“Hangi eller işin içinde”

Karar gazetesi, Sinan Ateş suikastıyla ilgili gelişmeleri ve soru işaretlerini manşete taşıdı.

26.01.2023

Karar gazetesi manşetinde, “Hangi eller işin içinde” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Sinan Ateş dosyasında kuşku duvarı aşılamıyor. Organize infazın ardından tetikçiyi Ankara dışına çıkardığı ileri sürülen Tolgahan Demirbaş üçüncü kez gözaltına alındı. İzne çıkan savcı ve ‘yakala-bırak’ döngüsü şaibe yarattı. Olayın içindeki isimlerin ifadeleri, telefon kayıtları ve kamera görüntülerine rağmen tetikçinin dört haftadır yakalanamaması da soru işaretlerini artırdı.

Sinan Ateş suikastında tetikçi Eray Özyağcı’yı Ankara dışına çıkardığı ileri sürülen ve MHP’li vekilin evinde yakalandığı belirtilen Tolgahan Demirbaş tekrar gözaltında. Demirbaş ile birlikte cinayet kapsamında tutuklanan bazı şüphelilerin avukatlığını yapan Serdar Öktem de gözaltına alındı. Tetikçi Özyağcı yaklaşık bir aydır firari.

Ankara’nın Çankaya ilçesinde 30 Aralık günü motosikletli iki kişinin silahlı saldırısına uğrayarak hayatını kaybeden Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş suikastında kritik gelişme yaşandı. Cinayetin tetikçisi olduğu iddia edilen Eray Özyağcı’yı Ankara dışına çıkarttığı belirtilen ve daha önce iki kez gözaltına alınıp yeni atanan savcı tarafından serbest bırakılan Tolgahan Demirbaş ile avukat Serdar Öktem ve bir MHP Genel Başkan Yardımcısı’nın özel kalem müdürü olan Emre Y. gözaltına alındı.

Cinayetten tutuklanan Doğukan Çep, MHP İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk ve firari tetikçi Özyağcı’nın geçmişte avukatlığını yapan Serdar Öktem de gözaltına alındı. Gazeteci Alican Uludağ, Serdar Öktem ile ilgili olarak, “MHP’li Avukat Serdar Öktem, cinayetten tutuklanan Doğukan Çep, MHP İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk ve firari tetikçi Eray Özyağcı’nın geçmişte avukatlığını yapıyordu” bilgisini paylaştı.

Gözaltına alınan üç şüphelinin Ankara Emniyeti’ndeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından savcılığa sevk edilmeleri bekleniyor. Soruşturma kapsamında şu ana kadar 15 kişi tutuklandı. Soruşturmadan sorumlu Başsavcı Vekilliğine Durdu Özer getirilmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı yürüten savcının değiştirilmediğini, ilave bir savcı daha görevlendirildiğini açıklamıştı.”

“Meclis’i fesih krallıkta olur”

Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Meclis’i fesih krallıkta olur” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Anayasa hukukçuları Prof. Dr. Süheyl Batum ve Doç. Dr. Didem Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hukuken 3. kez aday olamayacağını ifade ederek ‘Seçim, oy verme gününü de kapsayan bir sürecin bütünüdür. 6 Nisan 2022’de Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklik ‘1 yıl yasağı’na takılıyor’ dedi.

Dört soruya dört yanıt: Seçimde hangi kanun uygulanır? Eskisi mi yenisi mi?

-Anayasa’nın 67. maddesine göre uygulamada bir yıl yasağı var. Aksi anayasaya aykırı.

Erdoğan yeniden aday olabilir mi?

-İlki 2014, ikincisi 2018 olmak üzere iki kez seçildi. Cumhurbaşkanı seçilme hakkı artık kalmadı.

Seçimin yenilenmesi kararı verilirse takvim nasıl işler?

-Seçimlerin yenilenmesi kararı alınırsa, 60 günlük seçim takvimi işler.

