“Gizli ziyarette kanton pazarlığı”

PYD lideri Salih Müslim’in Ankara ziyaretinin içeriği netleşti.

Milliyet habere manşetin altında, “Gizli ziyarette kanton pazarlığı” başlığıyla yer verdi ve “Salih Müslim’in gizli Ankara gezisindeki pazarlıklarda, Ankara’nın masaya koyduğu ‘havuç’, üçüncü tarafların PYD’ye yardım ulaştırmasındaki vetoyu kaldırmak. Ama karşılığında Ankara, PYD’den ilan ettiği ‘kanton’ bölge yapısından geri adım atmasını istiyor” dedi.

Taraf manşetin altında yer ayırdığı habere, “PYD, silah geçişine izin istedi” başlığını attı: “PYD lideri Salih Müslim’in, bir yıl sonra Ankara’ya yaptığı kritik ziyaretin içeriği belli oldu. The Guardian, ‘Müslim, Ankara’dan, PYD’nin dışarıdan silah yardımı almasına izin vermesini istedi’ diye yazdı. Ziyareti değerlendiren HDP’li Selma Irmak da ‘Türkiye, Suriye politikasını değiştiriyor. İlk adımı da bu ziyaret oldu’ dedi.”

Sözcü manşetten verdiği habere, “PKK, Türkiye’den tanksavar istedi” başlığını attı ve “Mehmetçiği hain pusularla şehit eden PKK, dinci IŞİD karşısında zora düşünce, Suriye uzantısı PYD’nin başını Türkiye’ye yolladı. Salih Müslim’in, IŞİD’in tanklarına karşı tanksavar istediği, ayrıca kendi buldukları silahları Türkiye üzerinden getirme talebinde bulunduğu öğrenildi” dedi. 

Sabah habere ön sayfasının altında, “Kobani’ye yaşam koridoru açıldı” başlığıyla yer verdi ve “Türkiye’ye gelen PYD Başkanı Salih Müslim, görüştüğü Dışişleri ve istihbarat yetkililerine Esad’la dirsek temasına girmeyeceğini ve Özgür Suriye Ordusu ile birlikte hareket edeceği sözünü verdi. Salih’in safını belirlemesinin ardından Ankara-Erbil hattında Kobani’ye yardım trafiği hareketlendi. Gıda, ilaç ve temel ihtiyaç maddesi yüklü TIR’lar bölgeye gönderildi” dedi.   
 
Akşam birinci sayfasının altında yer ayırdığı habere, “Müslim’e 5 mesaj” başlığını attı ve “PYD lideri Müslim’in ziyaretinin perde arkası netleşiyor. Müslim’e 5 mesaj veren Ankara, kırmızı çizgiyi çekti: Esad’la bağını kes!” dedi.

“Sansürü sansürle çözdüler”

Reyan Tuvi’nin, “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” adlı belgeseli, küfürlü bir İngilizce altyazının çıkarılmasıyla yeniden Altın Portakal Film Festivali’ne dahil edildi.  

Taraf sürmanşetinde yer verdiği haber için, “Türkiye sansürsüz oluncaya dek” başlığını kullandı ve “Altın Portakal’dan çıkarılan ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ adlı belgesel, yine bir ‘sansürle’ tekrar yarışma programına girdi. Yönetmen Reyan Tavi, Gezi’yi anlattığı belgeselin altyazısındaki bir küfrü çıkarınca iznin verildiğini açıkladı” dedi.

Cumhuriyet manşetin yanında yer ayırdığı habere, “Sansürü sansürle çözdüler” başlığını attı ve “Altın Portakal’daki belgesel yarışmasına önce alınmayan ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ adlı film, küfürlü bir İngilizce altyazının çıkarılmasıyla yarışmaya girebildi. Belgesel Sinemacılar Birliği ‘Sansür kadar sansür baskısıyla oluşan otosansüre karşı da daha güçlü kararlılık gerektiğini’ açıkladı. Birlik, benzer uygulamalara davetiye çıkarmamak adına festivalden çekildi” dedi.

Birgün, “Antalya’da sansür krizi aşıldı” başlığıyla ön sayfasının altında gördüğü haberde, “Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Reyan Tuvi’nin Gezi Direnişi’ni konu alan ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ adlı belgeseline uygulanan sansürle gündemden düşmeyen festivalde sular duruldu. Tuvi, belgeselin İngilizce altyazısındaki küfürlü bir sözün kaldırıldığını ve belgeselin festivalde gösterileceğini açıkladı’ dedi. 

Hürriyet ön sayfasının altında yer verdiği habere, “Küfür gitti, vize çıktı” başlığını attı ve “Altın Portakal Film Festivali yönetimi, festival dışı bıraktıkları ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ adlı Gezi belgeselini yeniden yarışmaya davet etti. Yönetmen Reyan Tuvi, İngilizce altyazıdaki bir küfrün çevirisini kaldırarak tartışmaya son verdi” dedi. 

