“En tehlikeli provokasyon”

Karar, Cumhuriyet, Evrensel ve Birgün gazetelerinin manşetindeki haberler gündemde öne çıktı.

06.02.2023

Karar gazetesi manşetinde, “En tehlikeli provokasyon” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Altı ülkenin ‘terör tehdidi’ gerekçesiyle konsolosluk kapatmasıyla patlak veren diplomatik krizde detaylar ortaya çıkıyor. İsveç ve Hollanda başkonsoloslukları ile gayrimüslim vatandaşlara ait ibadethanelere yönelik eylem hazırlığı yaptıkları ileri sürülen 15 kişi tutuklandı. Seçim öncesi provokasyon endişeleri artarken son bir haftadır oluşan soru işaretlerine yenileri eklendi.

ABD yönetimi 29 Ocak’ta Türkiye’ye dönük güvenlik uyarısı yayınlamış, Kur’an-ı Kerim’i yakma eylemine karşı İstiklal Caddesi, Galata, Beyoğlu bölgesinde kiliselere, sinagoglara ve diplomatik misyonlara misilleme saldırıları yapılabileceği konusunda uyarmıştı. Bu açıklamanın ardından Almanya, Belçika, Birleşik Krallık, Hollanda ve Fransa da İstanbul’daki başkonsolosluklarını güvenlik gerekçesiyle kapatma kararı almıştı.

Hollanda, Almanya, Fransa, Belçika, İngiltere ve İsviçre ‘saldırı tehdidi’ gerekçesiyle İstanbul konsolosluklarını geçtiğimiz hafta kapattı. Batılı ülkelere ‘Psikolojik harp yürütülüyor’ suçlaması yönelten İçişleri Bakanı ise daha sonra konuyla ilgili 15 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. Hassas konuda pek çok nokta karanlıktayken İstanbul Emniyeti IŞİD’den konsolosluklara yönelik eylem talimatı alan 15 kişinin tutuklandığını açıkladı.

IŞİD’in Horasan kadrosu tarafından, İsveç ve Hollanda Başkonsoloslukları ile Hristiyan ve Musevilere ait ibadethanelere eylem talimatı verilen 15 kişi yakalandı’ denildi. Bu kişilerin ‘Terör örgütüyle bağlantısının belirlendiği ancak konsolosluklara somut tehdidin tespit edilemediği’ de kaydedildi. Ancak karanlıkta kalan noktalar arttı. ‘Elçiliklerin ne zaman haberi oldu? 15 tutuklu Soylu’nun açıkladığı şüpheliler mi?’ soruları gündeme geldi.”

“Anketler çözecek”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Anketler çözecek” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“14 Mayıs’taki seçim için geri sayım başladı. Millet İttifakı’nın ortak aday belirleme süreci sürüyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun adaylığı, kamuoyuna yansıyan açıklama ve eylemlerle gündeme geldi. İYİ Parti kurmayları, ‘Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı mısınız’ sorusuna ‘Hayır’ yanıtını verdi.

İyi Partili kurmaylar, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının masada konuşulmadan ya da Meral Akşener ile tartışılmadan kamuoyu üzerinden ilan edilmesine tepkili. İYİ Parti, adayın bilimsel verilere dayalı olarak yapılacak son anketlerle belirlenmesinden yana.”

“Tahliyelerde ayrımcılık sona ersin”

Evrensel gazetesi manşetindeki, “Tahliyelerde ayrımcılık sona ersin” başlıklı haberinde, “Cezaevlerinde yüzlerce ağır hasta tutuklu tahliye beklerken Adalet Bakanlığı genelgesi tahliyelerde ayrımcılığın artmasına neden oldu.

Cezaevlerinde bulunan ağır hasta tutukluların tahliyesinin sağlanmaması kaygıların sürmesine neden oluyor. Son olarak ‘28 Şubat davası’nda yargılanıp müebbet hapis cezası verilen eski Korgeneral Vural Avar’ın cezaevinde yaşamını yitirmesi hasta tutukluların durumunu ülke gündemine taşımıştı.

