“Gerçeğin kalemine gücünüz yetmez!”
Diyarbakır’da gazetecilerin gözaltına alınması sadece Yeni Yaşam, Evrensel ve Birgün’de yer bulabildi.
09.06.2022
Yeni Yaşam gazetesi manşetinde, “Gerçeğin kalemine gücünüz yetmez!” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Türkiye’yi savaş ve baskı politikalarıyla yöneten AKP-MHP iktidarı bir kez daha basına yöneldi. Diyarbakır’da yapılan ev baskınlarında 16 Kürt gazeteci gözaltına alınırken, JINNEWS’in Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesindeki bürosuna da eş zamanlı baskın yapıldı. Baskında, bilgisayar ve harddiskler ile kitap ve dergilere de el konuldu. Havız basını ve KDP basını daha ilk andan gazetecileri hedef gösterdi.
Basına yönelik saldırıya birçok tepki gelirken, DFG ve MKGP’nin yaptığı basın açıklamasında konuşan Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, ‘İktidar yürüttüğü kirli savaş politikalarının bilinmesini istemediği için bu yöntemlere başvuruyor’ diyerek, ‘dün olduğu gibi bugün de Kürt halkının, Türkiye’de yaşayan halkların, emekçilerin, tüm ötekilerin sesi olmaya devam edeceğiz’ dedi.”
Evrensel gazetesi sürmanşetindeki habere, “Diyarbakır’da gazetecilere gözaltı furyası” başlığını attı:
“Diyarbakır’da dün sabah düzenlenen operasyonla çok sayıda gazeteci gözaltına alındı. Gazetemiz baskıya gittiği saatlerde gözaltında 19 gazeteci bulunmaktaydı. Gazetecilerin dosyalarına getirilen kısıtlama kararı nedeniyle avukatlar dosyaya ulaşamazken, AA’nın aktardığı habere göre gazeteciler ‘Yurt dışından yayın yapan televizyon kanalları için program hazırladıkları’ iddiasıyla gözaltına alındı.
Gazetecilerin gözaltına alınmasına basın meslek örgütleri tepki gösterdi. TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş gazetecilerin bir an önce serbest bırakılması gerektiğini belirtirken, DİSK Basın İş Başkanı Faruk Eren gözaltıların kabul edilemez olduğunu söyledi. Diyarbakır’da DFG önünde yapılan açıklamada ise ‘Gerçekler karanlıkta kalmayacak, kimse hakikatin sesini kısamaz’ denildi.”
Birgün gazetesi ön sayfasının altından, “21 gazeteci gözaltında” başlığıyla verdiği haberde, “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma nedeniyle kentte görev yapan 21 gazeteci gözaltına alındı. Sabah evlerine baskın yapılarak gözaltına alınanlar arasında Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş da bulunuyor. Gazetecilerin yurtdışında yayın yapan TV kanallarında çalışması gerekçe gösterildi” ifadelerini kullandı.
“Ağır faturayla başa dönüş”
Evrensel gazetesinin manşetinde, “Ağır faturayla başa dönüş” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“Erdoğan’ın açıklamalarıyla yükselişi hızlanan dolar/TL’nin, 21 Aralı seviyesine ulaşmasına ramak kaldı. Bu kez halkın sırtında 155 milyar liralık KKM bedeli, daha yüksek faiz ve enflasyon yükü var.
Dolar/T kurundaki artışla enflasyon yeniden körüklendi. Kur korumalı mevduat nedeniyle yurttaştan aşınarak servet sahiplerine aktarılacak tutar 155 milyar lirayı aştı. Bu tutar ile 2 bin yataklı 960 hastane, 16 bin okul, 5 Çanakkale köprüsü inşa edilebilir; bu yıl tarıma verilecek destek 5.5 kat artırılabilirdi. 6 ayda kaynaklar bir avuç zengine aktarılırken, yurttaşa ödetilecek fatura artık daha ağır oldu.”
“En iyisi hiç önlem almayın”
Karar gazetesi manşetinde, “En iyisi hiç önlem almayın” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Dolara karşı önlemler boşa çıkıyor, kur barajları yıkıyor, yük milletin cebine biniyor. Dövize Endeksli Mevduat’tan altı ay sonra kur yine 17 eşiğini aştı. ‘Başa dönüş’ün üstüne bir de 150 milyar lirayı aşkın faiz maliyeti eklendi. Geçen yıl eşik 15’in üstünde üç gün kaldı diye kur koruması başlatılırken doların bir aydır bu seviyenin üstünde olması ‘Asıl krizi şimdi yaşıyoruz’ dedirtti.
