltı listesinde şirketin patronu Alp Gürkan’ın olmaması şaşkınlık yarattı. Tutuklanan Çelik, ‘Karbonmonoksit artışından haberim yok’ savunması yaptı. Facianın yaşandığı ocağın girişleri kapatıldı” dedi.   
Hürriyet ön sayfasının altında yer ayırdığı habere, “Bilinçli taksirle insan öldürme” başlığını attı ve “301 işçinin öldüğü maden faciasının 6’ncı gününde, Soma Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı” dedi.
Akşam manşetinde, “Hesap günü” başlığını kullandı ve “301 kişiye mezar olan madenin yetkilileri sorguda. Patron Alp Gürkan’ın oğlu Can Gürkan gözaltına alındı. İşletme Müdürü Akın Çelik, Vardiya Sorumlusu Ertan Ersoy, Güvenlik Uzmanı Yalçın Erdoğan ve Vardiya Amiri Yasin Kurnaz tutuklandı” dedi.
Yeni Şafak, “Hesap verme zamanı” manşetiyle çıktı ve “Soma’daki faciayla ilgili yürütülen soruşturmada ilk gözaltı kararları geldi. Maden sahibinin oğlu Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 25 kişi polis nezaretinde adliyeye getirildi. CMK kapsamında görevlendirilen Somalı avukatların hiçbiri şüphelileri savunmak istemedi” dedi.
Star manşetinde yer verdiği habere, “Hesap zamanı” başlığını attı ve “301 kişiye mezar olan Soma faciasının sorumluları için yargı süreci başladı. Şirketin patronu Alp Gürkan’ın oğlu ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı” dedi.    
Takvim gazetesi de, “Hesap zamanı” başlığını kullandı ve “Türkiye’yi yasa boğan feci kazada ikinci perde… Şirketin CEO’su ve mühendisleri gözaltına alındı. 4 kişi tutuklandı, patron ise kayıp” dedi.
Sabah habere manşetin altında, “25 gözaltı, 4 tutuklama” başlığıyla yer ayırdı ve “Soma soruşturmasında şirket sahibi Alp Gürkan’ın oğlu Can Gürkan’ında aralarında bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen 19 kişiden, İşletme Müdürü Akın Çelik ile 3 kişi tutuklandı. Bilirkişi ön raporuna göre ise ocaktaki yangının nedeni trafo patlaması değil. Oksitlenen kömür kendiliğinden alev aldı” dedi.

“Dayıbaşı düzeni”
Radikal gazetesinin manşetinde, “Dayıbaşı düzeni” başlığıyla yer alan haberde, “Soma’da işverenin trafo ve yaşam odası itirafından sonra saklanan bir gerçek daha netleşti: Tüm aksi ifadelere rağmen, madende taşeron çalıştırılıyor. Hepsi de işçi aleyhine olan dört sistem var: İşçi taşeronu, darama taşeronu, ayak taşeronu ve baca taşeronu. Ana sektörlerde yasak olmasına karşın patronlar, tarımda ‘dayıbaşı’ denilen sistemi madencilikte de uygulamaya devam ediyor” denildi.

“İktidarın taşeronu”
Taraf gazetesinin manşetinde yer alan, “İktidarın taşeronu” başlıklı haberde, “301 işçinin ölümüne neden olan Soma A.Ş’nin madenin sahibi değil, Türkiye Kömür İşletmeleri’nin ‘taşeronu’ olduğu anlaşıldı. Ruhsat devlete ait olduğu için, cezai sorumluluk doğrudan iktidara uzandı” denildi.