Milliyet, “Küfürsüz belgesel yeniden yarışmada” başlığıyla birinci sayfasının altında yer ayırdığı haberde, “Altın Portakal Film Festivali komitesi tarafından yarışmadan çıkarılan Reyan Tuvi’nin Gezi Olayları’nı konu alan belgeseli ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’, yeni değerlendirme sonucu yarışmaya davet edildi. Tuvi, yeni versiyonda, altyazıdaki bir küfür çevirisinin kaldırıldığını açıkladı” dedi.
Habertürk ön sayfasının altında yer verdiği habere, “Portakal’da Gezi krizi çözüldü” başlığını attı ve “Yönetmen Reyan Tuvi İngilizce altyazıdaki küfrü kaldırdı; Gezi belgeseli Altın Portakal yarışmasına dahil edildi” dedi.

“O savcıyla mutlaka hesaplaşacağız”

CHP’li Sezgin Tanrıkulu, Gezi soruşturmasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun örgüt lideri olarak suçlanmasına tepki gösterdi. 
Cumhuriyet manşetin yanında yer verdiği haber için, “Bu suçlama hukuk terörü” başlığını kullandı: “İstanbul Başsavcılığı tarafından CHP lideri Kılıçdaroğlu, oyuncu Alabora ve İşçi Partisi yöneticileri hakkında Gezi Direnişi’ne ilişkin soruşturma yürütüldüğü ortaya çıktı. Suçlamaları ‘hukuk terörü’ olarak niteleyen Kılıçdaroğlu, ‘Bu kişi cumhuriyet savcısı olamaz, olsa olsa AKP’nin savcısıdır’ dedi.”

Zaman ön sayfasının altında yer ayırdığı habere, “Çarşı’ya darbeci diyen savcı, Kılıçdaroğlu’nu örgüt lideri yaptı” başlığını attı: “CHP’li Sezgin Tanrıkulu, Gezi olaylarıyla ilgili soruşturmada Kılıçdaroğlu’nu örgüt lideri olmakla suçlayan iddianameyi, Çarşı Grubu’na darbeci diyen savcının yazdığını söyledi. Tanrıkulu, ‘Onunla her koşulda ve her yerde hesaplaşmaya hazırız’ dedi.”

Birgün habere birinci sayfasının altında, “O savcıyla mutlaka hesaplaşacağız” başlığıyla yer verdi: “CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, partisinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu örgüt kurmakla suçlayan savcıyı eleştirdi. Tanrıkulu ‘O savcıyla da her ortamda hesaplaşacağız. Soruşturmayı başlatan savcının aynı zamanda Beşiktaş Çarşı iddianamesini yazan savcı olduğu anlaşılıyor’ dedi.”  

“Paralar buhar oldu”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde yer alan, “Paralar buhar oldu” başlıklı haberde, “Sayıştay’ın İŞKUR denetim raporu İşsizlik Fonu’na ilişkin usulsüzlükleri ortaya koydu. Rapora göre, işsizlik sigortası primlerini tahsil etmekle görevli olan SGK, İŞKUR’a eksik ödeme yaptı. Gerekli takibi yapmayan İŞKUR, kendi alacağı hakkında bilgi sahibi olmadığı için herhangi bir işlem yapmadı” denildi. 

“10 yaşında türbana bilimsel itiraz”

Hürriyet gazetesinin ön sayfasının altında, Cansu Çamlıbel’in Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı ile yaptığı söyleşi, “10 yaşında türbana bilimsel itiraz” başlığıyla yer aldı: “Çocuk gelişimi bakımından fevkalade yanlış. O yaştaki ilişkiler eşitlikçi ve insancıldır. Kız-erkek ayırmadan çocuklar birbirlerini arkadaş görür. Türban gibi simgesel özelliği olan bir giyim tarzını 10 yaşında çocuğa dayatmak, vaktinden evvel cinselliği öğretmektir.”

“Üç dönemliklere saltanat rüşveti”

Taraf gazetesinin manşetinde, “Üç dönemliklere saltanat rüşveti” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “AKP’de ‘üç dönem’e takılan vekillerin başka siyasi oluşumda yer almasını önlemek için ya oğullarına vekillik teklif edilecek ya da ticari hayatta kolaylıklar sağlanacak” denildi.

“Ama adamlar yol yapıyor”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Ama adamlar yol yapıyor” başlıklı haber yer aldı. Haberde, “Türkiye gelir eşitsizliğinde Avrupa birincisi. Rakamlar makyajlansa da Türkiye hala, eşitsizlikte AB ortalamasının 8 puan üstünde” denildi.