Geçen aralık ayında dolar 18’i görünce Dövize Endeksli Mevduat duyuruldu. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının da etkisiyle kur altı ay sonra yeniden 17’yi aştı. Mayıs başından beri TL’deki değer kaybı yüzde 12’yi buldu. Fren için başlatılan kur korumasının faiz maliyeti 160 milyar liraya dayandı. Doların bir aydır 15’in üstünde seyretmesi ise ‘Tablo KKM’nin başlatıldığı dönemden çok daha vahim’ değerlendirmelerine yol açtı.
Önlemlerin işe yaramadığı gibi vatandaşın sırtına yük bindirmesi ‘Artık ekonominin gerçeklerine aykırı adımlar atılmasın. Yalnızca bilim gözetilsin’ tepkilerine yol açtı. Ekonomistler de sıkıntılı gidişatı işaret etti: -Kuru durduran süper buluştan elimizde ne kaldı? Kur aynı yere geldi, faizler yükseldi, enflasyon uçtu, yoksulluk arttı. –Sadece bir günde KKM’nin millete yükü 21 milyar TL daha arttı. Bu artık sürdürülebilir bir hal değil.”
“İktidar ipin ucunu kaçırdı”
Cumhuriyet gazetesi manşetindeki, “İktidar ipin ucunu kaçırdı” başlıklı haberinde, “AKP’nin 2023’e ertelediği ek gösterge düzenlemesi kamu çalışanlarının tepkisini çekti. 30 yıllık çalışanın 600 ek gösterge puanıyla maaşındaki artış sadece 117.54 lira olacak. Düzenleme hiyerarşiyi de bozacak.
Bakan Bozdağ, kira artış oranının 1 Temmuz 2023’e kadar yüzde 25 ile sınırlandırılacağını açıkladı. Bu ay yüzde 39.33 ile sözleşmesini yenileyen kiracılar ‘Bizim suçumuz ne’, uzmanlar ise ‘İktidar önce kendi zamlarına sınır koysun’ dedi.
Dolar kurunun 17 TL’yi aşmasıyla kur korumalı mevduatın maliyeti 149 milyar TL oldu.
İŞKUR verilerine göre 2022 mayıs sonu itibarıyla kayıtlı işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 22.3 artarak 3 milyon 537 bin 686 kişiye yükseldi. İşsiz kalan emekçiler de kadınlar ve gençler ağırlıkta” ifadelerine yer verdi.
“Rant uğruna kent yağması”
Birgün gazetesinin manşetinde, “Rant uğruna kent yağması” başlıklı haber yer aldı:
“AKP’li Çekmeköy Belediyesi, ilçenin en büyük ikinci parkını yapılaşmaya açtı. Yurttaşların direnişi sonucu dün durdurulan yıkım, bu sabah saat 05.00'da AKP'li belediyenin sabah operasyonuyla tekrar başladı. İki günlük sessizliğini BirGün'e bozan AKP'li Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, binlerce mahallelinin ‘park alanına’ kapalı pazar yeri yapılması için belediyeye imza verdiğini iddia ederek, iş makinalarını alandan çekmeyeceğini, inşaatın devam edeceğini söyledi. Park için nöbet başlatan yurttaşlar gece yarısı park önünden uzaklaştırıldı.
CHP İstanbul İl Başkanı da, parka gelerek mahalleliye destek verdi. Kaftancıoğlu burada yaptığı açıklamada, hukuksuzluğa dikkat çekerek, ‘Giderayak yeşil düşmanlığına ve rant kardeşliğine devam ediyorlar’ dedi.
Kaftancıoğlu, şu açıklamayı yaptı: ‘Yine bir sitenin önünde çocukların oynadığı park, akaryakıt alanı olarak belirlenmişti ve biz oradaki mahalleliyle birlikte bir süreç yürüttük. Oradaki sürecimiz yürütmeyi durdurma kararı aldı ve süreci yürütmeye devam ediyoruz. Orası şu anda park, arkası da park olarak kalacak göreceksiniz. Çünkü o kadar hadsiz, o kadar hukuk tanımazlar ki bunu bile hukuka uydurmadan yapıyorlar. Arkası park, sitenin önünde ellerinde belge yok, bilgi yok, ruhsat yok apar topar kapıları kapatmışlar, insanların bile özgürlüğünü engelleyerek sabahın beşinde iş makinalarını sokmuşlar. Burası site yapıldığında, karayollarına bırakılan ve park olarak planlarda yer alan park. Burası aynı zamanda deprem toplanma merkezi. Bitmiyor, İstanbul'da vatandaşın imar sorununu çözmekle yeşile ihanet etmek aynı şey değil. İstanbul'u bütün ilçelerde vatandaşın imar sorununu çözmek zorundasın.’”