Avar’ın ölümünün ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın imzasıyla 3 Ocak’ta ‘Sürekli Hastalık, Sakatlık ve Kocama Sebebiyle Kişilerin Cezalarının Hafifletilmesi veya Kaldırılması Hakkında İşlemler’ başlıklı genelge yayımlandı. Cumhurbaşkanının af yetkisini düzenleyen bu genelgenin ardından gözler hasta tutukluların durumuna çevrildi.

Adalet Bakanlığı Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nün resmi sitesinde yer alan verilere göre; 1 Aralık 2022 itibarıyla 286 bin 797 kapasiteli ceza infaz kurumlarında 336 bin 315 kişi bulunuyor.

İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonunun Nisan 2022 tespitlerine göre ise Türkiye hapishanelerinde 651’i ağır olmak üzere 1517 hasta mahpus bulunuyor. Ancak bu sayıların İHD’nin ‘tespit edebildiği’ kişiler olduğu düşünülürse sayının daha da fazla olduğu tahmin ediliyor. Yine İHD verilerine göre 2022 yılında hapishanelerde 76 kişi yaşamını yitirdi, bunlardan 35’inin hastalıkları nedeni ile yaşamını yitirdiği belirtildi” ifadelerine yer verdi.

“Rant pazarlık ile aktarılıyor”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Rant pazarlık ile aktarılıyor” başlıklı haber yer aldı:

“AKP iktidarı yandaşlarına kaynak aktarmak için Kamu İhale Kanunu’nu yaklaşık 200 kez değiştirdi. Sadece pazarlık yöntemiyle son 13 yılda 548,3 milyar TL’yi aşan ihalelere imza atıldı. Pazarlık yöntemiyle yapılan ihalelerde en çok harcama yapan kamu kurumları KGM, TOKİ ve Ulaştırma Bakanlığı oldu. İhalelerin aslan payını ise yine gözde şirketler aldı.

2010 ve 2023 yıllarını da kapsayan 13 yıllık dönemde gerçekleştirilen pazarlık yöntemli kamu ihaleleri muhalefetin, ‘Seçimlerin ardından kamu ihaleleri incelenecek’ çıkışının haklılığını gözler önüne serdi. Kamu idareleri, pazarlık yöntemiyle gerçekleştirilen ihaleler kapsamında 13 yılda toplam 372 bin 426 sözleşmeye imza atarken ihalelerin toplam maliyeti 548 milyar 375 milyon 201 bin TL ile ifade edildi.

2010-2023 döneminde pazarlık yöntemli kamu ihalelerinde toplam 548,3 milyar TL’lik sözleşmeye imza atılırken rekabetin sağlanamadığı ihalelerde kamu lehine indirim oranı yalnızca yüzde 13’te kaldı. En maliyetli pazarlık yöntemli kamu ihaleleri Karayolları Genel Müdürlüğü ile TOKİ bünyesinde gerçekleştirildi, iktidara yakın şirketler ise ihale pastasından en büyük dilimi kaptı.

Pazarlık yöntemli ihaleler kapsamında en fazla harcamaya imza atan ilk üç kamu idaresi sırasıyla Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM), Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü oldu.

Toplam 548,3 milyar TL’lik ihale pastasından en büyük dilimi alan şirketlerin ismi ise şaşırtmadı. Erdoğan’ın aile dostu Nusret Yıldırım’ın kurduğu, ‘İktidarın yeni gözde şirketi’ olarak nitelendirilen Yapı ve Yapı Şirketi, bir bölümünü tek başına, bir bölümünü ise iş ortaklığı yoluyla aldığı pazarlık yöntemli 18 kamu ihalesi ile 24 milyar 875 milyon 943 bin TL’lik sözleşmelerin tarafları arasında yer aldı.”