“Haraç mezat memleket”

Evrensel, TEMA Vakfı’nın raporuna göre ülke çapında verilen maden ruhsatlarının boyutunu manşete taşıdı

16.02.2024

Evrensel gazetesinin manşetinde, “Haraç mezat memleket” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“TEMA Vakfının hazırladığı raporlar, ülke çapında verilen maden ruhsatlarının ülkeyi ‘maden cehennemine’ dönüştürmek istediğini ortaya koydu. Çarpıcı veriler, tarımsal üretim alanları, ormanlar, doğa koruma alanları ve tarihi ve kültürel varlıkların tehdit altında olduğunu gösterdi.

Rapora göre, Afyon’un yüzde 52’sine maden ruhsatı verildi. Ruhsat alanı toplamı 1.088.066 hektar iken, bu alan; ihale, arama ve işletme safhalarındaki 1155 ruhsata bölündü. Maden ruhsat alanlarının en yoğun olduğu ilçelerin başında Bayat ve Dinar (yüzde 79), Sinanpaşa (yüzde 75), Sandıklı (yüzde 73), Şuhut (yüzde 72), Bolvadin ve Çeltik (yüzde 69) ilçeleri geliyor.”

“Suç ortakları hesap verin”

BirGün gazetesinin manşetinde, “Suç ortakları hesap verin” başlıklı haber yer aldı. Gökay Başçan imzalı haberde şöyle denildi:

“Denetimsizlik ve kâr hırsı sonucu yaşanan Erzincan İliç’teki maden faciasında üçüncü gün geride kaldı. Çöken siyanürlü pasa dağının altında kalan dokuz işçiyi arama kurtarma çalışmaları sürerken henüz hiçbir işçiye ulaşılamadı. Toprak altında kalan yakınlarının kurtulacağı umudunu yavaş yavaş kaybetmeye başlayan bazı ailelerin, “Orada yaşayan biri yok, birbirimizi kandırmayalım” diyerek feryat ettiği görüldü.

Mesai arkadaşları toprak altında kalan Cihat Karadağ, olay anında deprem olduğunu zannederek dışarı çıktığını söyledi. Arkadaşlarını telefonla aradığını ancak ulaşamadığını anlatan Karadağ, “Senelerdir beraber çalıştığımız, ailemiz, canlarımız. Diyecek hiçbir şey bulamıyorum, ciğerimiz yanıyor.” dedi.”

“Sömürge madenciliği”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “Sömürge madenciliği” başlıklı haber yer aldı. Mustafa Çakır imzalı haberde şöyle denildi:

“Şimdiye kadar Türkiye’de 500 ton altın üretildiğini söyleyen Torun, “Bu ülkenin bundan bir kuruş yararı da yok” dedi. Torun, “Madenlerimizi alıp götürdüler. Siyanürle topraklarımızı zehirlediler. Tarımı mahvettiler, ormanlarımızı kestiler. Bize de böyle facialar kalıyor” ifadelerini kullandı. Altın madenciliği yapanların tamamının yabancı şirketler olduğuna dikkat çeken Torun, “Bir tane yerli ortak buluyorlar. Burada da Kanada firması, Çalık Grubu’nu yanına almış. Yüzde 20 ortaklıkla almışlar. Bütün işlerini hallediyorlar” değerlendirmesini yaptı.

Torun, Anagold firmasının 2010’dan bugüne kadar 85 ton altın ürettiğini söyledi. Çokuluslu şirketlerin çifte vergilendirmeye tabi olduklarını, istediği ülkede vergi ödediklerini anlatan Torun, şöyle devam etti: “ABD’de, Kanada’da vergi ödüyorlar. Uluslararası şirketler burada zarar gösterip doğru dürüst kurumlar vergisi de ödemiyor. Teşvik alıyorlar. İşçilerin sigorta primlerini bile bir süre devlet ödüyor. Makine teçhizat ithalatı için gümrük muafiyeti var. Şirketlere sınırsız destek veriliyor. Bu ‘sömürge madenciliğidir’.”