“Halkın sesine kulak vermeli”

Gazetelerde bir anda yeniden gündem olan başörtüsü ve sansür yasasıyla ilgili haberler manşete çıktı

10.10.2022

Birgün gazetesi manşetinde, “Halkın sesine kulak vermeli” başlıklı habere yer verdi. Haberde şöyle denildi:

“CHP’nin başörtüsü teklifini anayasa maddesi haline getirmeyi öneren Erdoğan, kimlik ve inanç siyasetini tüm seçim sürecinin ana stratejisi olarak görüyor. Yarın için Alevi açılımı müjdesi verdi. Meclis’te sansür yasası görüşülürken tüm gıda maddeleri ile ilgili kriz konuşulurken ortaya çıkan sürpriz gündem sadece iktidara yaradı. Halkın sorunlarına çözüm bekleyişi devam ediyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sürpriz bir şekilde gündemi başörtüsü tartışmasına çevirmesinin ardından Erdoğan, AKP Grup Toplantısı’nda konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'nu hedef alan Erdoğan, ‘Bugün Türkiye’nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele, verdiğimiz mücadele ve yaptığımız düzenlemeler sayesinde, hamdolsun artık kalmamıştır’ dedi.

Türkiye’deki sol partiler ise Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışına tepki göstermeye devam etti. Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık, CHP’nin başörtüsü teklifini eleştirdi. AKP Grup Toplantısı’nın ardından sosyal medyadan paylaşımda bulunan Şık, ‘Demek ki neymiş; sağcılıkla sağcılaşarak mücadele edemezsin. Sağcılığın panzehiri sağcılık değildir’ açıklamasını yaptı.

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ise laikliğin teminat altına alınması gerektiğini vurguladı. Akdeniz, ‘İnanan ve inanmayanın özgürlüğünü güvenceye alacak gerçek laiklik. Devlet ile din işlerinin birbirinden ayrılmasını savunmadan işin içinden çıkılamaz’ dedi.”

“İhtiyaç, gerçek laiklik”

Evrensel gazetesinin manşetinde, “İhtiyaç, gerçek laiklik” başlıklı haber yer aldı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Kılıçdaroğlu’nun yönetmelikle serbest hale gelmiş olan başörtüsüne dair yasa önerisine Erdoğan, anayasa değişikliği teklifiyle yanıt verdi. Halkın ihtiyacı ise otoriter bir düzene karşı, gerçek anlamda laiklik ve demokratik bir düzen. Devletin insanların inancına karışmadığı ama din devleti hevesinin de önünün alındığı, gerçekten laik-demokratik bir anayasal düzende türban tartışması anlamsızdır. İsteyen takar, isteyen takmaz. Kadının kıyafeti de bir ajitasyon malzemesi olmaz.”

“İki ileri bir geri”

Karar gazetesi manşetindeki, “İki ileri bir geri” başlıklı haberinde, “Muhalefete yönelik ‘İktidar olurlarsa başörtüsünü yasaklayacaklar’ suçlamasına karşı Kılıçdaroğlu’nun yasal güvence çağrısı üzerine Erdoğan ‘Çözümü anayasada sağlayalım’ dedi. Alevi açılımını da duyuracağını kaydetti. Her iki konuda da hak ve özgürlükleri genişletme adımları olumlu karşılandı. Ancak Meclis’teki ‘basına sansür tasarısı’ seçim arefesinde gündeme gelen açılımların inandırıcılığını gölgede bıraktı.

CHP ‘Altılı masa kazanırsa kazanımlar kaybedilir’ propagandasına karşı başörtüsüne yasal güvence getiren tasarıyı Meclis’e sundu. Altılı masadaki üç lider de desteklerini ifade etti. Kılıçdaroğlu’nun adımı sonrası Cumhurbaşkanı ‘Başörtüsünü gündemden kati şekilde çıkarmakta samimiyseniz gelin çözümü yasa değil anayasa düzeyinde sağlayalım’ dedi. Bu yöndeki çalışmaların hemen başlatılacağını kaydetti.

Başörtüsü önerisinin ardından ‘Alevi açılımı’ mesajı geldi. Cumhurbaşkanı yarın yeni düzenlemelere ilişkin açıklama yapacağını kaydetti. Ancak desteklenen adımlarla birlikte ‘sansür yasası’ olarak eleştirilen düzenlemenin de Meclis’e taşınması çelişki oluşturdu. ‘Gerçeğe aykırı bilgi’ ifadesine dikkat çekilerek ‘Buna kim karar verecek’ değerlendirmeleri yapıldı. ‘Seçimden önce basının, toplumun sesi kısılacak’ tepkileri yükseldi” ifadelerine yer verdi.

“İşte AKP özgürlüğü!”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “İşte AKP özgürlüğü!” başlıklı habere yer verdi:

“CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ‘başörtüsü’yle ilgili yasa teklifine karşı Erdoğan, Cumhuriyet’in dün gündeme getirdiği gibi ‘anayasa değişikliği’ çağrısı yaptı. Kılıçdaroğlu, ‘Eğer arkasında yine kurnaz bir ajanda çıkmazsa hazırız’ yanıtını verdi.

Erdoğan’ın ‘Kasının ve erkeğin birlikteliğinden oluşan aile kurumumuzu da güçlendirelim’ sözlerinin altında ise ‘LGBTİ+ düzenlemesi’ de yatıyor. Bozdağ’ın çalışmalara başladığı teklif hazırlığının iki haftayı bulabileceği öğrenildi.

AKP ve MHP’nin birlikte hazırladığı sansür tasarısı yasalaşırsa iktidarın yargı eliyle baskısı daha da ağırlaşacak. İktidar birçok alanda özgürlüklerin önüne set çekerken kendi kurallarını dayatmaktan çekinmiyor.”