“Gazi’de tehlikeli oyun”

Bağcılar’daki operasyonda polis tarafından öldürülen Günay Özarslan’ın cenazesi için toplananlara polis müdahale etti. Gazi mahallesindeki olaylarda 1 polis hayatını kaybetti.

Zaman manşetten verdiği habere, “Gazi’de tehlikeli oyun” başlığını attı ve “Geçen hafta başlatılan terör operasyonlarından sonra ortalıkta eli silahlı ve maskeli kişiler dolaşmaya başladı. Canlı bomba olduğu iddiasıyla öldürülen DHKP-C militanı Günay Özarslan’ın cenazesi ise gerginliğe yol açtı. İstanbul Gazi Mahallesi’ndeki cemevinde bulunan cenazeyi almak isteyen bir gruba, izin verilmedi. Polis, aralarında maskeli kişilerin de olduğu gruba, TOMA ve gaz bombası ile müdahale etti. Eylemciler de taş ve sopalarla polise karşılık verdi. Olayların seyri, 20 yıl önce 20’ye yakın insanın hayatını kaybettiği Gazi olaylarını akıllara getirdi. Kanaat önderleri tehlikeli bir oyunun yeniden sahneye konduğunu belirterek sağduyu çağrısı yaptı. Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Cengiz Hortoğlu, Gazi halkının yeniden geçmişte yaşanan ağır olayların içine çekilmek istendiğini belirterek, ‘Canlar oyuna gelmeyin. Şiddete şiddetle karşılık vermeyin’ dedi. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Baki Düzgün, ‘IŞİD’ denilerek asıl operasyonun Alevilere yapıldığını savundu. CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu da, ‘Alevileri kanlı bir savaşın içine çekmek istiyorsunuz. Aklınızı başınıza alın. Cemevi’nden uzak durun’ dedi” ifadelerine yer verdi.

Cumhuriyet, “Üç İstanbul” başlıklı manşetinin içinde yer verdiği habere, “Gazi gerginliği! Vücudundan 15 mermi çıktı” başlığını attı ve “Bağcılar’da polisler tarafından 15 kurşunla öldürülen Günay Özarslan’ın cenazesi üçüncü günde de toprağa verilemedi. Gazi-Cemevi morgunda tutulan Özarslan’ın cenazesi için toplanan gruba, polis biber gazı ve basınçlı suyla müdahale etti. Polisin müdahalesiyle 2’si gazeteci olmak üzere çok sayıda kişi yaralandı. Avluya atılan biber gazından cenaze sahipleri, HDP milletvekilleri ile kurs için gelen öğrenciler etkilendi. Avukatı, Özarslan’a açık infaz yapıldığını iddia etti” ifadelerini kullandı.   

Taraf manşetin altında yer ayırdığı haber için, “Gazi Mahallesi’ne AKP logolu plastik mermi” başlığını kullandı ve “Bağcılar’da polise silahla karşılık verdiği iddiasıyla öldürülen Günay Özarslan için Gazi Mahallesi’nde yapılmak istenen törene polis izin vermeyince ortalık karıştı. Sosyal medyada, polisin kullandığı öne sürülen ‘AKP İstanbul İl Başkanlığı’ yazılı plastik mermilerin fotoğrafı paylaşıldı” dedi.

Bugün gazetesi birinci sayfasının altındaki habere, “Gazi’de cenaze gerginliği” başlığını attı ve “Bağcılar’daki operasyonda ölü ele geçirilen Günay Özarslan’ın cenazesi için Gazi Mahallesi’ndeki cemevi önünde toplanan grup polise taş ve molotofkokteyli attı. Barikat kuran gruba polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Bir kişi ayağına isabet eden gaz fişeği kapsülü, 1 kişi de yere düşerek başını çarpması sonucu yaralandı” ifadelerine yer verdi.   

