“EYT’liler yoksul emekli olacak!”
Birgün, Karar ve Cumhuriyet gazetelerinin manşeti gündemde öne çıkan haberler oldu.
05.12.2022
Birgün gazetesi manşetinde, “EYT’liler yoksul emekli olacak!” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:
“EYT’lilere 1999 öncesi sisteme göre aylık bağlanırsa emekli aylıkları oldukça düşük olacak. İşverenler de bunun ardından emekli olan EYT’lileri nasılsa emekli aylığı alıyor diye daha düşük ücretle çalıştırmaya devam edecekler. Düşük aylık alan emekliler de buna razı olacak. Böylece EYT’lilere ödenen düşük emekli aylığı işverenlere dolaylı bir ücret desteğine dönüşecek. İşverenlere en büyük destek ise EYT’lileri düşük aylıkla emekli etmektir.
Aralık ayında çalışma hayatının iki önemli gündemi olacak. Emeklilikte Yaşa Takılanlara (EYT) ilişkin düzenleme ve 2023 yılı asgari ücretinin tespiti. Bu iki konu milyonlarca emekçiyi yakından ilgilendiriyor ve çalışanlar ve emekliler için yaşamsal öneme sahip. Hal böyleyken konu kamuoyu önünde açık ve şeffaf olarak tartışılmıyor ve ayrıntılar bilinmiyor. Özellikle EYT düzenlemesi yapılırken adil, dayanışmacı ve eşitlikçi bir yaklaşımla hareket edilmezse yeni sorunlar ortaya çıkabilir. EYT düzenlemesi yeni yoksul emekli ve ucuz emekli işgücü ortaya çıkabilir.
Bilindiği gibi EYT sorunu 8 Eylül 1999’dan önce çalışmaya başlamış olanların ve kadınsa 20, erkekse 25 yılda emekli olma hakkı olanların 8 Eylül 1999 tarih ve 4447 sayılı yasa ile oldukça ağır yaş koşullarına tabi kılınması ve emekliliklerinde 17 yıla varan gecikmelerin yaşanmasıdır. EYT’lilerin uzun mücadeleleri sonucu ve seçimin de etkisiyle konu gündeme geldi, hükümet geri adım attı. EYT’lilerin eski çalışma koşulları ile (20-25 yıl) emekli olmalarına yönelik düzenleme yapılacak gibi.
Ancak burada EYT’lileri bekleyen büyük sorunlar var. Eski çalışma süresi koşulları ile emekli olacak EYT’lilerin aylıkları nasıl bağlanacak? İşte zurnanın zırt dediği yer burasıdır. Eğer EYT’lilere 1999 öncesi aylık bağlama sistemi ve aylık bağlama oranları (ABO) yerine bugünkü sistemle aylık bağlanırsa yeni yoksul emekliler ve ucuz emekli işgücü ortaya çıkacak. Hükümet böyle yaparsa işverenlere çok büyük bir ‘destek’ zaten vermiş olacak!”
“Devrim ahlak polisini yedi”
Karar gazetesinin manşetinde, “Devrim ahlak polisini yedi” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“İran'da 43 yıl sonra bir dönüm noktası daha… Sokakları üç aydır tutuşturan Mahsa ateşi toplumsal sınıfların üstüne sıçrayınca devlet en kritik süreçte fay hatlarını bir arada tutmak için adım attı. Yumuşama sinyalinden 24 saat sonra devrimin ardından kurulan İrşad devriyesi lağvedildi. İran Başsavcısı ‘Ahlak polisinin yargıyla bir ilişkisi yok. Kimler kurduysa onlar kaldırdı’ dedi.
Kürt kökenli Mahsa Amini'nin (22) başörtüsü gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesi üzerine başlayan protestolar kısa sürede tüm İran'a yayıldı. Eylemler rejime dönük tepkiye dönüştü sert önlemler de sokağın tansiyonunu düşürmedi. Kürt ve Azerilerin bulunduğu bölgelerde kaynama artınca Tahran önce tansiyonu düşürmek için başörtüsü zorunluluğa dönük düzenleme sinyali verdi.
Bu mesajın ardından kritik adım geldi. 1979 devrimiyle birlikte kurulan ve ahlak polisi olarak anılan İrşad devriyesi lağvedildi. Kararı açıklayan İran Genel Başsavcısı Muhammed Cafer Muntazeri gazetecilerin ‘Neden kaldırıldı?’ sorusu karşısında ‘Ahlak polisliğinin yargı erki ile bir bağı yok. Geçmişte kimler tarafından kurulduysa öyle kaldırıldı’ dedi. Resmi makamlardan ise konuya ilişkin bir açıklama yapılmadı.”
“İktidara karşı ses yükseltin”
Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “İktidara karşı ses yükseltin” başlıklı haberinde, “İş dünyasının önemli bir kesimini temsil eden TÜSİAD ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) eski başkanları, iş dünyasını demokrasi ve cumhuriyet değerlerini korumak için ses yükseltmeye çağırdı. Eski başkanlar hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığına dikkat çekerken ‘Eğer bağırmazsanız kaybedeceğimiz çok değer var’ dedi.
TÜSİAD (2017-2018) Başkanı Erol Bilecik: Laf gemisiyle tekne yürümüyor. Her şeyden önce hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığına ihtiyaç var. Gençlerin durumu eğitim konusu canımıza tak edecek noktaya geldi. En fazla değişen sistem eğitim, en fazla Milli Eğitim bakanı değişiyor. Artık bir çıkış olması gerekiyor.
TÜSİAD (2015-2016) Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes: Dik duran ülkesini seven insanlardan oluşan her sivil toplum örgütü hedefine ulaşır. Geleceği düşünürken gençliğin ne istediğini dikkate almak lazım. Psikolojisi bozulmuş bir toplumuz. Kaybettiğimiz bazı değerleri almak için motive olmalıyız.
TÜRKONFED (2007-2011) Başkanı Celal Beysel: Sivil toplum kuruluşlarının ne olduğunu medyaya, topluma anlatamadığımız sürece orta demokrasi tuzağından kurtulamayacağız. Gönüllü STK’ler üyelerinin kurumsal sesidir. Mesela ticaret ve sanayi odaları, barolar gibi zorunlu üyeliklerin olduğu yerler sivil toplum kuruluşu değildir.
TÜRKONFED (2013-2015) Başkanı Süleyman Onatça: Bazı tecrübeler kolay kolay elde edilmiyor aynen Cumhuriyet gibi. İş dünyası sesini çıkarmalı. Eğer bağırmazsanız eğer istemezseniz sadece diplomasi ve hükümet tuttuğunu koparıyor dediğiniz müddetçe kaybedeceğimiz çok değer vardır” ifadelerine yer verdi.