Fethullah Gülen’den çok konuşulacak açıklamalar
Haftanın ilk gününde Zaman gazetesinde yayımlanan Ekrem Dumanlı’nın Fethullah Gülen’le yaptığı röportaj diğer haberlerin önüne geçti
20.04.2022
Zaman gazetesinde Ekrem Dumanlı’nın Fethullah Gülen’le yaptığı röportaj basındaki diğer haberlerin önüne geçti.
Gazete, “O galiz tabirleri ehl-i küfür bile kullanmadı” üst başlığıyla manşetten verdiği röportaj için, “Yakıştıramadım” başlığını kullandı ve spotta Fethullah Gülen’in sözlerine yer verdi: “Aynı kıbleye yöneldiğimizi düşündüğümüz insanlar tarafından böyle bir muamelenin ekstra acısı var ama ‘Bu da geçer ya Hü’ deyip sabretmekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Böyle çetin dönemlerde savrulmamak çok önemli. Herkes karakteri kadar… Gönül koymamalı. Kim başını öne eğecek, kim mahcup olacak zaten öbür dünyada belli olacak. Biz, bize olan hakkı helal ettik. Yedi cihan duysun. Ama tecavüz edilen şeylerde dinin hakkı varsa, mukaddes emanetin hakkı varsa, onu elbette sahibi sorar.”
İstanbul’u alsan o paralar sıfırlanmaz
Taraf gazetesinin sürmanşetinde yolsuzluk ve rüşvet skandalıyla ilgili Hüseyin Özay imzalı yeni bir iddia yer aldı. Sürmanşetinin tamamını bu habere ayıran gazete, “Kalanıyla Şehrizar’dan altı daire mi alındı” başlığını kullandı ve “17 Aralık’ta Başbakan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği öne sürülen görüşmede sözü edilen, ‘evde kalan para’ ile ilgili yeni iddialar ortaya çıktı. 27 Aralık 2013 tarihli Çalık Holding’e ait Aktifbank dekontunda, Şehrizar Konakları’ndan satın alınan altı daire için 14 milyon 100 bin lira ödeme yapıldığı bilgisi yer alıyor. Dekontta ödemeyi yapan kişi olarak Erdoğan’ın aile avukatı Ömer Faruk Akbulut’un ismi bulunuyor. Akbulut’un adı, Başbakan ile oğlu Bilal Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarında da geçmişti” dedi.
Bugün gazetesi de aynı iddiayı manşetine, “Sıfırlanamayan parayla 6 daire” başlığıyla taşıdı ve İrfan Dumlu imzasıyla verdiği haberde, “Başbakan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında 17 Aralık’ta geçtiği iddia edilen telefon görüşmesindeki sıfırlanamayan paranın 14.5 milyon lirasıyla Şehrizar Konutları’ndan 6 daire alındığı ortaya çıktı” dedi.
“Paris cinayetleri” için kritik ipucu
Taraf gazetesinin manşetinde ise “Paris cinayetleriyle” ilgili kritik bir gelişme yer aldı. Hüseyin Özkaya imzalı habere, “Suikastta Balgat izi” başlığını atan gazete, “Ömer Güney’in, PKK’lı üç kadına düzenlenen suikasttan önce defalarca konuştuğu iki telefon numarasının Balgat’ta R.S.’ye ait olduğu anlaşıldı” dedi.
Hrant Dink cinayeti için umut olur mu?
Milliyet gazetesinin sürmanşetinde, “Silahına el konuldu!” başlığıyla yer alan haberde, “İsmi Dink suikastındaki ihmal iddialarıyla gündeme gelen eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek açığa alındı. Kimlik ve silahına el konulan Akyürek için ‘geçmiş yıllardaki işlem bilgilerini usulsüz olarak imha ettiği’ iddiasıyla soruşturma başlatılacağı öğrenildi. Kayıtların, İstihbarat Şubesi’nde kullanılan bilgisayarlarda bulunan ve aynı zamanda daire başkanlığında da bulunması gereken Dink cinayeti döneminde yapılan işlemlere ait olduğu öne sürüldü” denildi.
Özel yetkili büro
Cumhuriyet manşetinde, “Operasyon bürosu” başlıklı bir habere yer verdi ve Alican Uludağ imzalı haberde, “17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ardından toplumun her kesimini hedef alan ve yerel seçimlerden sonra ‘hesap soracağız’ tehdidinde bulunan AKP iktidarı, özel yetkili mahkemeleri kaldırdıktan sonra ‘terör, darbe, örgütlü suçlar’ gibi konularda doğan boşluğu iki yeni büro ile doldurmayı planlıyor. Ankara Başsavcılığı ‘terör’ ve ‘darbe’ suçlarına bakmak üzere ‘Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’nu, örgüt suçlarıyla ilgili ise ‘Kaçakçılık ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nu kurdu. Büronun başındaki savcılar başsavcı tarafından görevden alınabilecek” dedi.
Derin devletten değilsen çıkamazsın
Radikal gazetesi manşetinde, “Tahliyede çifte standart” başlığıyla yer verdiği İsmail Saymaz imzalı haberde, “Özgür Radyo’nun kurucusu ve yayıncısı Füsun Erdoğan, sekiz yıl önce MKLP soruşturmasında gözaltına alındı. Yedi yıl tutuklu yargılandı, ‘örgüt yöneticiliği’nden mahkum edildi. İlker Başbuğ kararının ardından avukatları tahliye istedi. Cevap: Karar tarihinde tutukluluk süresi 10 yıldı” dedi.