Hürriyet haberi ön sayfasının altında, “Gazi’de 1 polis şehit” başlığıyla verdi ve “İstanbul Gazi Mahallesi’nde 3 gündür süren cenaze gerginliği dün de sürdü. Çevik Kuvvet’te görevli Polis Memuru Muhammed Fatih Sivri akşam açılan ateşle şehit oldu” dedi.
Sabah ön sayfasının altında yer verdiği haber için, “Gazi’de bir polis şehit” başlığını kullandı ve “Terör örgütü operasyonunda öldürülen Günay Özarslan’ın cenazesi için Gazi Mahallesi’nde toplanan ve dağılmayan kalabalığa polis müdahale etti. Bir binaya gözaltı için girmek isteyen Çevik Kuvvet’te görevli polis memuru Muhammet Sivri göğsünden vuruldu. Sivri, hastanede şehit oldu” dedi.

Star habere ön sayfasının altında, “Gazi’de polise kurşun” başlığıyla yer verdi ve “Gazi Mahallesi’nde canlı bomba Günay Özarslan’ın cenazesini provoke eden gruplar, polis Fatih Sivri’yi gözaltı için girdiği binada katletti. Şehit polis, izinler iptal edilince nişanını ertelemişti” ifadelerini kullandı.

Milliyet birinci sayfasının altında yer ayırdığı habere, “Gazi’de polise pusu” başlığını attı ve “İstanbul Gazi Mahallesi’ndeki terör operasyonunda ölü ele geçirilen Günay Özarslan’ın cenazesi için toplanan ve dağılmayan gruba polis müdahale etti. Bir binadan ateş açılması sonucu polis memuru Muhammet Sivri şehit oldu” ifadelerini kullandı.

“IŞİD ile ilişkinin belgeleri Batı’nın elinde”

The Guardian gazetesi, Türkiye ile IŞİD arasındaki bağlantıyla ilgili belgelerin, ABD operasyonunda öldürülen IŞİD komutanının evinden çıktığını iddia etti. 

Zaman haberi manşetin altında, “IŞİD ile ilişkinin belgeleri Batı’nın elinde” başlığıyla gördü ve “İngiliz The Guardian gazetesi, Suriye’de Amerikan komandoları tarafından öldürülen Ebu Seyyaf isimli IŞİD komutanının evinden çıkan belgelerin, ‘IŞİD ile Türk yetkililer arasındaki doğrudan temasları’ ortaya çıkardığını iddia etti. Gazeteye konuşan, ‘konuya vakıf bir Batılı üst düzey yetkili’, belgelerin söz konusu temasları ‘reddedilemez’ şekilde gösterdiğini savundu” ifadelerine yer verdi.    

Bugün gazetesi sürmanşetindeki habere, “Şok iddia” başlığını attı ve “İngiliz Guardian gazetesi, geçen ay ABD timlerinin Suriye’deki operasyonda ölü ele geçirdiği IŞİD’in petrol bakanı lakaplı Ebu Sayyaf’ta bulunan flaş disk ve belleklerle ilgili çok iddialarda bulundu. Çok sayıdaki flaş disk ve bellekte IŞİD ile Ankara arasındaki bağlantıların ortaya çıktığını ileri sürdü. Belgelerde, Türk yetkililerle IŞİD arasında inkar edilemeyecek anlaşmalar olduğu iddia edildi” dedi.  

“Gizli bir el IŞİD’i koruyor”

Bugün gazetesinin sürmanşetinde, “Gizli bir el IŞİD’i koruyor” başlıklı haber yer aldı: “CHP’nin Suruç raporunu hazırlayan ekipte yer alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, IŞİD’i ve çözüm sürecini Bugün’e değerlendirdi: “Suruç’a vardığımızda hepimizi ilk etkileyen unsur kan kokusuydu, ölüm kokusuydu. İnsanın dehşete kapılmaması mümkün değil. Ciddi bir güvenlik ve istihbarat zaafı var. IŞİD’le bağlantılı olaylarda çok şüphe uyandıran, ilginç ihmaller göze çarpıyor. Deliller Diyarbakır bombacısının bilinmez bir el tarafından korunduğunu gösteriyor. Suruç’taki olayda da yanıtsız kalan birçok soru var. Düne kadar IŞİD’le kapsamlı mücadele yoktu, başka gerekçelerle IŞİD’le mücadele edenlere karşı mücadele vardı.”