Seçimlerin yenilenmesi ne demek? Fesihten farkı nedir?

-Dayanağımız millet egemenliği. Fesih, krallıkta olur.”

“Vurgun istasyonu!”

Evrensel gazetesi manşetindeki, “Vurgun istasyonu!” başlıklı haberinde, “AKP iktidarı tarafından 2007 yılında 552 milyon 150 bin dolar bedel karşılığında özelleştirilerek iki yabancı ortaklı konsorsiyuma devredilen araç muayene istasyonları, bu yıl yaklaşık 700 milyon dolar gelir elde edecek. Böylece İngiliz, Alman şirketler ile Doğuş Holding’e devredilen araç muayenesinden söz konusu şirketler devasa gelir elde edecek.

Türkiye’de yaklaşık 13 milyon araç, 2007 yılında özelleştirilen araç muayene istasyonlarında muayene edilecek. 2023 yılı için yüzde 122,9 oranında zam yapılan araç muayene bedelleri, vatandaşın cebini delecek.

AKP iktidarından önce hatta 2005 yılına kadar araç muayene hizmetleri Karayolları Genel Müdürlüğü eliyle yapılıyordu. AKP iktidarı araç muayene istasyonlarını 2005 yılında özelleştirdi. Alman ve İngiliz firmalarıyla içlerinde Doğuş Holding’in de olduğu bir konsorsiyumla 20 yıllık 552 milyon 150 bin dolara bir anlaşma imzalandı.

CHP TBMM KİT Komisyonu Üyesi Ahmet Kaya tarafından yapılan hesaplamaya göre, bu yıl 12 milyon 400 bin aracın muayene edilecek. Yüzde 122,9’luk zam ile bu yıl yaklaşık 14 milyar lira gibi bir paranın bu yıl için araç muayene ücretlerinden toplanacak. Söz konusu miktarın dolar bazında karşılığı ise 700 milyon dolar olacak. Böylece özelleştirme bedeli bir yılda çıkmış olacak” ifadelerine yer verdi.

“Yeter, daha kaç kadın ölecek!”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Yeter, daha kaç kadın ölecek!” başlıklı haber yer aldı:

“Kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunmasını amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi şiddet mağduru kadınları savunmasız bıraktı. Türkiye’nin mevcut iç hukukunun ‘kadına yönelik şiddetle mücadele etmeye yettiğini’ savunan AKP iktidarı, şiddeti önleyecek yeni düzenlemeler yapmak yerine kadınların kılık-kıyafetini yeniden tartışmaya açan türban yasasını gündeme getirdi. Türban tartışması sürerken bu yılın ilk 3 haftasında 20’den fazla katledildi. Son dönemde kadına yönelik şiddetin arttığına dikkat çeken kadın örgütleri, İstanbul Sözleşmesi'ne alternatif olarak torba yasayla hayata geçirilen düzenlemenin pratikte uygulanmadığını ve şiddetin önüne geçmekten uzak olduğuna dikkat çekti.

BirGün'e konuşan Mor Çatı Gönüllüsü olan Avukat Özlem Özkan, kadına yönelik erkek şiddetinin İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının ardırdan katlanarak artığını kaydetti. Özkan şunları söyledi: ‘Mevcut iktidarın İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması kararıyla beraber şiddetin artacağını biliyorduk. Yıllar önce de kürtaj tartışmaları yaşanmıştı ve bir bakan o süreçte ‘Kadınlara cinsel saldırı da olsa doğursun, devlet bakar’ demişti. Bu tartışmaların neticesinde Türkiye'de kürtaj, yasal zeminden kaldırılmış gibi bir algı oluşmuştu. Bu süreçte tıpkı buna benziyor. Ama burada bir adım daha ileri geçilerek sözleşmeden çıkılma kararı alındı. Yıllardır bu mücadeleyi veren kadınlar olarak bu kararı kesinlikle tanımıyoruz.’”