“Erdoğan ailesinin kaçış planı hazır”

​CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Erdoğan’ın kaçış planı”yla ilgili iddiaları gündemde öne çıktı.

25.05.2022

Sözcü gazetesinin manşetinde, “Müthiş iddia!” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin Amerika’da paravan vakıf kurduğunu, TÜRGEV ve Ensar’ın bu vakfa 1 milyar lira aktardığını ileri sürdü. ‘Erdoğan reddetmeye kalkma, belgeler elimizde… ABD’ye kaçmak istiyorlar’ dedi.

Kılıçdaroğlu, Meclis grubunda şöyle konuştu: ‘Kirlenmiş bürokratlara sesleniyorum. Sen bunların suç çarkını döndürürken bunlar kendilerini kurtarma peşinde. Toplu bir kaçış planı yürürlükte. Plana seni dahil etmiyorlar. Erdoğan, Türkiye merkezli paralel merkezli yapılarla yurt dışına devasa paralar aktarıyor.’

‘Yurt dışındaki paravan kurum üzerinden o ülkede oturma ve çalışma izni çıkarmak istiyorlar. Bu birkaç yüz kişilik operasyon.’
Kılıçdaroğlu dün akşam o paravan kurumun ABD’de kurulan bir vakıf olduğunu söyledi. TÜRGEV ve Ensar’ın bu vakfa milyonlarca dolar aktardığını belirtip ‘ABD’ye kaçmak istiyorlar’ dedi.”

Cumhuriyet gazetesi habere manşetin yanında, “Erdoğan ailesinin kaçış planı hazır” başlığıyla yer ayırdı. Haberde şöyle denildi:

“CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın bir ‘kaçış planı’ olduğunu belirterek ‘Paravan vakıf kuruyorlar. TÜRGEV ve Ensar, paraları bir Amerikan vatandaşına gönderiyor. Erdoğan, paravanın başında senin ailenden kim var?’ dedi. Ensar ve TÜRGEV’in ortak vakfı Turken Foundation’ın kuruluş belgesinde oğlu Bilal Erdoğan’ın imzasının bulunduğu, kızı Esra Albayrak’ın ise vakfın yönetiminde yer aldığı belirtiliyor.”

Birgün gazetesi manşetin altındaki habere, “Paralarla kaçacaklar” başlığını attı ve “CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu iktidar mensuplarının, yabancı bir ülkede oturum ve çalışma izni alabilmek için önemli tutarlarda paraları bir vakıf aracılığıyla yurt dışına çıkarttığını iddia etti. Kılıçdaroğlu’nun sözleri ABD’deki TURKEN Vakfı’nı yeniden gündeme getirdi. TÜRGEV ve Ensar Vakfı ortaklığıyla 2014’te ABD’de kurulan TURKEN Vakfı’nın kuruluş belgesinde Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın imzası yer alıyor. Kuruluşunda ve yönetiminde Erdoğan’ın çocuklarının olduğu vakfın aktif büyüklüğü 1 milyar TL’ye ulaştı” ifadelerine yer verdi.

Yeni Yaşam gazetesi habere manşetin altında, “Kılıçdaroğlu: Erdoğan kaçacak!” başlığıyla yer ayırdı:

“CHP lideri Kılıçdaroğlu, iktidarın kaçış planı hazırladığını ileri sürerek, “Kaçmanın hazırlıklarını hızlandırdılar. Erdoğan, vakıf süsü verdiği Türkiye merkezli paralel yapılarla yurtdışına devasa paralar aktarıyor. Bunların başında da Erdoğan’ın aile bireyleri geliyor. Taşınan kara paralarla yurt dışında kurdukları bu paravan kurum üzerinden o yabancı ülkede oturma ve çalışma izni çıkartmak istiyorlar. Bu birkaç yüz kişi ile sınırlı’ dedi.”

“Batıyoruz merkez!”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Batıyoruz merkez!” başlıklı haber yer aldı:

“Dolar/ TL, 20 Aralık’ta Kur Korumalı Mevduat hesabı açıklamasından sonra ilk kez 16 liranın üzerine çıktı. Döviz arayışındaki Merkez Bankası firmaları arayıp döviz satmasını rica ediyor.

Dün enflasyona endeksli tahvil beklentileriyle gerileyen döviz kurları, bugün kritik eşik olarak görülen 16 liranın üzerine çıktı. Son üç haftadır söz konusu tahvilin açıklanması bekleniyor. TL, dolar karşısında aybaşından bu yana yaklaşık yüzde 9,35’i buldu. Merkez Bankası’nın (TCMB), doların 16 lirayı aşmaması için kamu bankaları aracılığıyla rezervlerinden döviz satarak örtülü müdahalede bulunduğu tahmin ediliyor.

TCMB’nin toplam rezervi 13 Mayıs itibarıyla 102 milyar doların altına, uluslararası net rezervler ise 11,5 milyar dolara geriledi. Swap hariç rezervler ise aynı dönemde eksi 52 milyar dolara kadar geriledi.

TCMB ihracatçı döviz gelirlerinin yüzde 40’ını, hizmet ihracatı döviz gelirlerinin bir kısmını ve kur korumalı mevduat (KKM) uygulamasının döviz kısmını rezervlerine katsa da bankanın rezervleri aynı oranda artmıyor. Reuters’ın hesaplamalarına başvurduğu üç işlemci de TCMB’nin günlük rezerv kaybının son 1 ayda günde 0,5 milyar doların üzerine çıkarak belirgin hızlandığını belirtti. Bu kapsamda bu hafta açıklanacak net rezervin yaklaşık 10 milyar dolara gerilemesi bekleniyor.

Ekonomi Yazarı Uğur Gürses, firmalardan döviz satış ricasının Merkez Bankası’nın ne kadar çaresiz olduğunun bir göstergesi olduğunu vurguluyor. Gürses, ‘Faizleri düşürerek enflasyonu düşüreceğini düşünen bir siyasi otorite ve Merkez Bankası var. Çaresiz bir tablo bu… Merkez Bankası’nın kimden döviz satmasını rica ettiği gibi bilgiler duyuluyor. Duyulduğu zaman da döviz üzerindeki baskı da artıyor. TCMB eğer ‘Döviz satın’ diye ricacı oluyorsa herkes bunlar dövizi tutamıyor diye düşünüyor. Daha fazla döviz talebi geliyor’ değerlendirmesinde bulundu.”